Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün kabine toplantısına başkanlık etti. Külliye'de yaklaşık 3.5 saat süren toplantının ardından millete seslenen Erdoğan, özetle şunları söyledi:
Siyasi, ekonomik ve askeri olarak güçlenen, kendi politikalarını belirleyen ve hayata geçiren bir Türkiye kimsenin işine gelmiyor.
İnsanımızın tasarruf anlayışında döviz ve altın ağırlıklı yer tutuyor. Önemli kısmı da yastık altındaki bu varlıkların iktisadi işleyişe, istihdama, üretime katkısı olmuyor. Milletime sesleniyorum: Benim ekonomisinden yana olalım, tasarruf ekonomisinden yana olalım. İsraf ekonomisini bir kenara koyalım. Bunun ne benim milletimin kendisine ne de devletine hiçbir faydası yoktur.
Yükselen fiyatlarla gayrimenkul ve otomobil piyasasının cazip hale gelmesi, üretim artışını engelliyor. Konut fiyatları, kiralarla ilgili ilave adımlar atacağız. Fırsatçıların üzerine kararlılıkla gideceğiz.
İstikrar, güven ve sürdürülebilirlik ekseninde yolumuza devam edeceğiz. Yaşanan güncel sıkıntıları görmezden gelmiyor, üzerini örtmeye çalışmıyoruz. Refah seviyesi düşen ücretli kesimlerin kayıplarını telafi için bugüne kadar düzenleme yaptık. Bütçe imkânlarını soruna kadar zorlayan tasarruflarda bulunduk. Zaman zaman kısa süreli dengesizliklerin yaşandığının farkındayız. Kamu işçilerinin epeyce bir gecikmeyle yapılan toplu sözleşmelerinde ortaya çıkan tablo memur maaşlarında ilave düzeltmeyi zorunlu kıldı.
Asgari ücret ve emekli maaşları ile ilgili huzursuzluk ortaya çıktı. Kamu işçisi ve memurunu nasıl ortada bırakmadıysak çalışanından emeklisine kimseyi mağdur bırakmadıysak mağduriyetin kalıcı olmasına rıza göstermeyiz. Ek bütçede önceliğimizi zorunlu olarak deprem bölgesinin hızla ayağı kaldırılmasını sağlayacak projelere verdik. Yaptığımız vergi artışlarından elde edeceğimiz gelirleri şu aşamada başka yerlere aktarmayı kabul edemeyiz.
Bütçe gelirlerini artırmaya, bütçe dışı kaynak sağlamaya yönelik çalışmaları gördükçe, kendini mağdur hisseden tüm kesimlerin gönlünü mutlaka alacağız. Bunu da çok gecikmeden yılbaşı civarı neticeye ulaştırmayı planlıyoruz.
Enflasyon başta olmak üzere ekonomik sıkıntıların üstesinden geleceğiz. İstihdamı artıracak, enflasyonu düşüreceğiz, ortaya çıkan zenginliği milletimizin her bir ferdine yayacağız.
Milyarlarca, on milyarlarca dolarlık yatırım sözü alıyoruz. Bunların ağırlıklı kısmını, varlık satışı değil, istihdama ve üretime dönük projeler oluşturuyor.
14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinde elde ettiğimiz başarıyı, 31 Mart 2024 mahalli idareler seçimleriyle tahkim etmek istiyoruz. Hükümet ile yerel yönetimler arasındaki uyumun, anlayış ve vizyon birliğinin kıymetini her geçen gün daha net bir şekilde görebiliyoruz. 'Gerçek belediyecilik' hizmetlerinden mahrum kalan şehirlerimizi Türkiye Yüzyılı'nın inşasına ortak etmek için önümüzdeki seçimler bir fırsattır. Milletimizin de desteğiyle inşallah bu tarihi fırsatın heba olmasına izin vermeyeceğiz.
15 Temmuz'da Türkiye sadece demokrasisine yönelik darbe teşebbüsünü bertaraf etmedi, işgal girişimini de püskürttü. Son FETÖ'cü hain de hukuk önünde hesap verene kadar, bu terör örgütüyle, uzantılarıyla ve destekçileriyle mücadelemizi sürdüreceğiz.
YANGINLA BOĞUŞAN YUNAN KOMŞULARIMIZA GEÇMİŞ OLSUN
ORMAN yangınlarıyla mücadelemizi başarılı şekilde yürütüyoruz. En kötü senaryoyu düşünerek güçlü bir altyapı kurduk.
Rezerv güçlerle toplam 24 uçak, 100 helikopter ve 10 İHA'mızla orman yangınlarıyla mücadele ediyoruz. Ayrıca 4 bin 800 aracımız ve 25 bin orman işçimiz de karadan müdahale noktasında görev yapıyor.
Büyük bir yangınla boğuşan komşumuz Yunanistan'a 2 amfibi uçak ve 1 yangın söndürme helikopteri gönderdik. Rodos halkı başta olmak üzere Yunan komşularımıza buradan geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.
AB İLE İLERLEME SAĞLAMAK İSTİYORUZ
AVRUPA Birliği'ne (AB) tam üyelik sürecinin canlandırılması, Gümrük Birliği Anlaşması'nın güncellenmesi, vatandaşlarımıza vize serbestisi gibi temel başlıklarda artık ilerleme sağlamak istiyoruz. Hem ülkemizin hem de AB'nin çıkarına olacak bu hamlelerin müspet neticelerini inşallah yakında göreceğiz.
Kıbrıs Adası'nın kalıcı ve adil bir barışa kavuşması için elimizi taşın altına koymaktan çekinmeyiz. Bu konudaki samimiyetimizi Annan Planı dahil, şimdiye kadarki tüm süreçlerde gösterdik, gerekirse yine gösteririz.
İsveç'in İttifak'a üyelik süreciyle ilgili atılacak karşılıklı adımlar, ortak açıklamayla belirlendi. Meclis'imizin açılmasıyla birlikte üzerimize düşeni yapacağız. Katılım protokollerine dair nihai kararı verecek olan merci, Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir.