Ankara'da medya temsilcileri ile buluşan Bakan Mahinur Özdemir Göktaş, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesinde gerçekleşen ve hayata geçirilecek projelere ilişkin önemli bilgiler verdi.
Bakan Göktaş, basın mensuplarına yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
Hepinizin bildiği gibi Bakan olarak ilk seyahatim deprem bölgelerineydi. İlk temaslarımı depremden etkilenmiş gençlerle, kadınlarla, çocuklarla, yaşlılarımızla gerçekleştirdim. Çalışma arkadaşlarımızın gece gündüz demeden, ilk günden itibaren özveriyle sahada canla başla çalıştıklarını gördüm. Onlara bir kez sizin nezdinizde de tekrar teşekkür etmek istiyorum. Mesai arkadaşlarım sahada çalışmaya ve bireylere psikososyal destek sağlamaya canla başla devam ediyorlar, yaz boyunca da edecekler. Hatta süreç boyunca da edecekler.
"11 İLİMİZDEKİ VATANDAŞLARIMIZIN ELİNİ BIRAKMAYACAĞIZ"
Biliyorsunuz geçen hafta Milli Eğitim Bakanlığımızla birlikte afet bölgelerindeki eğitim desteklerini kapsayan bir protokol imzaladık. Deprem bölgelerinde sosyal iyileştirme kapsamında başka çalışmalarımız da olacak. Bir tanesini de Ağustos ayında başlatacağız. 11 ilimizdeki vatandaşlarımızın her birinin feraha vardığını görene kadar onların elini bırakmayacağız.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, halkımızla en çok temas halinde olan bakanlıklarımızdan biri. 7 gün 24 saat, çok çeşitli hizmetlerle sahadayız. Bakanlık olarak, toplumun en fazla desteğe ihtiyaç duyan, en dezavantajlı kesimlerine hizmet veriyoruz. Zorlukla karşılaşan, zor duruma düşen kesimlere dokunuyoruz. Kimseyi geride bırakmadan, herkesi kapsayan bir anlayışla, fakat önce, en zor durumda olana ulaşmaya çalışıyoruz. Çalışma alanımız içinde yer alan tüm konular oldukça kritik, tüm hedef gruplarımız son derece hassas.
"DEPREMZEDENİN ACISI ÜZERİNDEN POLİTİK TAVIR ALMAK..."
Tacize uğramış bir çocuğun, şiddet görmüş bir kadının, tüm ailesini kaybetmiş bir depremzedenin acısı üzerinden politik tavır almak, o insanların mağduriyetlerini araçsallaştırmak, sorunların çözümünü zorlaştırıyor.
Dezenformasyon sadece bizim değil bütün dünyanın ciddi bir sorunu. Özellikle sosyal medya üzerinden yapılan dezenformasyon çok tehlikeli boyutlarda. Ana kaynağından teyit edilmemiş haberler herkesten önce haberin öznesi olan bireylere, yani mağdura zarar veriyor. Kaynağından teyit dediğim bu aslında.
Biz, mağdurun haklarını korumak, daha fazla zarar görmesini engellemek amacıyla hareket ediyoruz. Fakat bazı medya mecralarında, konunun gerektirdiği özenin gösterilmediğini görüyoruz. Sosyal medyada dolaşan kaynağı belirsiz bilgiler, gerçekliği hiç sorgulanmadan, ilgili birimlerimizden teyit alınmadan çok rahatlıkla kullanılabiliyor. Bu konuda hepinizden özellikle rica ediyorum. Yanlış bilginin yayılmasına aracı olmayın, bilgiyi kaynağından teyit edin. Mağdurun ve ailesinin bu süreçten en az zararla çıkabilmesi için bizlere yardımcı olun.
"BÜTÜNCÜL VE ADİL SOSYAL HİZMET MODELLERİ GELİŞTİRDİK"
AK Parti hükumetleri döneminde, bireyin, ailenin ve toplumun korunması, güçlendirilmesi ve geliştirilmesine büyük önem verdik. Bütüncül ve adil sosyal hizmet modelleri geliştirdik. Toplumun her bir ferdine ulaşmaya çalıştık. Türkiye'nin sosyal alanda da güçlenmesini, kalkınmasını sağladık. Aileyi koruduk. Yeni nesilleri düşündük. Çocukları, kadınları koruyup kolladık. Engellileri, yaşlıları, ihtiyaç sahiplerini gözetti, gözetmeye devam ediyoruz. Şehit yakınlarını ve gazilerimizi önemsedik. Sosyal refahı artırmaya gayret ettik. Açıkça söyleyebilirim ki, son 22 yılda yapılan yenilikler ve verilen hizmetler, sadece Türkiye'de değil, bütün dünyada, ilk ve tek olma özelliği taşıyor.
Bugüne kadar çok güzel işler yaptık, halkımız da bu hizmetleri takdirle karşıladığını son seçimde açıkça ortaya koydu ama bu başarı bize çok daha büyük bir sorumluluk getirdi. Türkiye Yüzyılı'nı, güçlü aile yapımız içerisinde yetişmiş donanımlı nesillerle inşa etme sorumluluğu getirdi.
Türkiye Yüzyılı, gücünü milletten alan devlet anlayışıyla, kültürümüzün inşasında ve aktarımında, birey, aile ve topluma yönelik sosyal politikalar, sosyal hizmet ve yardımlar kapsamında, tüm hedeflerimizi gerçekleştirdiğimiz yeni bir yüzyıl olacak.Bakanlık olarak, "2053 Vizyonuna İlişkin Hedefler" uyarınca, 30 Yıllık Perspektif çerçevesinde, "12. Kalkınma Planı 2024 – 2028 Hedefleri"ni mutlaka gerçekleştireceğiz.
"AİLE VE İŞ HAYATININ UYUMUNU GÜÇLENDİRECEĞİZ"
Her ilçeye Sosyal Hizmet Merkezi hizmetini götüreceğiz. Aile Sosyal Destek Programı ile Türkiye'nin her yerine, milyonlarca haneye ulaşacağız.
"Güçlü Birey, Güçlü Kadın, Güçlü Aile, Güçlü Türkiye" anlayışıyla, aile odaklı eğitim ve danışmanlık hizmetlerini sürdüreceğiz. Aile ve iş hayatının uyumunu güçlendireceğiz. Kaliteli ve kolay erişilebilir kreş ve okul öncesi bakım/eğitim imkânlarını yaygınlaştıracağız.
HANELERİN GELİR DÜZEYİNİ GARANTİ ALTINA ALAN SİSTEM GELİYOR
Kadınların iş hayatına katılımını artırabilmek için esnek ve uzaktan çalışma uygulamalarını hayata geçiren öncü kamu kurumu olmayı hedefliyoruz. Hanelerin belirli bir gelir düzeyini garanti altına alan Gelir Tamamlayıcı Aile Destek Sistemini hayata geçireceğiz. Aile Bazlı Vatandaşlık Maaşı uygulamasını başlatacağız.
EV HANIMLARININ EMEKLİLİĞİNE DESTEK
Aile Koruma Kalkanı Programıyla ev hanımlarının emekliliğine destek sağlayacağız. Kadınlara, çocuklara, engellilere ve yaşlılara yönelik, ihtisaslaşmış barınma ve bakım hizmetlerini geliştirecek ve yaygınlaştıracağız. Barınma, bakım ve rehabilitasyon kuruluşlarının nitelik ve niceliğini artıracağız. Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele IV. Ulusal Eylem Planının etkin uygulanmasını ve V. Ulusal Eylem Planı'nın hazırlık çalışmalarını uygulamaya geçireceğiz. Kadınların toplumsal hayattaki ve karar alma mekanizmalarındaki etkinliğini artıracağız.
Örgün eğitim kademelerinin tamamında kız çocuklarının net okullaşma oranı ile kadınlarda okuryazarlık oranını yüzde 100 seviyesine ulaştıracağız.
Kadınların, iş kurma ve geliştirme süreçlerini kolaylaştıracak, e-ticaret platformlarında daha fazla yer almalarını teşvik edecek, kooperatifler yolu ile güçlendirilmelerini sağlayacağız.
ERKEN YAŞTA VE ZORLA EVLİLİKLERİN ÖNÜNE GEÇİLECEK
Erken yaşta ve zorla evliliklerin erken tespitine yönelik sistemler geliştireceğiz. Kamuoyunun konuyla ilgili farkındalığını artıracağız. Kadına yönelik şiddetle mücadelede izleme ve değerlendirme çalışmalarını daha da güçlendireceğiz. Sıfır tolerans politikamızı uygulamaya devam edeceğiz. ŞÖNİM'lerin ve kadın konukevlerinin daha nitelikli hizmet vermesini sağlayacağız.
Çocuklarımızın milli ve insani değerlere sahip, saygılı, özgüvenli ve sağlıklı fertler olarak, aile ortamında yetişmeleri için her imkanı seferber edeceğiz.
Türkiye'de Koruyucu Aile Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi'ni uygulayacağız. Geçici Koruyucu Aile Programını hayata geçireceğiz. Çocuk Hakları Strateji Belgesi ve Eylem Planı'nı çocuk alanında hizmet üreten tüm paydaşların katkıları ve iş birliği ile hayata geçireceğiz.
ÇOCUK ŞURALARI DÜZENLENECEK
Çocuklara yönelik politikalarımızı, uygulamalarımızı ve hedeflerimizi istişare etmek amacıyla "Çocuk Şuraları" düzenleyeceğiz. Çocuklarımızın gelişimlerini akademik, sosyal, sportif, sanatsal ve mesleki açıdan destekleyerek donanımlı bireyler olarak yetişmelerini sağlayacağız.
Yabancı dil, robotik kodlama, üç boyutlu yazıcı gibi alanlarda eğitim veren Mahalle Çocuk Atölyeleri kuracağız. Çocuğa karşı şiddet, ihmal ve istismar konusunda bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sıfır tolerans ile çalışacağız. Çocuklara yönelik politika ve hizmetleri kanıt temelli olarak geliştirme kapsamında Türkiye Çocuk Araştırmasını periyodik olarak uygulayacağız.
DİJİTAL ORTAMLARDAKİ RİSKLERE MÜDAHALE EDİLECEK
Bağımlılıkla daha etkin bir şekilde mücadele edeceğiz . Çocuklarımızın ve gençlerimizin dijital ortamlar üzerinden karşılaşabilecekleri riskleri tespit edip, zararlı bulunan içeriklere müdahale edeceğiz. Engelli vatandaşlarımızın ve ailelerinin toplumsal yaşamın aktif üyeleri olarak yaşam sürmelerini sağlayacak uygulamaları hayata geçirecek, erişilebilir bir toplum inşa edeceğiz. "Engelli Bireylere Yönelik Aktif Yaşam Merkezleri" sayısını 150'ye çıkaracağız. Evinde engelli ve yaşlı bakımını gerçekleştirenleri sigorta şemsiyesi altına alarak, evinde istihdam modeli oluşturulmasına ilişkin ilgili kurumlar iş birliğinde mevzuat çalışmalarını tamamlayacağız. Engelli Bakım Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi sayımızı 130'a ulaştıracağız. II. Ulusal Otizm Eylem Planını tüm paydaşlarla beraber oluşturacağız ve uygulayacağız.
YAŞLILARA ÖZEL PROGRAM
Yaşlı vatandaşlarımızın aileleri ile beraber, sağlıklı ve aktif yaşlanmalarını destekleyeceğiz. Huzurevi ile Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi sayımızı 180'e çıkaracağız. 2030 Yaşlanma Vizyon Belgesi ve Eylem Planı ilan ederek, güçlü iş birliği ve koordinasyonla uygulayacağız. Yaşlılarımızın dijitalleşme ve diğer teknolojilerle hizmetlere erişimini kolaylaştırma ve daha üretken bir yaşlılık süreci geçirmeleri için özel programlar geliştireceğiz.
Şehit dul ve yetimlerinin özel sektörde de istihdamını sağlayacağız. Şehit yakını, gazi ve gazi yakınlarının tek bir kartla tüm Türkiye'de ücretsiz seyahat etmelerini sağlayacağız. PTT ile Protokol imzalanarak tüm Türkiye Kart Projesine şehit yakını, gazi ve gazi yakınlarımızı dahil edeceğiz.
Ortaya koymayı planladığımız tüm bu vizyon aile odaklı bir sistemin güçlenmesini gerçekleştirebilmek için. Ailenin her bir bireyini daha da güçlü hale getirmek, sosyal destek sistemlerini pekiştirmek bizim görevimiz.
"BÜYÜK TÜRKİYE AİLESİ İÇİN HİZMET VERİYORUZ"
Bir kere daha ifade etmek istiyorum. Sizi eksiklerimizi bize gösteren paydaşlarımız olarak görüyorum. Hepimiz aynı "Aile"nin parçasıyız. Aynı "Aile" için çalışıyoruz. 85 milyonluk ailemiz için "Büyük Türkiye Ailesi" için emek veriyoruz. Her birinize, aynı büyük amaca hizmet eden, birbirinden değerli paydaşlar olarak önem ve değer verdiğimi ve saygı duyduğumu bilmenizi istiyorum.
Bakan Göktaş, açıklamalarının ardından basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Dijital mecralarda çocuk istismarı, şiddet gibi olayların gün geçtikçe çoğaldığı görülüyor. Buna karşı Bakanlığımızın bir önlemi, yaptırımı olacak mı?
Öncelikle şunu söyleyeyim ki bizim Bakanlığımızın içerisinde dijital ortamları tarayan, sürekli şiddet ortamlarını tarayan bir birimimiz var. Bunu öncelikle söylemek istiyorum. 7/24 teyakkuzdalar. O yüzden gerek sosyal medyada zaten bu son günlerdeki açıklamalarımızda da görüyorsunuz. Çok daha hızlı cevap vermeye çalışıyoruz. Çünkü sosyal medyada çıkan bir olay da farklı mecralara taşınabiliyor. O yüzden bu dijital mecraları bizler de tarıyoruz. Ama tabi çok geniş. Sosyal medya dediğiniz alan o kadar geniş bir alan ki. Bunlarla ilgili yapacağımız çok şey var. Öncelikle davranışsal bağımlılığın önlenmesi kapsamında farkındalık oluşturma ve bilinçlendirme. Bu doğrultuda materyaller oluşturma, eğitimler düzenleme bağımlılık karşısında çocuk, birey ve aile ilişkileri güçlendirici faaliyetler yürütüyoruz halihazırda. Bunun haricinde dijital mecradaki şiddet olayları ve dijital bağımlılık biliyorsunuz günümüzde aslında merkezi bir konu. Hangimizin çocuğu ya da torununun elinde tablet ve telefon yok ki. Ya da istemiyor ki başka çocukları görürken. Ancak şiddet olaylarını ve oradaki çıkan, dijital mecralarda çıkan çocuk istismarı konularında bizler her türlü mücadeleyi veriyoruz. Çocukların dijital risklerden korunması kapsamında Özel Kreş ve Gündüz Bakımevi çalışanları ile bu kuruluşlardan hizmet alan ailelere eğitim verilmesi, internetin bilinçli ve güvenli etkin kullanımı konusunda farkındalık oluşturma amacıyla Bakanlığımıza bağlı Özel Kreş ve Gündüz Bakımevinden hizmet alan ebeveynlere kreş ve bakımevi çalışanlarına farkındalık eğitimi verilmektedir. Dijital medyanın olumsuz etkilerinin en aza indirilmesine katkıda bulunmak amacıyla çocukların dijital risklerden korunması konusunda ebeveyn rehberi oluşturarak Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğümüzün web sitesinde zaten yayınlanmıştır. Ama bunu nasıl daha fazla kitlelere ulaştırabiliriz. İlçelere, illere ve farklı yerlere nasıl daha fazla yaygınlaştırabiliriz onu da çalışacağız. 2023 yılı Haziran ayı itibarıyla yaklaşık 20 bin veli, 14 binden fazla personele de Dijital Risklerden Korunma Eğitimi verilmiştir. 2020'nin sonunda başlatılan Çocuk Dostu Söyleşiler ile çocuklarla ilgili konularda alanında uzman kişilerin katılımıyla söyleşiler gerçekleştirilmektedir. Söyleşiler Bakanlığımızın Youtube kanalında da canlı olarak yayınlanmaktadır. Bu söyleşilerde dijital bağımlılığın önlenmesinde ebeveynlere önerilen ve dijital bağımlılık çevrimiçi ve çevrimdışı oyun oynama temalı söyleşiler de doğrudan dijital bağımlılık ele alınmıştır.
2021 yılında toplumun tüm kesimlerinin katılımıyla bağımlılık ile mücadele seferberliği başlatılması kararı alınmıştır. Sonuç itibarıyla bu da bir bağımlılık. Her ne kadar günümüzde bizler de telefon ve tablet kullansak da çocuklarımız kullandıkça ve içeriği kontrol edemedikçe hepimizde çok derin rahatsızlıklar oluşturuyor. Çocuklarımız biraz fazla dijital mecrada zaman geçirince öfke kontrolü sorunlarıyla karşılaşıyoruz. Üstelik içerikleri kontrol edememek de ciddi bir sıkıntı. Bununla ilgili farklı projeleri de geliştireceğiz. Oyuncak ve kitap seçiminde ebeveyn rehberiyle oyunla doğru ve etkili zaman geçirilmesi teşvik edilerek dijital bağımlılığa karşı da koruyucu bir faktör olarak işlev görebilmesi hedeflenmiştir. Ancak dijital mecra ile mücadele toplumun her kesiminin yapması gereken bir mücadeledir. Sadece Aile Bakanlığı olarak biz üzerimize düşeni yapacağız elbette ama gerek okullarda gerek sosyal hizmet merkezlerimizde gerekse farkındalık projeleriyle bunu her gün gündemde tutarak eğitimlerle de inşallah önüne geçmeyi hedefliyoruz.
Aile ve Gençlik Bankası ne zaman kurulacak? Hangi hizmetleri verecek? Finansmanı nasıl sağlanacak?
Milyonlarca çift bu haberi bekliyor. Özellikle genç çiftlerimiz bize her gün sorular soruyorlar. 2023 yılında hazırlanan AK Parti seçim beyannamesinde aileyi güçlendirmeye yönelik yenilikçi mekanizmalar geliştirileceği, bu kapsamda uygulanacak Aile Koruma Kalkanı Programı ile sosyal politikalarda yeni ve vizyoner uygulamaların hayata geçirileceği ifade edilmiştir. Aile Koruma Kalkanı Programını finanse etmek üzere ise Aile ve Gençlik Bankası adıyla bir banka kurulacağı ve bu bankanın ana gelir kaynaklarından birisi de ülkemizde son dönemde keşfedilen doğal kaynaklar olacağı belirtilmiştir. Biz bunu Aile Koruma Kalkanı ve Aile ve Gençlik Bankası olarak söylüyoruz ama Aile Koruma Kalkanı Programı kapsamında temelde ev hanımlarına emeklilik prim desteği ve yıpranma payı hakkı var. Her aileden istihdama en az 1 kişinin katılımının sağlanması, yeni evliliklerin teşvik edilmesi, yeni sosyal hizmet modelleri geliştirilmesi kapsamında faaliyet ve projelerin desteklenmesi öngörülmüştür. Aile ve Gençlik Bankası konusunda ise biliyorsunuz bunun pek çok paydaşları var. Biz Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olarak kendi payımıza düşen boyutunu enine boyuna çalışıyoruz. Farklı paydaşlarımızla da bunu onlar da kendi taraflarında çalışıyor. Çünkü sadece Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığını ilgilendiren boyutu yok bunun. Ancak ileriki dönemlerde inşallah bu projeyi sonuçlandırarak hayata geçirmeyi ve gençlerimize verdiğimiz bu umut dolu projeyi hayata geçirmek istiyoruz.
Net bir takvim yok mu?
Şöyle ki diğer paydaşlarımız var. Takvimimiz yok. Önümüzdeki zamanlarda bu konuyu zaten şu anda çalışıyoruz detaylıca.
Dijital bankacılık olarak modelleme üretebiliriz ama tabi ki şartlar, konseptler bunların hepsi sadece kendi bakanlığımızla ilgili boyutu olmadığı için farklı bakanlıkları da ilgilendirdiği için de onların çalışma alanlarıyla beraber bunu takvimlendirip kamuoyu ile paylaşacağız. Ancak önceliklendirdiğimiz konuların tabi ki önünde geliyor.
Kadına yönelik şiddetin önlenmesi
Hepimizin canını acıtan bir konu. Devamlı gündemde olan bir konu. Sadece Türkiye'de değil bütün dünyada gündemde olan bir konu. Bu konu hakikaten kadın olarak, erkek olarak, toplum olarak hepimizi derinden yaralayan konulardan bir tanesi. Biz tabiki bununla mücadele için 'sıfır tolerans' ilkesiyle çok yönlü ve bütüncül bir yaklaşım benimsiyoruz. Öncelikle bunu söyleyeyim ve altını da çizeyim. Temel kanunlarda eşitlik ilkesi ve pozitif ayrımcılığı anayasal güvence altına aldık. Şiddet mağdurlarının korunması ve şiddetin önlenmesi için 6284 Sayılı Kanun ve ikinci mevzuat ile güçlü bir yasal altyapı oluşturduk. Hukukumuzu güçlendirmeye ve uygulamadaki başarısını artırmaya yönelik çalışmalarımızı yapmaya devam ediyoruz. Kadın cinayetlerinde ve kadına yönelik şiddet eylemlerinde cezaların artırılmasına yönelik tedbirler almaya devam ediyoruz. Hem hukuki platformlarda hem de uygulamada yoğun ve hassas bir şekilde çalışıyoruz. Farkındalık artırma çalışmaları kapsamında eğitimler ve seminerler düzenleyerek kamu personeli, muhtarlar ve diğer kesimlere eğitimler veriyoruz. Ulusal ve il düzeyinde kadına yönelik şiddetle mücadele eylem planları hazırlıyor ve uyguluyoruz. Hangi ilde vaka çoğalması varsa ya da hangi ilde şiddetle ilgili özel bir durum oluşacaksa onu mercek altına alıp özel bir çalışma uygulamayı hedefliyoruz. 1 Temmuz 2021 tarihinde yürürlüğe giren Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı'nın daha etkin kullanılması ki bu ulusal eylem planını biliyorsunuz 2021-2025 yıllarını kapsıyor. Daha etkin kullanmasını ve izlenmesi amacıyla da yıllık faaliyet planları hazırlıyoruz. Bakanlığımız koordinasyonunda Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı işbirliğiyle kadına yönelik şiddetle mücadelede 2022 yılı faaliyet planı imzaladık ve bunu uygulamaya başladık. ALO 183 Sosyal Destek Hattı'nı ve KADES mobil uygulamasını kadına yönelik şiddetle mücadelede aktif bir şekilde kullanıyoruz. Kadın cinayetlerinin nitel ve nicel analizine ilişkin periyodik araştırmalar yapıyoruz. Kadın cinayetleri ve şiddet vakalarına ilişkin veriler İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından kayıt altına alınıyor ve kamuoyu ile periyodik olarak paylaşılıyor. Adalet Bakanlığı UYAP sistemi, PORNET ve Jandarma Genel Komutanlığı'nın veri sistemi de verilerin toplandığı diğer kaynaklar. Yurt dışında 10 yıl boyunca Sosyal Hizmetler Komisyonu Başkanlığı yaptım. Siyasete başladığımda karşıma çıkan ilk vakalardan bir tanesi dönüm noktası oldu. Hakikaten acı bir olay. Annemin babamın marketi vardı ben de okul sonrası burada bazen onlara yardımcı oluyordum. Bir müşterimiz vardı eşinin ona sürekli şiddet uyguladığını ifade ediyordu. Bu konuda ona destek olduk. Gerekli mecralara başvuru yapmasına destek olduk. Diyarbakır kökenli bir vatandaşımızdı. Bir sabah haber geldi. Üst sokağımızda bir cinayet olmuş. Bir kadın 22 yerinden bıçaklanmış. Umarım o değildir dedik. Maalesef oydu. Eşi uzaklaştırma kararı almasına ve elektronik kelepçeli olmasına rağmen… 22 yerinden bıçaklanarak Brüksel sokaklarında onu yerde bulduk. Cenazesini yıkayacak kimse bulamadık. Annem yıkadı. Ancak şunu ifade etmek isterim ki 3 çocuk yetim kaldı. Baba hapiste, anneyi toprağa verdik.
Dolayısıyla bu konudaki hassasiyetimi her mecrada açıkça söylüyorum. Brüksel Parlamentosu'nda kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerine yönelik çalıştığım gibi burada da aynı hassasiyeti göstereceğim. Bizim amacımız kadın cinayetlerinin, şiddetinin olmaması. Bizler isteriz ki bu rakamlar sıfırlansın.
Çalışmalarımızı her geçen gün aynı hassasiyetle yapmaya devam edeceğiz. Hangi kadına dokunabilirsek dokunmaya devam edeceğiz. İhbarları alıyoruz, anında müdahale ediyoruz. Sizler haberleri yaparken gerçekten hassasiyet göstermenizi istiyorum.
6284 sayılı kanun değiştirilmesi, kaldırılması söz konusu mu? Mağdurun beyanı esastır meselesinin aile birliğini bozduğu iddiaları da var. Sizin bu konudaki düşünceleriniz nelerdir?
Tabii ki söz konusu değil. Benim bu konuda düşünmem açık ve net. Meselede bir mağdur varsa onun yanındayız. Biz Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığıyız.
Mağdur bir kadınsa onun yanındayız. Mağdur bir çocuksa onun yanındayız. Mağdur bir erkekse onun da yanındayız. Mesele öncelikle şiddet gören kişiyi tabii ki de anında koruma altına almak, anında güvence altına almak. Mağdur kimse onun yanındayız. Bunun altını çizmek istiyorum.
Ailenin güçlendirilmesi bizim öncelikli alanlarımızdan bir tanesi. Ancak bu tartışmanın 6284 sayılı kanunundan ayrı bir şekilde ele alınması gerektiğine inanıyorum. Aileyi güçlendirmek şart evet. Bunun için farklı mecralarda çalışıyoruz ve bunları toplumla paylaşıyoruz.
Ancak diğer yandan böyle bir tartışma söz konusu olamaz. 6284 bizim önemli bir kanunumuz. Diğer yandan karardan kaynaklı bazı mağduriyetler doğuyorsa bunları ele almak lazım. Ben süresiz nafaka konusunu da önemsiyorum. Bazı insanlar 1990'lı yıllarda evlenmiş. Süresiz nafaka ödemek gibi uygulama kabul edilebilir olamaz.
Dolayısıyla bunu da ele almak ve buna da dikkat etmek lazım. Eğer bir mağduriyet oluşuyorsa üstesinden gelmek lazım. Diğer bakanlıklarımızla da bu konunun üzerinde çalışmayı hedefliyoruz.
Şiddet gösterenler, yerlerde süründürenler ve hapse girmeyenler var
Caydırıcı önlemler almak zorundayız. Elektronik kelepçesi olup da eşine şiddet uygulayanlar var. Ama aynı zamanda olayı suiistimal edilmeden yapılması da faydalı. Hangi mağdur olursa olsun onun yanında olmamız şart. Biz isteriz ki hiçbir zaman şiddet olayı olmasın. Diğer yandan da biz bu konuda çok fazla davranıyoruz. Bakanlığımızdaki bütün arkadaşlarımız bir şiddet olayı olduğunda hepimiz yerimizden zıplıyoruz. Sosyal medya paylaşımlarını çok yakından takip ediyoruz. Akabinde anında müdahale ediyoruz. Müdahil oluyoruz. Yani sizler sadece müdahil oldukları görüyorsunuz ama aslında biz her zaman pek çok konuyu önlemiş oluyoruz. Önlediğimiz pek çok durum var. Bunun da altını çizmek lazım. Bizim bu konuda duruşumuz nettir.
Hakikaten şiddet olaylarına yönelik de şiddet eğilimli insanlara yönelik bir rehabilitasyon gerekiyor. Çünkü bunu bir caydırıcı unsur olarak kullanmak gerekiyor. Şiddet eğilimli insanlar bir eğitim ya da bir rehabilitasyondan geçmesi gerektiğinin farkında değil. Çünkü kendisi durumun farkında değil ve maalesef zaman zaman kadınlarımızda 6284 sayılı kanunu uygulamamızı istemiyorlar. Biz bunu alanda görüyoruz. "Biz eşimizin yanına dönmek istiyoruz" diyorlar. Böyle bir durumda var.
Ekonomi kaynaklı değil. Çünkü kadın konukevimizde ekonomik kaygı yok. Kadın konukevimize gelen bir insanın ekonomik kaygısı olamaz. Onun can güvenliği, ekonomik kaygının üstesinden gelir. Bizim için de önemli olan onun can güvenliğidir. O yüzden o alanda çok hassas davranmak gerekiyor.
Bu meselede biz devlet olarak uygulamada ben şunu fark ettim. Pek çok Avrupa ülkesinin önündeyiz. Bunu söylemekten asla utanmıyorum. Ben bu uygulamaların nasıl yapıldığını yurt dışında gördüm. Türkiye'de bu konuda yapılanlar gerçekten devrim niteliği taşıyor.
Bunun yanı sıra psikolojik şiddet görünmeyen tarafı. Mobinge uğrayanlar, psikolojik şiddet, narsist insanlarla yaşamak söz konusu. Ama diğer yandan da bunu bir rehabilitasyon sürecinden geçirebilmek lazım. Şimdi biz mümkün mertebe evlilik öncesi eğitim programları düzenliyoruz. İsteriz ki evlilik programlarını aile bankası ile ilgili de bunu önceliklendireceğiz, gençlerimiz evlenmeden bir sertifikasyon geçirsin. Çünkü mesele evlenmek değil, mesele evliliği de sürdürebilmek. Evlilik yaşımız çok arttı. Evlilik yaşımız ortalama 28-30, doğurganlık oranımız 1.6 ve 10 yıl önce doğurganlık oranımız 1.89'du. Yani bu da bir tehlike. Avrupa'nın çok daha gerisine gidiyoruz. Dolayısıyla bu boyutu da ele almak çok kıymetli. Boşanma oranlarımız artıyor. Evlilik oranlarımız da aynı boyutta artıyor ama tabii ki amacımız aileyi korumak ve güçlendirmek. Mağdur olan erkeklerimiz varsa onun da yanındayız. Bunları da dinlememiz lazım. Sonuçta biz Aile Bakanlığıyız. Kadına, erkeğe, gencine, yaşlısına, engellisine her kitleye hitap eden bir bakanlığız. Burada bir mağduriyet söz konusuysa onu da dinlememiz lazım. O yüzden o boyutunu asla es geçmememiz gerekiyor. Çok çok kıymetli.
Süresiz nafaka gibi bir durum adil bir durum değil. Bu durumun gerçekten önemli bir şekilde ele almaması lazım. Süresiz bir nafaka sizin için adil mi? Açıkça sormak istiyorum. Tabi ki mesela uygulamadan kaynaklandı. O yüzden Adalet Bakanımız ile görüştüğümüzde bu nafaka konusunu, 6284 konusunu ve bizim bakanlığımızı ilgilendiren boyutlarını ele aldık. Bunun Adalet Akademisinde ders olarak verilmesini düşünüyorum. Bunun önemli olduğunu düşünüyorum. Hakimler ve savcıların bu konuyu özel ders olarak Adalet Akademisinde ele alabilirler. Kanun değişmeyecek.
6284 sayılı kanunla ilgili sözlerinizi bu noktada bırakırsanız bence çok sayıda yanlış anlamaya yol açabilir. Tam olarak o kanunda sizce değişmesi gereken nedir?
Değişmesi gerekmiyor bu kanunun bu kanun olduğu gibi kalmalı. Ancak uygulamada varsa bir hata bunun da üstünden gitmemiz lazım. Bu kanundan kaynaklanan hatalar değil.
Çocuklarla ilgili içerik üreten Youtuber'a yönelik tepkiler
Çocuklara yönelik içerikleri olan tepkilere yol açan bir Youtuber ile ilgili sosyal medyada bizde bunu izledik ve değerlendirdik. Çocukların üstün yararına ve gelişimine olumsuz etkisi olacağı değerlendirildi. Bugün bu konuyla ilgili içeriğin engellenmesi kararı çıktı. Bu tür içerikleri yakından izlediğimizi bilmenizi istiyorum. Mecrayı kapatamıyoruz ancak içeriği önleyebiliyoruz. Biz bu konuda çok hızlı çalışıyoruz. Sosyal medyadaki şiddet olaylarını izlediğimizde de aynı şekilde aynı hızla takip ediyoruz. Bu tür içeriklere çok hızlı müdahale ediyoruz. Hukuk birimimiz, sosyal medya birimimiz, basın müşavirliğimiz çok hızlı hareket edip gerekli mecralardan engellenmesini ama aynı zamanda o içeriğin engellenmesini kıymetli buluyoruz.