Kurultay öncesi "Kılıçdaroğlu'nu yıpratmaya yönelik haberlerin ve yorumların kasıtlı olarak yapıldığını" savunan genel merkez, muhalif medyaya baskısını da artırıyor. Bu kapsamda Halk TV skandalında olduğu gibi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından fonlandığı iddia edilen bazı televizyon ve yayın organlarına yönelik olarak kısa süre içerisinde yeni adımların atabileceği iddia ediliyor. Genel merkez söz konusu yayın organlarıyla tüm bağlarını koparma konusunu tartışıyor. Geçen ay yaptığı açıklamada Sözcü TV ve Halk TV'yi "ihanet çetesi" olarak tanımlayan CHP Muğla İl Başkanı Hüseyin Erol, "Parayı CHP'den alıyorlar, parti içinde sorgulama yaratmaya çalışıyorlar" sözüyle gündem olmuştu.
CUMHURİYET' SERZENİŞİ
Erol'un sözleri genel merkez tarafından yalanlanmasına rağmen kısa süre önce CHP Genel Başkan Yardımcısı Eren Erdem'den gelen itiraf, bir kez daha benzer tartışmaları alevlendirdi. Halk TV dışındaki başka kanallara da para karşılığı yayın yaptırdıklarını kabul eden Erdem, "Bu İsveç'te değil ama Türkiye'de normal" diyerek skandal bir savunmaya imza attı. 28 Mayıs'taki seçim hezimeti sonrası muhalif medya ile genel merkez arasındaki sürtüşmeye Cumhuriyet Gazetesi de eklendi. Değişim grubuna danışmanlık yaptığı öne sürülen Önder Sav'ı manşete taşıyarak "Kılıçdaroğlu'nun görev süresi bitti" iddiasını duyuran Cumhuriyet, bir anda dikkatleri üzerine çekti. Kılıçdaroğlu'nun ise gazete manşetini gördüğü anda yazılanlara tepki göstererek serzenişte bulunduğu öne sürüldü.