İstanbul 2 Nolu Barosu, sözde Onur Haftası adı altında yürütülen LGBTİ+ yürüyüşlerine yönelik açıklama yaptı. LGBTİ+ propagandası, bütün insanlığı etkilemeye yönelik dünya genelinde yürütülen emperyalist büyük bir projenin küçük parçası olduğu belirtilen açıklamada Baro, "Ülkemizde bazı meslek kuruluşlarının da dahil olduğu onur haftası adı altında yapılan propaganda bütün insanlığın geleceğini tehdit etmektedir. Konunun insan hakları kavramıyla birlikte ele alınması, bilerek veya bilmeyerek bu propagandaya alet olmaktır. Aynı zamanda ciddi bir tenakuz oluşturmaktadır. Zira bütün hukuk normları ve hukuk mekanizmalarının varlık ve meşruiyet sebebi; hakların korunması, ihlal edilmiş ise yerine getirilmesi ve adaletin sağlanmasıdır. Diğer bir ifade ile hukukun amacı, varlık lehine işleyen kusursuz düzenin korunmasıdır" dedi.
'BU PROPAGANDALAR ANAYASA'NIN DA İHLALİDİR'
Anayasa'nın 17'nci maddesine atıf yapılan açıklamada, "Pozitif hukuk normları açısından baktığımızda; Anayasa'nın "Kişinin Dokunulmazlığı, Maddi ve Manevi Varlığı" başlıklı 17. maddesi "Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir. Tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbi deneylere tabi tutulamaz." hükmünü taşımaktadır. Bu madde kişinin maddi ve manevi varlığının korunması için devlete de sorumluluk yüklemektedir. Kişinin bedensel ve ruhsal sağlığının korunmasında bütün kamu kurumları görevlidir. Yapılan bu propagandalar aynı zamanda Anayasa'da belirtilen kişinin maddi ve manevi bütünlüğünün korunması hakkının ihlalidir" ifadelerine yer verildi.
'ÇOCUKLAR BU PROPAGANDAYA MARUZ BIRAKILMAKTADIR'
Henüz cinsel bilinç ve kimlikleri oturmamış çocukların bu propagandaya maruz bırakılmasının aile ve kamu düzeni için de büyük bir tehdit olduğu aktarılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "İnsanların cinsiyetleri doğuştan gelen vazgeçilmez bir haktır. Aynı zamanda insan neslinin devamını ve düzenini sağlayan unsurdur. Doğuştan gelen bu hak ve gerçek ile mücadele etmek, onu tağyir etmeye çalışmak hem bireysel olarak bizatihi söz konusu insanların hem de bütün insanlığın haklarının ihlalidir. Daha kesin bir ifade ile insan neslinin ifsadıdır. Yaratılıştan gelen büyük düzen ile mücadele edilmesini modernlik veya gelişme olarak gören anlayış; önce insan haklarını ihlal etmiş, insanlık tarihi boyunca büyük soykırım ve katliamlar yapmış, ikinci sınıf gördüğü insanları öldürmüş veya köleleştirmiştir. İnsan hakları kavramı, bunun gibi büyük dramlar sonrasında ortaya çıkmış ve zaman içinde sistemleştirilmiştir. LGBTİ+ propagandasıyla yapılan ifsadın milletimizin inancına, örfüne, değerlerine, aile yapısına aykırı olduğu tartışmasızdır. Çeşitli medya mecraları aracılığıyla özellikle henüz cinsel bilinç ve kimlikleri oturmamış çocuklar bu propagandaya maruz bırakılmaktadır. Bu yönüyle aile ve kamu düzeni için de büyük bir tehdittir. İstanbul 2 Nolu Barosu olarak; ailenin, toplumun ve bütün insanlığın bu ve benzeri tehditlerden korunması için üzerimize düşen her şeyi eksiksiz olarak yapacağız."