Aktüel Tarih Dergisi yeni sayısında FETRET kavramını ve dönemin bilinmeyenlerini ele aldı. Dergide Fetret kavramına farklı bir pencereden bakılırken, ilginç bilgiler de okuyuculara sunuldu. Fetret Dönemi'nde sanatın, nasihatnamelerin bir an olsun durmadığını, aksine ilk Türkçe Tıp yazmalarının da bu dönemde hayata geçirildiğini söyleyen Aktüel Tarih Dergisi Yazı İşleri Müdürü Doğan Mert Demir, "Bu nasıl gerileme" ifadelerini kullandı. Demir, Yıldırım Bayezid'in, 'Yıkmazsan oğlunu kör ederim' dediği kale ile ilgili dergide yer alan çarpıcı bilgileri de SABAH TV'de aktardı.
AKTÜEL TARİH DERGİSİ YENİ SAYISINDA 'FETRET'İ ELE ALDI
Aktüel Tarih Dergisi yeni sayısında, Osmanlı'nın ikinci kuruluşu olarak da kabul edilen Fetret Dönemi'ni ele aldı. Fetret Dönemi'nin yanı sıra Fetret kavramına bakış da dikkat çekti. Fetret Dönemi'nin bir gerileme dönemi, duraklama dönemi gibi gösterilmesine rağmen aslında birçok ilerlemeye vesile olduğu dergideki bilgilerle net şekilde görüldü.
"İLK TÜRKÇE TIP YAZMALARI BU DÖNEMDE! BU NASIL GERİLEME"
Aktüel Tarih Dergisi'ndeki Fetret incelemesini ve bilinmeyenleri derginin Yazı İşleri Müdürü Doğan Mert Demir ile Sabah TV'de konuştuk.
Demir, "Fetret, bir gerileme ya da duraklama olamaz. Müslüman toplumlarda zaman daireseldir. Zaman bir şekilde tekamül eder. Biz de bu pencereden baktık. O dönemin alimleri, tüccarları neler yaptılar? Bu dönemde ilk Türkçe Tıp yazmaları ele alındı. Bu nasıl gerileme? Çok önemli nasihatnameler ele alınmış. Fetret dediğimiz şeyi sadece 3-4 kardeşin birbiriyle mücadelesiyle sınırlandıramayız. Bunlar da oldu. Bunları da dergide genişçe ele aldık. Ama biz Fetret ile Osmanlı'yı uyandıran bir çağı ele alıyoruz. Fatih Sultan Mehmet, kendisi, 'Ben bu Fetret Devri'nde yaşananlardan ders alarak İstanbul'u fethetmeye karar verdim." diyor." ifadelerini kullandı.
BUGÜNE KADAR Kİ EN YAKIN ÇELEBİ MEHMET ZIRHI VE KILICI KAPAKTA YER ALIYOR
Aktüel Tarih Dergisi, bu sayısında çok görkemli bir Çelebi Mehmet kapağı ile okuyucularının karşısına çıktı. Bu kapağın hikayesini de anlatan Demir, "Kapağın modellemisi üzerine çok uğraştık. Her bir ayrıntı için çok uğraştık. Başındaki kaskından, zırhının örme ayrıntılarına kadar, kılıcının üstündeki yazıya kadar araştırarak yaptık. Çelebi Mehmet'in kılıcı şu anda elimizde değil. Biz Çelebi Mehmet'in yaşadığı 10 yıla kadar indik. Çelebi Mehmet kesin olarak böyle bir kılıcı ve bu modelde bir zırhı kullanıyordu." dedi.
OSMANLI OĞUZ KAVRAMINI TİMUR İLE SAVAŞIRKEN SİYASET OLARAK MI KULLANDI?
Aktüel Tarih Dergisi'nde dikkat çeken konulardan biri de, Osmanlı'nın Kayı ve Oğuz geleneği oldu. Feridun Emecen ve Ahmet Bican Ercilasun'un görüşleri ile bu konuya dergide son nokta konuldu.
Sabah TV'de dergideki bu yaklaşımı da anlatan Demir, Osmanlı'nın Oğuz ve Kayı meselesine en başından beri hakim olduğunu, Fetret Devri'nde bunun bir siyasi manevra olarak kullanılmadığını söyledi.
OSMANLI'DA YEŞİL NEDEN DEVLETİN RENGİNİ TEMSİL EDİYORDU?
Aktüel Tarih Dergisi'nde Osmanlı'da yeşil renginin sık sık kullanılmasının nedeni de ele alındı. Osmanlı'nın 'Küllerimizden her daim doğarız' mesajını yeşil renk ile verdiğini belirten Demir, "Osmanlı'da her şeyin bir sembolü vardır. Yeşil renk, İslamiyet'i, Peygambere olan sevgiyi belirtiyor. Oryantalistler yeşilin tonlarını Osmanlı'dan öğrendiler." ifadelerini kullandı.
"O KALEYİ YIKMAZSAN OĞLUNU KÖR EDERİM"
Fetret'te birbiri ile savaşan 4 kardeşin babası Yıldırım Bayezid ile ilgili de çok çarpıcı bir anektoda değinen Demir, "Dergimizde bu da yer alıyor. Yıldırım Bayezid, bugün Mermer Kale olarak bildiğimiz kule yapıldığında, 'O kaleyi yıkmazsan oğlunu kör ederim' diyor. Ancak Timur ile çıkan savaş nedeniyle kule yapılıyor." dedi. Demir, dergide bu konunun detaylıca anlatıldığını da vurguladı.
DRACULA EFSANESİ: KAN MI İÇİYORDU
Aktüel Tarih Dergisi, popüler kültürün en çok beslendiği tarihi karakterlerden olan Kazıklı Voyvoda, bir diğer şekilde Dracula'ya da geniş bir yer ayırıyor. Dracula'nın 'Kan içtiği' efsanesi ile ilgili konuşan Demir, "Düşmanlarına çok büyük zulm eden biri. Kan içiyor mu bilinmiyor. Ancak çok zalimce davranıyor. O dönem kamuoyunu bilgilendiren kaynaklar olmadığı için bu zulüm 5 ise 10 olarak anlatılıyor." ifadelerini kullandı. Demir, Osmanlı ile Dracula arasındaki ilişkiyi de detaylıca ele aldıklarını belirterek, "Dracula, Osmanlı'ya neler etti" dedi.