Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Gençlerimizi, geleceğimizi ve özgürlüğümüzü hedefe koyan tüm çevrelere karşı tek bir şehidimizin kanını, tek bir gazimizin ahını yerde bırakmadık, bırakmayacağız. Uluslararası arenada da FETÖ başta olmak üzere terör örgütlerinin dezenformasyonlarına gerekli cevabı veriyor, diplomatik temaslarımızda bu konudaki kırmızı çizgilerimizi her fırsatta muhataplarımıza aktarıyoruz." dedi.
TBMM'de, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla 15 Temmuz Şehitler Anıtı'nda Tören düzenlendi.
Törende TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz 15 Temmuz Şehitler Anıtı'na karanfil bıraktı. Kuran'ı Kerim tilaveti ile devam eden törende, Diyanet İşleri Bakanı Ali Erbaş dua okudu.
Burada konuşan Yılmaz, 100 yıl önce istiklal mücadelesine karargah olmuş gazi mekanda, aynı ruhla gerçekleşen 15 Temmuz milli direnişini yad etmek için TBMM'nin düzenlemiş olduğu anma törenini son derece anlamlı bulduğunu söyledi.
Hain kalkışmayı durdurmak için canlarını feda eden şehitlere Allah'tan rahmet, şehit yakınlarına sabır, gazilere sağlıklı ve huzurlu bir ömür dileyen Yılmaz, 15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin, Türkiye'de demokrasi ve millet iradesine vurulmaya çalışılan prangaların ihanet dolu son halkası olduğunu vurguladı.
Yılmaz, 27 Mayıs askeri darbesiyle başlayan müdahalelerle demokrasinin, vesayetçilerin hedefi olduğunu ve milletin sesinin defalarca bastırılmaya çalışıldığını dile getirerek, demokratik bir ortamda darbeye kalkışanların, milli iradeye karşı olduğunu kaydetti.
O karanlık gece, milli iradenin sembolü olan Meclisin ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin bombalanmasının milli irade düşmanlığının en açık göstergesi olduğunu vurgulayan Yılmaz, dolayısıyla bütün darbeler ve darbecilerin tabiatı gereği gayri milli olduğunu ifade etti.
Gazi Meclis'te anma töreni: O gece herkesin ortak paydası Türkiye oldu | Video
"MİLLETİMİZİN FERASETİNE SAHİP ÇIKMAK İÇİN BURADAYIZ"
Yılmaz, 15 Temmuz'da FETÖ üyelerinin tertip ettiği girişimin, milletin tanklara, silahlara göğsünü siper etmesiyle engellendiğini ve bir direniş destanına dönüştüğünü vurgulayarak, 15 Temmuz darbe girişiminin geçmişteki tüm darbe girişimlerinden bu yönüyle ayrıldığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla, canları pahasına meydanlara akın eden milletin, karanlığı vatan sevgisiyle aydınlattığını belirten Yılmaz, şöyle devam etti:
"Milli yürekler, sadece darbeyi püskürtmekle kalmamış, 27 gün boyunca demokrasi nöbetlerini sürdürmüştür. Bu büyük direniş, aslında tüm dünyanın ders çıkarması gereken bir hadisedir. Dünya demokrasi tarihine geçecek kıymette olan bu şanlı direnişe maalesef demokratik dünya yeterince sahip çıkamamıştır, gerekli dikkati, sahiplenmeyi ortaya koyamamıştır. 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü'nde bizler, bir yandan demokrasiye olan güçlü sahiplenmemizi diğer yandan 'Türkiye Geçilmez' şuurunu her daim taze tutmak için buradayız. 'Biz bu dünyada milletin gücünün üzerinde bir güç görmedik, tanımadık, tanımıyoruz' diyerek her türlü vesayetin karşısında sarsılmaz bir kale gibi duran Sayın Cumhurbaşkanımızın onurlu duruşunu bir kez daha hatırlatıyoruz. FETÖ, PKK, DAEŞ ve diğer terör örgütleri eliyle, Türkiye'ye diz çökertmek isteyen odaklara, özgürlüğümüzden, yerli-milli politikalarımızdan, Türkiye Yüzyılından vazgeçmeyeceğiz demek için buradayız. Sandıktan sonuç alamayınca demokrasi dışı yollara tevessül edenlere karşı, milletimizin ferasetine sahip çıkmak için buradayız. Çanakkale ruhuyla, milli mücadele ruhuyla, Yenikapı ruhuyla buradayız. Vatandaşlarımızın demokratik desteğinden aldığımız güçle, şehitlerimizin aziz hatıralarına layık olabilmek ve kanlarıyla suladıkları bu vatanı daha da kalkındırmak yönünde var gücümüzle çalışıyoruz."
Yılmaz, Türkiye'nin demokratikleşmesi ve Türk demokrasisine vurulan vesayet prangalarının kırılması yönünde tarihi adımlar attıklarını ve atmaya da devam ettiklerini belirterek, 15 Temmuz'dan çok kısa süre sonra, Türkiye'nin hemen yanı başında dizayn edilen terör devleti senaryolarının bertaraf edildiğini, yeni yönetim sistemi reformuyla da güvenliğinin teminat altına alındığını ifade etti.
"KIRMIZI ÇİZGİLERİMİZİ HER FIRSATTA MUHATAPLARIMIZA AKTARIYORUZ"
Terör örgütü kadrolarına ağır darbeler vurulduğunu, tespit edilen örgüt üyelerinin, kamu kurumlarından uzaklaştırıldığını dile getiren Yılmaz, "Gençlerimizi, geleceğimizi ve özgürlüğümüzü hedefe koyan tüm çevrelere karşı tek bir şehidimizin kanını, tek bir gazimizin ahını yerde bırakmadık, bırakmayacağız. Uluslararası arenada da FETÖ başta olmak üzere terör örgütlerinin dezenformasyonlarına gerekli cevabı veriyor, diplomatik temaslarımızda bu konudaki kırmızı çizgilerimizi her fırsatta muhataplarımıza aktarıyoruz. Her zaman ifade ettiğimiz gibi FETÖ ve benzeri yapılanmaların panzehri, özgür düşünen bireyler ve devlet aklı ile hareket eden bağımsız yönetimlerdir." ifadelerini kullandı.
Yılmaz, Anadolu'nun asırlardan süzülerek günümüze gelen irfanı ile bu hain yapılara karşı asil duruş sergileyen bir milletin ferdi olmaktan şeref duyduğunu anlatarak, bir daha yaşanmaması için hain kalkışmayı unutmadıklarını ve unutturmayacaklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, konuşmasının sonunda, tüm vatandaşları ve Türkiye'deki diplomatik temsilcileri, TBMM'ye gelerek açılışı gerçekleşen 15 Temmuz fotoğraf sergisini görmeye, hafızalarını tazelemeye davet etti
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, TBMM'deki 15 Temmuz Şehitler Anıtı'nda düzenlenen anma töreninde FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin, "O akşam bombalar sadece TBMM'yi yok etmek için değil, Türkiye'nin bağımsızlığını, demokrasisini, geleceğini yok etmek için atıldı" ifadesini kullandı. Şehitlere rahmet diledi, şehit ve gazilerin milletin medeniyet, bağımsızlık ve demokrasi yolunda birer önder ve ışık olarak yer aldıklarını vurguladı. "15 Temmuz darbe girişimi, kendisinden önceki darbelerde gündeme getirilen 'siyasetin kötü gidişatını engellemek' için atılmış bir adım değil. Yani 15 Temmuz sadece siyasete karşı atılmış bir adım değil, milleti yok etmeye, milletin önünü kesmeye odaklanmış bir darbe girişimidir. Bu özeliğini hiçbir zaman unutmayacağız. Bu sadece bir darbe girişimi değil, aynı zamanda ülkemizin uluslararası bazı emperyalist güçler tarafından işgaline zemine hazırlayacak bir teşebbüstü. Bu sadece bir yönetime el koyarak TBMM'yi ve mevcut yönetimi iktidardan uzaklaştırma hedefini taşıyan karanlık teşebbüs değil, aynı zamanda iç savaşı tetiklemek üzere düğmeye basılmış kökü dışarda olan bir teşebbüstür. Bu teşebbüs sadece adına FETÖ dediğimiz dar bir grubun, ordunun içinde odaklanmış bir ihanet çetesinin işi değil, apronda sırasını bekleyen başka ihanet çetelerinin de işin içinde olduğu, uluslararası güçlerin de destek verdiği son derece karmaşık ve komple dizayn edilmiş bir darbe teşebbüsüydü" ifadesini kullandı.
Bu mücadelenin sonunda Türkiye siyasetinin çok önemli kazanımlar elde ettiğine dikkati çeken Kurtulmuş, "O geceki direniş olmasaydı halen birilerinin ileriki dönemler için Türkiye'de darbe yapabilme niyetleri saklı olacaktı. O gece ile birlikte 1950'den bu yana devam eden çok partili siyasi hayatımızdaki darbeler çöp tenekesine atılmış, bir daha darbelere fırsat verilmeyeceği cümle aleme ilan edilmiştir. Bu büyük kazanımımızı da kıyamete kadar koruyacağız" diye konuştu.