PROF. DR. ALİ ERTÜRK Almanya'da tüm organizmayı şeffaflaştırarak tek bir hücreyi bile detaylı olarak net görüntüleyebilen bir teknoloji icat etti. Bu teknikle kanser hücreleri daha oluşum aşamasındayken tespit edilebiliyor
DOÇ. DR. CANAN DAĞDEVİREN VE EKİBİ ABD'deki MIT'de, meme kanseri riski yüksek hastalarda erken aşamada teşhisi sağlayan giyilebilir bir ultrason cihazı geliştirdi
Avrupa ve ABD'de iki Türk bilim insanı, kanser teşhisi için geliştirdikleri çığır açan teknolojilerle adlarından söz ettiriyor.
Almanya Münih Üniversitesi Doku Mühendisliği ve Rejeneratif Tıp Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Ali Ertürk'ün, tüm organizmayı şeffaflaştırarak tek hücreyi bile daha önce görülmemiş netlik ve detayda görüntüleyen bir teknoloji icat etti. En büyük kanser araştırması kurumlarından Cancer Research UK'ten Ertürk'ün geliştirdiği yeni tarama tekniğiyle ilgili yapılan açıklamada "Bu teknoloji çok zengin bir potansiyel taşıyor. Mevcut teknolojilerle kıyaslandığında kanser teşhis ve tedavisinde yeni bir dönemi başlattı. Kanser hücrelerinin daha oluşmaya başlarken görüntülendiği yeni teknoloji bu aşamadaki kanserlerin tedavisinde de büyük başarı getirecek" denildi.
Bu teknoloji sayesinde, daha önce görülemeyecek kadar küçük tümörlerin saptanması mümkün hale geldi. Daha az hayvan deneyi yapılarak yapay zekâyla hastalık teşhis ve tedavisinde önemli bir aşamaya geçildi. Bilkent Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü'nden 2003'te mezun olan Prof. Dr. Ali Ertürk, 2018'de dokuların ve ölü farenin şeffaflaştırılması teknolojisini geliştirmişti. Ertürk, DISCO şeffaflığı adını verdikleri yöntemin sütü suya çevirmeye benzediğini söyleyerek, "Sütün içine bakıldığında bir şey göremezsiniz. Süt birdenbire su olsa, bu sefer lazerli mikroskoplarla içini tarayabilirsin. Tek bir kanser hücresini düşünün. Bu yöntemle artık kanser daha oluşmadan tümör oluşmaya başlayan hücreyi görüntüleyebiliyoruz. Bu çalışmada yapay zekâ çok önemli. Amaç teşhis ve tedavide yapay zekâya geçmek" dedi.
ABD'de Massaschusetts Teknoloji Enstitüsü'ndeki (MIT) bilimsel çalışmalarıyla adından söz ettiren Doç. Dr. Canan Dağdeviren, meme kanseri riski yüksek olan hastaların daha sık izlenmesine olanak sağlayacak sutyen içine yerleştirilebilen yeni bir cihaz geliştirdi. MIT Media Lab'de doçent olan Dağveren ve ekibi, tümörleri henüz erken evrelerdeyken tespit etmelerini sağlayabilecek giyilebilir bir ultrason cihazı tasarladı. Meme kanseri en erken evrelerde teşhis edildiğinde hayatta kalma oranı neredeyse yüzde 100. Ancak daha sonraki aşamalarda tespit edilen tümörler için bu oran yaklaşık yüzde 25'e düşüyor.
TEYZESİNIN HASTALIĞI İLHAM OLDU
Dağdeviren, icadı için düzenli kanser taramaları yaptırmasına rağmen 49 yaşında geç evre meme kanseri teşhisi konulan ve altı ay sonra vefat eden teyzesi Fatma Çalışkanoğlu'ndan ilham aldı. Dağdeviren, teyzesinin başucunda, sutyene yerleştirilebilecek ve meme kanseri açısından yüksek risk altındaki bireylerin daha sık taranmasını sağlayacak cihazın kaba şemasını çizdi.