Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi ve Birleşmiş Milletler (BM) Sıfır Atık Danışma Kurulu Başkanı Emine Erdoğan, Sıfır Atık Hareketi için küresel çağrıda bulunarak, "Temizlemekten ziyade kirletmemeyi esas almalı, atık üretmeyen bir yaşam modelini tüm dünyada yaygınlaştırmalıyız" dedi. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in teklifiyle Emine Erdoğan'ın başkanlığını üstlendiği Birleşmiş Milletler Sıfır Atık Danışma Kurulu'nun ilk toplantısı çevrim içi gerçekleşti. BM-Habitat İcra Direktörü Maimunah Mohd Sharif, moderatörlüğünü yaptığı toplantıya Türkiye'den katıldı. Toplantıda, Emine Erdoğan'ın yanı sıra Politikadan Sorumlu BM Genel Sekreter Yardımcısı Guy Bernard Ryder da katılımcılara hitap etti. Toplantıda sıfır atık ve geri dönüşümün önemine ilişkin görüşlerini aktaran kurul üyeleri, Emine Erdoğan'a teşekkür etti.
Emine Erdoğan ise, BM Sıfır Atık Danışma Kurulu Başkanı sıfatıyla yaptığı konuşmada kurul üyelerini tabiata olan sevgi ve hassasiyetlerinin bir araya getirdiğini vurguladı. Ortak bir çaba ile mevcut tahribatın tamirinin mümkün olduğunu dile getiren Erdoğan, Türkiye'de, istikrarlı bir çabayla, büyük sonuçlar almanın mümkün olduğunu "Sıfır Atık Projesi" ile tecrübe ettiklerini aktardı. Emine Erdoğan şunları söyledi:
5 yıl önce yüzde 13 olan geri kazanım oranımız, kısa sürede yüzde 27.2'ye, 2022'de ise yüzde 30'a ulaştı. Hedefimiz, 2035 yılında yüzde 65'e ulaşmak. Bu kazanımlar ile 2 bin futbol sahası büyüklüğünde araziyi koruduk. 2 milyonu aşan ailenin bir yıllık su ihtiyacına eşdeğer suyumuzu koruduk. 200 binin üzerinde ailenin, bir yıllık enerji ihtiyacına eşdeğer enerji tasarrufu sağladık.
30 Mart tarihi "Sıfır Atık" hareketine adanmış bir gündür. Önümüzdeki sene 30 Mart gününü, 'Sıfır Atık' hareketini tüm dünyaya anlatabileceğimiz kıymetli bir fırsat olarak görmemiz gerekiyor. En iyi şekilde icrası için tüm paydaşlarla çalışmalara şimdiden başlamayı da faydalı buluyorum. 30 Mart coşkusunu güçlendirmek için 'Sıfır Atık Yılı' ilan edilmesini de gündemimize almalıyız.
Unutmamalıyız ki 'Küresel Sıfır Atık Hareketi'nin gerçek başarıya ulaşması, uygulamanın birey düzeyinde benimsenmesine bağlı. Temizlemekten ziyade kirletmemeyi esas almalı, atık üretmeyen bir yaşam modelini tüm dünyada yaygınlaştırmalıyız. Bu çerçevede, yerel ve bölgesel kurum ve kuruluşlar hayati bir role sahip. Birleşmiş Milletler ve bağlı kuruluşlarının yanı sıra Avrupa Birliği, Türk Konseyi, Afrika Birliği gibi bölgesel örgütlerle işbirliğimizi güçlendirmeliyiz. Bu dünya, aslında sahip olduğu kaynaklarla halihazırda nüfusunun 1.5 katına dahi yetebilecek durumda. Yeter ki değişelim, adil olalım, paylaşmayı bilelim.