Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 108'inci Dönem Kaymakamlık Kursu Kura Töreni'ne katıldı. Erdoğan konuşmasında şunları söyledi:
GÖREVİMİZ MİLLETE HİZMET: Unvanlarımız ayrı olsa da hepimiz aziz milletimizin birer hizmetkârıyız. Bu millete efendi olmaya değil hizmetkâr olmaya gidiyoruz. Bunu böyle bileceğiz. Yasamasıyla, yürütmesiyle, yargısıyla devlet gücünün her bir unsurunun asli görevi budur. Devletin tepesi ile kaymakam arasında hiçbir fark yoktur. Her birimiz 85 milyonun tamamına hizmet etmekle mükellefiz. İnsanımıza hizmet götürmek, onların derdine derman olmak, şehirlerimizin kalkınmasına, gelişmesine katkıda bulunmak çok büyük bir misyondur.
GECE GÜNDÜZ ÇALIŞACAKSINIZ: Kaymakamın mesaisi olmaz, Gecesi gündüzü olmaz. Tatili, hafta sonu olmaz. Sabah 9 gibi işe başlayıp akşam 5-6 civarında kapısını çekip çıkan kişiden de yönetici zaten hiç olmaz. Bizi temsilen görev yaptığınız ilçelerimizde sizlerden günün 24 saati, haftanın 7 günü, yılın 365 günü çalışacak, koşacak, koşturacak bir tempo ve motivasyonla işinize sarılmanızı bekliyorum. Cumhurbaşkanı olarak ben öyle çalışıyorum. Uykum 5, bilemediniz 6 saat. Gece eve gidişlerimiz bazen 12, bazen 1, bazen 2 böyle çalışıyorum. Aksi takdirde bu iş, bu devlet yürümez.
REDDEDİYORUZ: Halktan, sorunlardan kopuk, çarşıdan pazardan sokaktan bihaber, hepsinden önemlisi hizmette mükellef olduğu ilçesinin gerçeklerinin idrakinde olmayan bir yönetici profilini biz reddediyoruz. Eski Türkiye'de olduğu gibi devlet ve millet arasında aşılmaz duvarlar ören vesayet anlayışını da kabul etmiyoruz. Devletimizin yönetim merkezi olan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi nasıl milletin evi ise hükümet konakları da ilçelerdeki milletin evidir.
KİMSE SET VURAMAYACAK: Millet olarak birlik ve beraberliğimizi perçinleyecek, geçmişin acı hatıralarının izlerini silecek, geleceğimize olan umudumuzu tahkim edeceğiz. Böylece bizleri Türkiye Yüzyılı'na daha hızlı ulaştıracak iklimi inşallah ülkemizde tesis etmiş olacağız. Milletimizin asırlık hayallerinin sembolü olan Türkiye Yüzyılı'nı sizlerin de gayretleriyle hayata geçirmekte kararlıyız. Türkiye Yüzyılı'yla, aynı zamanda istiklal ve istikbalimiz uğrunda can veren aziz şehitlerimize olan vefa borcumuzu da bir nebze olsun ödeyeceğiz. Türkiye Yüzyılı'nın inşasına kimse set vuramayacaktır. Ancak ülkemizin bu kararlılığının birilerinin uykusunu kaçırdığı anlaşılıyor.
FİTNE TACİRLERİNE İZİN VERMEYİZ: Yabancı düşmanlığı gibi faşist lümpenliğinin toplumda yayılmasına izin vermeyeceğimiz gibi, hudutlarımızın güvenliğini ve ülke içindeki kontrolleri etkinleştirerek yasa dışı göçle ilgili sorunları da çözeceğiz. İnsani sebeplerle ülkemize kabul ettiğimiz sığınmacıların gönüllü, güvenli bir şekilde evlerine dönmeleri için yoğun çaba harcıyoruz. Katar'ın finans desteği ile başlattığımız konut projelerimiz tamamlandıkça şimdilik 600 bin civarında olan geri dönenlerin sayısı inanıyorum daha da artacaktır. Burada çizgimiz ve duruşumuz belidir; ne kaçak göçmene müsaade eder.
BAŞLARINA ÇALACAĞIZ
SON dönemde özellikle sosyal medya mecralarından körüklenen, milletimizi karamsarlığa sürüklemeye yönelik çabalar bunun örneklerinden biridir. Çoğu yalan ve manipülasyon görüntüler üzerinden bir fitne ateşi yakılmak isteniyor. Yurtdışındaki firari FETÖ'cüler ve PKK'lılar başta olmak üzere ülkemizin düşmanı çevrelerin başını çekip alevlendirdiği bu fitne girişimlerine maalesef içeride kimi siyasiler de destek veriyor. Sokakta, otobüste, okulda, üniversitede, çarşıda, pazarda hayatını sürdüren insanları tahkir ve tahrik eden, hatta işi fiziki saldırılara kadar götüren bazı kendini bilmezlerin olduğunu görüyoruz. Terör örgütleri ve kimi siyasetçilerin kışkırtmalarından ırkçılık ve yabancı düşmanları zehrine kadar sosyal dokumuzu tahrip eden sinsi oyunların kök salmasına kesinlikle müsaade edemeyiz. Sosyal medyada örgütlenen üç-beş şarlatanın milletimizi birbirine düşürerek ülkemizi yangın yerine çevirme çabalarını bunların başlarına çalacağız. Bu tür girişimlere devlerimizden önce şefkati, merhameti, vakarı ve hoşgörüsüyle bilinen aziz milletimizin rıza göstermeyeceğine inanıyorum. Biz de devlet olarak hukukun dışına çıkanlara karşı gereken her türlü tedbiri alarak bu fitne ateşini daha fazla büyütmeden söndüreceğiz.
TERÖRİST MÜSVEDDESİ
BAŞKAN Erdoğan, Mehmetçiği itham eden CHP'li Sezgin Tanrıkulu'na tepki göstererek, "İşte görüyorsunuz sözde milletvekili ama terörist müsveddesi. Benim kahraman askerime, Mehmetçiğime nasıl laflar atıyor, nasıl hakaretler ediyor. Herhâlde televizyonlarda izlediniz. Bunlara gerekli dersi devlet olarak da yargı olarak da verme mükellefiyetimiz var" dedi.