AK
Parti'nin kuruluş aşamasından itibaren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yanında ve yakınında bulunan AK Parti kurucularından Mücahit Arslan SABAH'a konuştu. Arslan, partinin kuruluş süreci ve 21 yıllık başarı serüvenine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İşte Arslan'ın anlattıkları:
'SIRRIMIZ SAMİMİYET VE GÜVEN'
AK Parti 14 Ağustos 2001'de bir toplumsal talep üzerine ihtiyaçtan dolayı kuruldu. Türkiye'yi en iyi şekilde yönetme amacıyla yola çıktı. Partinin şekillenmesi sırasında Cumhurbaşkanımızla 7/24 beraberdik. Partinin ismi ve amblemini belirlemek için seçici bir kurul vardı. Yenilikçi Hareket Partisi, Demokratik Değişim Partisi gibi isimler üzerinde tartışıldı. AK Parti ismi ve 7 bölgeye ışık saçan ampul ambleminde karar kılındı.
AK Parti deyince aklıma büyük bir parti, adanmışlık, devamlı çalışan ve kaliteli üretim yapan bir makine geliyor. Bizim anahtar kelimemiz samimi olmak. Bugüne kadar samimiyetimizi kaybetmedik. Biz samimi olunca muhataplarımız güveniyor. Yoldan sapmadığınız sürece millet yanlışlarınızı bir şekilde telafi ediyor. Her türlü riske karşı çözüm ürettik, bunu da millet 21 yıl boyunca gördü. Hiçbir seçimi şansa kazanmadık. Hakkını verdik.
'ÇOK BÜYÜK BİR HİKÂYE'
Kuruluşundan iktidar oluşuna ve günümüze gelene kadar AK Parti'nin serüveni, görünenden çok daha büyük hikâye. Bu ilerde daha iyi anlaşılacak. Kapatma davası devam ederken yeni bir parti düşünmedik. Halk bizden yanaydı. Her ne yaparlarsa yapsınlar, farkında olmadıkları bir şey vardı. Bizim gidecek başka bir ülkemiz yoktu.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan doğal bir lider, AK Parti de doğal bir parti. Bir partinin kuruluşundan itibaren nasıl olması gerektiğini gösterdik. Başta ana muhalefet partisi olmak üzere tüm partileri eğittik. Türkiye'de vesayetin olmasını engelleyen ana etkinin cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi sistemini getirdik. Partimiz kurulduğunda Cumhurbaşkanımız 'Artık Türkiye'de hiçbir şey eskisi gibi olmayacak' demişti. Cumhurbaşkanlığı referandumu da bunun mihenk taşı oldu.