CIA, MI6, Mossad, VAJA gibi gizli servisler yıllardır DEAŞ'a yönelik karşı istihbarat ve örgüte sızabilmek adına espiyonaj faaliyetleri sürdürüyordu. Farklı ülkelerin istihbarat servislerine bağlı 40 özel ajan, DEAŞ'a ait paha biçilemeyecek nitelikte çok gizli bir kargoyu ele geçirebilmek için yıllardır Tacikistan, Özbekistan ve Pakistan dağlarında farklı kimliklerle görevlendirilmişti. Tek görevleri 27 Ekim 2019'da öldürülen DEAŞ lideri Ebubekir El Bağdadi'nin özenle sakladığı kargoyu ele geçirmekti.
KURYENİN BACAKLARINI KESTİLER
DEAŞ'ın eski lideri Bağdadi öldürülmeden önce kargo, 3 Şubat 2022'de öldürülen diğer lider Ebu İbrahim El Haşimi El Kureyşi'ye geçti. Kureyşi, kargonun içinde bulunan çok gizli arşivin kesinlikle ele geçirilmemesi için başka bir ülkeye nakletmeye karar verdi. Dijital kargoda, başta ABD, Kanada, Birleşik Krallık, Fransa, Almanya, Belçika, Hollanda, İsveç, Norveç, Danimarka, İsviçre, Avusturya ve İspanya gibi Avrupa ülkeleri vatandaşı olup bombalı saldırı düzenleme kapasitesine sahip özel eğitilmiş binlerce "yalnız kurt" adlı terörist savaşçılar vardı. Batılı istihbarat servisleri için bu bilgiler biçilemeyecek kadar çok değerliydi. Gizli arşiv içinde örgüt üyelerinin özgeçmişleri, aldıkları özel eğitim, örgütsel kabiliyetleri, hangi silahı kullandığı, hangi ülke vatandaşı olduğu, ailesi, bulunduğu ülkedeki adres ve iletişim bilgileri yer alıyordu.
ABD özel kuvvetler operasyonuna karşı eldeki kargo, Kureyşi tarafından görevlendirilen bir canlı kuryeye teslim ettirilerek güvenli bir ülkeye gönderilmeye karar verildi. Kargonun içeriğine vâkıf olan kurye, ölümü göze alarak kargoyu satmayı planladı ve kayıplara karıştı. Kendisinden haber alınamayan kurye, aylar sonra uzun uğraşlar sonucu DEAŞ tarafından yakalanarak sorgulandı. Önce iki ayak bileği kesilen canlı kurye, kargoyu kaybettiğini öne sürdü. Her iki bacağı da kılıçla koparılan kuryenin canı bağışlanarak serbest bırakıldı. DEAŞ, Özbekistan'da bir, Suriye'de iki örgüt üyesini kılıçla infaz etti ancak kargo ele geçirilemedi.
Özbekistan'daki gruplara satılan kargo, Batılı istihbarat servislerine de pazarlanmak istendi. İşte İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat ve Terörle Mücadele ekipleri DEAŞ'ın bugüne kadar Türkiye'de gerçekleştirdiği 24 farklı kanlı terör eylemi nedeniyle olası yeni saldırılara karşı örgüte yönelik 'istihbari önleme' çerçevesinde telefon dinlemesi yaparken DEAŞ'a ait bir dijital kargodan bahsedildiğini fark etti.
MÜDÜR AKTAŞ'A ÖZEL RAPOR
Konu İstanbul İl Emniyet Müdürü Zafer Aktaş'a özel olarak raporlandı. Emniyet teşkilatında istihbaratçı kimliğiyle bilinen ve eski Ankara istihbarat şube müdürlüğü görevini de yapan Aktaş, tespit edilen bu hassas bilgiyi, dönemin İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Abdurrahman Soğuksu'ya aktararak konunun derinleştirilmesi talimatını verdi. Emniyete çalışan sivil bir istihbarat elemanı da bu konuyu teyit edince aylar süren takip süreci başlatıldı.
Konunun İstanbul'daki bir kafede de İran istihbaratına çalışan 5 kişi tarafından konuşulduğu tespit edildi. Konuşmaya, İran'ın insansız hava araçlarının gizlice geliştirilmesi projesinde yer alan İran uyruklu Azerbaycan vatandaşı Seymur Rzayev, Türkiye'den Türk cumhuriyetlerine kargo taşımacılığı yapan "Buta Lojistik" şirketinin sahibi Hikmet Aliyev, maden alım satım işleri yapan Zeyneddin Çalışkan, İran asıllı Türk vatandaşı asansör ticareti yapan "Yaşar" kod Mehmet Çelik ve İlyas Yıldırım'ın katıldığı belirlendi.
Kargonun varlığından haberdar olan İran istihbaratı, dijital kargodaki bazı dokümanları görmek istediğini ve doğruluğunu ispat ettikten sonra istenen 8.5 milyon euroyu verebileceklerini Rzayev ve adamlarına iletti. Özbekistan-İstanbul hattında aylar süren pazarlıklar sonucunda bazı ön dokümanlar bu ekip tarafından Özbekistan'dan getirtilerek İran İstihbarat Servisi VAJA'ya İstanbul'da sunuldu. İran İstihbarat Bakanlığı, kargonun tamamı için istenen rakamı vermeye hazır olduğunu belirtti. Teslimat yerinin de İstanbul olması kararlaştırıldı.
5 GÖZALTI, 2 TUTUKLAMA
DEAŞ kuryesinin, İran'a 8.5 milyon euroya satılmak üzere dijital kargoyla İstanbul'a yola çıktığı teknik izleme araçlarıyla tespit edilince operasyon için düğmeye basıldı. İstanbul Uluslararası Havalimanı arındırılmış dış hatlar geliş terminalinde hassas bir operasyonla kurye gözaltına alındı. Dijital kargodan, DEAŞ'ın tüm dünyaya yayılmış olan 9 bin 952 teröriste ait biyografik istihbarat verilerinin olduğu fotoğraflı özgeçmiş ve kimlik bilgileri çıktı. Bu kişilerin daha önce deşifre olmamış "yalnız kurt"lar olduğu saptandı. Terörle Mücadele Şubesi'nin gerçekleştirdiği operasyonda, Seymur Rzayev, İlyas Yıldırım, Zeyneddin Çalışkan, (Yaşar Kod) Mehmet Çelik ve Hikmet Aliyev gözaltına alındı. İki şüpheli tutuklandı.
DÜNYADAKİ KANLI EYLEMLER
Yalnız Kurt, yerleşik terör örgütleriyle bağlantılı olsa bile bireysel saldırı gerçekleştiren teröristler olarak tanımlanıyor. Yalnız kurtlar, belirli bir hücreye bağlı olmadıklarından tespit edilmeleri ve eylem öncesi engellenmeleri güç terörist grubu olarak görülüyor. DEAŞ'ın Türkiye'nin de aralarında bulunduğu ülkelerde yaptığı terör eylemlerinden bazıları şunlar:
12 Haziran 2016: ABD Florida'da Afganistan uyruklu bir kişinin gece kulübüne gerçekleştirdiği eylemde 50 kişi öldü, 53 kişi yaralandı.
15 Temmuz 2016: Fransa'nın Nice kent merkezinde bir kamyon, Ulusal Gün Kutlaması yapan kalabalığın içine daldı. Saldırıda 84 kişi öldü.
BREIVIK DE 'YALNIZ KURT'TU
2011'de Norveç'te çoğu çocuk 77 kişiyi öldüren aşırı sağcı terörist Anders Behring Breivik de bir 'yalnız kurt'tu. Breivik, cinayeti işletiği gün internette yaklaşık 1500 sayfalık bir manifesto yayınlayarak eylemlerinin Avrupa'yı ele geçirmekte olan İslam'a karşı bir sözde savunma olduğunu ileri sürmüştü. Çıkarıldığı mahkemede şovunu sürdüren Breivik, saldırıyı nasıl gerçekleştirdiğini olay yerinde polise anlatırken gülümsemesiyle kan dondurmuştu.
REINA SALDIRISI
1 Ocak 2017: İstanbul'un Beşiktaş ilçesinde bulunan Reina isimli eğlence mekânında meydana gelen saldırıda Kırgızistan uyruklu Abdulkadir Masharipov 39 kişiyi öldürdü, 71 kişi yaraladı.