Güler, "Pençe Kilit bölgesinde mühimmat ve yiyecek stoklarının bilinenden çok daha fazla olduğunu gördük. Mağaraların içerisine telli haberleşme sistemleri bile kurmuşlar. Mağaralarda 6-9 aylık yiyecek ve mühimmat stoklamışlar. Her yeri mayın ve el yapımı patlayıcılarla tuzaklamışlar" ifadelerini kullandı. "Teröristler için tek yol Türk adaletine teslim olmak" diyen Güler, "Mehmetçik silah arkadaşlarının kanını bugüne kadar yerde bırakmadı bundan sonra da bırakmayacak" mesajını verdi.
Güler, Milli Savunma Bakanlığı göreve gelmesinin ardından ilk kez SABAH Gazetesi Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu, A Haber Ankara Temsilcisi Murat Akgün'e çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Bakan Yaşar Güler duyurdu: "Zap'ın büyük bölümü temizlendi" | Video
Bakan Güler şunları söyledi:
TELLİ HABERLEŞME SİSTEMLERİ KURMUŞLAR
Pençe Kilit Harekâtı Mehmetçiğin büyük fedakârlık ve kahramanlığı ile başarılı bir şekilde devam ediyor. Harekâtın icra edildiği Zap bölgesinin terör örgütünün tahkimatının ve faaliyetlerinin yoğun olduğu biliniyordu. Nisan 2022'de Pençe Kilit Harekâtına başladığımızda ve terör örgütünün inlerine tek tek girdiğimizde örgüt tarafından dağların içerisine kazılarak oluşturulan birbirine bağlı çok katlı mağara/sığınak yapısının, mühimmat ve yiyecek stoklarının bilinenden çok daha fazla olduğunu gördük. Mağaraların içerisine telli haberleşme sistemleri bile kurmuşlar. Mağaralarda 6-9 aylık yiyecek ve mühimmat stoklamışlar. Her yeri mayın ve el yapımı patlayıcılarla tuzaklamışlar.
MEHMETÇİK SİLAH ARKADAŞLARININ KANINI YERDE BIRAKMAYACAK
Mehmetçik, bu bölgenin büyük bir bölümünü temizledi. Şu anda da arama tarama faaliyetleri devam ediyor. Tüm mağara ve sığınıklara tek tek giriliyor. Kendilerini bekleyen sondan kaçamayacağını bilen teröristler, taciz ve saldırı girişiminde bulunuyorlar. Maalesef şehitlerimiz oluyor. Bu saldırı ve tacizlere anında gereken karşılık veriliyor. Mehmetçik silah arkadaşlarının kanını bugüne kadar yerde bırakmadı bundan sonra da bırakmayacak. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Bu vesileyle şehitlerimize bir kez daha Allah'tan rahmet, gazilerimize acil şifalar diliyorum.
TEK YOL TÜRK ADALETİNE TESLİM OLMAK
Bu bölgede son dönemde teslim olan teröristlerin görüntülerini paylaştık. Elebaşları tarafından ölüme terk edilen mağaralarda açlıktan bağırsağı delinen teröristler teslim olmayı seçiyorlar. Biz her zaman şunu söylüyoruz: Teröristler için tek yol Türk adaletine teslim olmaktır. Elebaşları bu yolun sonu olmadığını gördüler. Nitekim terörist başı Karayılan'ın 6-7 ay önce sözde kendi televizyonlarında bir açıklaması var. Diyor ki: "Biz, 3-4 defa Batılı dostlarımıza artık teslim olmak ve bu işi bitirmek istiyoruz dedik. Ama onlar her defasında bize katiyen böyle bir şey olamaz, çatışmaya devam edeceksiniz. Biz de sizi desteklemeye devam edeceğiz." dediler.
Teröristler ve onların uşaklık ettikleri karanlık şer odaklarına karşı biz de diyoruz ki; "Kim nasıl destek verirse versin asil milletimizi terör belasından kurtarmakta azimliyiz ve kararlıyız. Bunun için gereken güç ve kudrete de sahibiz".
F-16'DA SOMUT ADIMLAR ATILMALI
40 adet yeni F-16 Viper alımı ve 79 tane de modernizasyon kiti almak istediğimizi ilettik. Süreç böyle başladı ve çoğunlukla olumlu gitti. ABD yönetimi de vermek istediğini beyan ediyor. Ama bir kongre süreci var. Bizim kabul etmememize rağmen açık olarak ifade edilmese de ABD'de bazılarının F-16 satışını İsveç'in NATO üyeliğine bağlama eğiliminde olduğu biliniyor. Biz, her zaman güçlü Türkiye'nin güçlü NATO demek olduğunu ifade ediyoruz.ABD tarafından artık somut adımlar atılmalı.Olumlu bir sonuç beklediğimizi ifade ediyoruz.
TÜRK SAVUNMA ÜRÜNLERİ SAHADA KENDİNİ İSPATLADI
Türk Savunma sanayisi çok hızlı bir şekilde gelişmeye devam ediyor. Sn Cumhurbaşkanımızın ısrarla ifade ettiği "yerli ve millî" mottosu gerçek anlamda ürünlerini vermeye başladı. Savunma sanayisi gelişen diğer ülkelerden farklı olarak ülkemizde havacılık alanındaki gelişim diğer alanlardan daha hızlı.Bu bizim için büyük bir gurur. Türk savunma sanayii ürünlerinin çok tercih edilmesinin sebebi sahada kendilerini ispatlamış olmaları. Şu anda muharebe sahasında 70-80 bin personelimiz var, her gün çatışma alanındalar. Bu silahlarımızı, hemen hemen her gün gerçek çatışma ortamında kullanıyor ve deniyoruz.
SAHA TECRÜBESİ SAVUNMA SANAYİ TEZGAHLARINDA
Savunma sanayi-ordu işbirliği ile sahadaki ihtiyaçlar ve iyileştirme önerileri de bu alandaki geliştirme faaliyetlerine yön veriyor.Bir sivil mühendis gidiyor. Muharebe sahasında uzun süre oradaki personelle bir arada bulunuyor.Mühendis sorunu sahada görmüş olarak geliyor, fabrikada ona göre fikir yürütüyor, çalışma yapıyor. İşte savunma sanayiimizin avantajı burada. Sahadaki tecrübelerimizi savunma sanayi tezgâhlarına aktarabilmemiz.
KAAN PROJESİNE ORTAK OLMAK İÇİN ÇABA HARCIYORLAR
Havacılıkla ilgili ürün çeşitliliğini de arttırmaya çalışıyoruz. F-35'i bize vermediler. Bu bizi kendi uçağımızı yapmakta teşvik etti. Bir nevi bize iyilik yaptılar. Biz de Kaan'ı üretiyoruz. Dost ve kardeş ülkeler de bu projeye ortak olmak için çaba harcıyorlar. Azerbaycan ile anlaşma imzalandı, Pakistan ile de imzalanmak üzere, başka ülkeler de var. Onlar da gelecekler
TÜRK YILDIZLARI HÜRJET İLE UÇACAK
En kısa zamanda Hürjet'i devreye alıp genç pilotların eğitimini yerli ve millî uçağımızla yapmak istiyoruz. Türk yıldızları da semalarımızda bunlarla uçmaya başlayacak inşallah.Bütün dünya SİHA'larımızın kabiliyetini ve etkinliğini kabullendi. Hem TUSAŞ'ın, hem BAYKAR'ın etkili ürünleri bütün dünyada tercih edilen ürünlere dönüştü. Fabrikalarımız ve üretim tesislerimiz talepleri yetiştirebilmek içini gece gündüz çalışıyor.
SİHA'LAR ZAMAN TASARRUFU SAĞLADI
Çatışma ve savaşlarda sivil zayiatın önlenmesi çok çok önemli.Terörle mücadelede her yere bomba atamayız. Bir hedefe ateş edebilmemiz için en az 7-8 kriterimiz var. Bu kriterlerin tamamının karşılandığı ilgililer tarafından onaylandıktan sonra atış yapabiliyoruz. Modern SİHA'lar bize bu kriterlerin bazılarını otomatikman yapma şansı getirdi, müthiş şekilde bize zaman tasarrufu sağladı.
GÜVENLİĞİ SAĞLAMADAN TERK ETMEMİZ DÜŞÜNÜLEMEZ
Biz, Suriye'de barış istiyoruz. Suriye'de barış olması için Sayın Cumhurbaşkanımız çok samimi olarak yoğun çalışmalar yapıyor. Bunun başlangıcı olarak da kademeli görüşmeler yapıldı. Türkiye samimi olarak barış istiyor. Ama bizim hassasiyetlerimiz var. Sınırlarımızın ve halkımızın güvenliği sağlanmadan oraları terk etmemiz düşünülemez. Bu konuda Suriye Devlet Başkanı'nın da daha aklıselimle hareket edeceğine inanıyorum. Suriye'ye barış gelebilmesi için en önemli aşama ise yeni Anayasanın yapılması ve kabul edilmesi.
ÇÖZERSE CUMHURBAŞKANIMIZ ÇÖZER
Rusya-Ukrayna savaşı sonrası bütün dünya bu iki ülkenin dünyanın tahıl ambarı olduğunu öğrendi. Tahıl sevkiyatının durması çok ciddi sonuçlar doğurdu. İki ülkeden tahıl çıkmadığı takdirde dünyada açlık tehlikesinin olabileceği ortaya çıktı. Bu sorunun çözülmesi için Sayın Cumhurbaşkanımız başından beri büyük sorumluluk üstlendi. Onun girişimleri sayesinde oluşturulan Tahıl Girişimi ile 33 milyon tondan fazla tahıl, ihtiyacı olan ülkelere sevk edildi. 17 Temmuz'dan itibaren Rusya girişimden çekildiğini açıkladı. Şu anda BM Genel Sekreterinden tutun dünya liderlerinin tamamına yakını bu sorunun sadece ve sadece Sn Cumhurbaşkanımız tarafından çözülebileceğine inanıyor. Cumhurbaşkanımız da bu yoğun gündemin içinde sorunun çözümü için büyük çaba sarf ediyor. Ben kişisel olarak da bunu sadece Cumhurbaşkanımızın çözebileceğine inanıyorum.
MONTRÖ KRİTERİ
Karadeniz her zaman "huzur denizi" olarak anılmıştır. Karadeniz'in huzur denizi olma özelliğinin devam etmesinin de bölgesel sahiplik ilkesi ile sağlanabileceğine inanıyoruz. Bazı müttefiklerimizin zaman zaman dile getirdiği Karadeniz'de çok kuvvet bulundurma hususunun çok güvenlik anlamına gelmeyeceğini, aksine bölgede gerilimi artıracağını ifade ediyoruz. Batılı dostlarımız samimi olarak bir ihtiyacınız olduğunda hazırız diyorlar, bundan da memnuniyet duyuyoruz. Ama şu anda böyle bir durum yok. Türkiye Cumhuriyeti olarak Montrö'yü şu ana kadar tarafsız, adil ve itidalli bir şekilde uyguladık, uygulamaya devam edeceğiz.
EN UYGUN ZAMAN BEKLENİYOR
Ukrayna limanlarında 12 ticari gemimiz ve 1 hasarlı vincimiz var. 6 gemimiz Ukrayna kontrolündeki Mikolayev ve Olivia'da. İlk etapta bu 6 gemiyi çıkaracağız. Her iki ülke ile de görüşmeler yapılıyor. İki taraf da olumlu yaklaşıyor. Ama garanti vermiyorlar.
Doğu taraftaki Herson'dakilerle ilgili sorun var. Kahovka barajı patlatılınca, selin getirdiği ağaçlar gibi malzemeler bu gemilerin olduğu limanı doldurdu. Şimdi bunların temizlenmesi gerekiyor. Bu gemilerin emniyetli olarak ülkemize getirilmesi için en uygun zaman bekleniyor.
YUNANİSTAN İLE POZİTİF DÖNEM
Yunanistan ile Sn Cumhurbaşkanımızın görüşmelerinden sonra pozitif bir döneme girdik. Bunu da sürdürmek için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Onlar da gösteriyorlar. Özellikle depremde Yunanistan'ın bize yardımları sonra Yunanistan'daki o üzücü tren kazası ve bizim yaptıklarımız. Daha sonra Rodos'taki yangına 2 uçak gönderdik. Bunlar olumlu havayı geliştiriyor.
Güven Arttırıcı önlemler kapsamında Harp Okulları arasında sportif etkinlikler gibi bazı faaliyetlere başlama konusunda iki taraf da olumlu düşünüyor.Bunu 2024'te uygulamaya başlatabiliriz.
Yunanistan Savunma Bakanı deprem bölgesini gezmek istediğini ifade etti. Onunla Ağustos sonrası deprem bölgesini ziyaret edebiliriz.
SINIR HATTINDA ÇOK KATMANLI SİSTEM
Hudutlarımız Cumhuriyet tarihinin en yoğun tedbirleri ile korunuyor. Hudut emniyeti konusunda, hiçbir ülkede böyle bir sınır sisteminin olduğuna inanmıyorum. Bunu çok samimi olarak söylüyorum. Hududa götürdüğümüz kişi ben böyle bir şey görmedim deyip diğer gün yazıyor.
Sınır hattında çok katmanlı bir sistemimiz var.Modüler beton duvarlar, Yüksek Güvenlikli Tel Çitler, 4 metre derinliğinde 4 metre genişliğinde hendekler. Hendekler çok önemli. İran sınırında planlanan 376 kilometre hendeğin 341 kilometresini bitirdik. Bu sene tamamını bitireceğiz.Bu hendeklerden geçilmesi çok zor. Suriye sınırındaki duvarlarımızın yüksekliği 3 metre idi. İran sınırında yeni yaptığımız duvarların yüksekliğini 4 metreye çıkardık. Bunun üzerinde de bir buçuk metre tel çit var. Buradan kimse geçemez gibi bir şey söylemiyorum. Belki 1 kişi 2 kişi falan geçebilir. Ancak duvarı geçseler bile onun arkasında komando keşif unsurları var. Daha arkada jandarmanın pusuları var, onun arkasında polisin pusuları var. Hudut güvenlik sistemimiz dünyadaki örnekleri arasında en iyilerden biri.
SON FETÖ'CÜNÜN İLİŞİĞİ KESİLİNCEYE KADAR DEVAM EDECEĞİZ
FETÖ'den Türkiye'de en çok zararı gören TSK'dır. Bu yapılanlar bize karşı yapılmıştır. Bu hain örgütten çok büyük zarar gördük, bunlar terörist. 24 binden fazla personeli attık. Bize gelen her bir bilgi doğrultusunda gerekli işlemi yapıyoruz ve ilgili şahısların ilişiğini kesiyoruz. TSK içindeki en son FETÖ'cünün de ilişiği kesilinceye kadar mücadelemiz devam edecek. Benim şahsi görüşüm (TSK içindeki FETÖ'cüler) büyük oranda temizlendi.
İLK KADIN AMİRAL
Bu terfiye çok olumlu yaklaştık. Bizim zamanımıza denk geldi. Arkadaşımız lisanıyla, kariyerindeki görevleri ile son derece iyi yetişmiş bir subay. Şu anda yurt dışında. Deniz Kuvvetleri Stratejik Plan ve Proje Yönetim Başkanı olarak atandı. Kendisine yeni görevinde başarılar diliyorum.
HERKES TÜRKİYE'SİZ ÇÖZÜM OLMAYACAĞININ FARKINDA
Türkiye, tarihi ilişkisi olan dost ve kardeş ülkeleri zor günlerinde hiçbir zaman yalnız bırakmamış, onların yanında yer almıştır. Hiçbir ülke, hiçbir dostumuz ve kardeşimiz, "Benim çok ihtiyacım olduğu ortamda çok bekledik Türkiye gelmedi" diyemez. Öyle bir örnek yok. Libya'ya oradaki BM tarafından tanınmış meşru hükümetin Devlet Başkanı'nın bir davet mektubuyla gittik.5 ülkeye davet gitti ve sadece biz olumlu cevap vererek geleceğiz dedik. Sayın Cumhurbaşkanımız çok büyük bir liderlik gösterdi ve derhal geliyoruz dedi. Biz, Libya'ya geç gitseydik belki de Trablus düşmüş olacaktı. Biz hariç herkes diğer taraftaydı. Sonuçta bizim çabalarımızla bir denge sağlandı ve siyasi süreç başlayabildi.Herkes Türkiye olmadan orada bir çözümün olmayacağının farkında. Çünkü diğer ülkelerin ne için orada dolaştığını herkes biliyor. Ama Türkiye'nin böyle bir derdi yok. "Libya Libyalılarındır diye bir motto ile orada bütün faaliyetlerimizi yürütmeye devam ediyoruz. Biz tek bir ordu kuralım istiyoruz.
SOMALİ'DE TÜRK MODELİ
Türkiye'nin Afrika politikası Sn Cumhurbaşkanımızın direktifleriyle çok hızla gelişen bir politika. Dışişleri Bakanlığı ile çalışıyoruz. Bunun yanında TİKA orada, Yunus Emre Enstitülerimiz orada, THY orada ayrı bir boyut. Bizimle görüşmeye gelen birçok Afrika ülkesi Somali'deki eğitim modelinden kurmamız için talepte bulunuyorlar.
Somali'de şimdi "Kız çocuklarımızın askeri eğitimi için ilk defa bir girişimde bulunmak istiyoruz. Bunun da Türkiye'ye olan güvenimiz nedeniyle sizin tarafınızdan yapılmasını arzu ediyoruz." dediler. Subay/Astsubay Okulu için söylüyorlar. Onlar için oraya kadın subay ve astsubaylarımızı da götürürüz. O konuya da başlayacağız. Bu konuda da onlara yardımcı olacağız.Yakın zamanda icra ettiğimiz IDEF-2023'te 22 Bakanla görüştük. Bunların büyük bir çoğunluğu Afrikalıydı. Görüşmelerde bazı Afrikalı Bakanlar, Türkiye'nin sömürgeci olmadığını bildiklerini ifade ederek iş birliği konusunda yeni modeller oluşturulmasını teklif ettiler.
KFOR KOMUTANLIĞI 1 YIL BOYUNCA BİZDE KALACAK
Taburumuzun Kosova'ya giderek orada sükûnetin sağlanmasına katkı sağlaması NATO için olması gereken iyi bir örnek, belki de ilk örnek. Önemli olan olması gereken zamanda olması gereken yerde olmak. Bizim tabur oraya gidince hiçbir olay olmadı. Ekimden itibaren KFOR'un komutanlığını da biz alıyoruz. 1 yıl boyunca bizde kalacak.
İSRAİL SAVUNMA BAKANI İLE GÖRÜŞME
Göreve yeni başlayan iki Bakan olarak karşılıklı tebrikleşme için bir telefon görüşmesi yaptık. İsrail Başbakanı Netanyahu, Sn. Cumhurbaşkanımızı ziyarete gelecekti ama bir rahatsızlık geçirdi. O gelsin, gitsin ondan sonra biz de görüşürüz.
MISIR İLE İLİŞKİLER
Mısır ile ilgili açıkçası çok zaman kaybetmedik. Her sene oraya Arapça kurslarına personel gönderiyorduk, onu kesmedik. Askeri Ataşemiz de var. Mısır ile ilişkilerin çok hızlı düzelebileceğine inanıyorum.