İstanbul'un en eski yalı camilerinden biri olan ve 2020'deki yangında kullanılamaz hale geldikten sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü kontrolörlüğünde Kalyon Vakfı tarafından aslına uygun olarak restore edilen tarihi Vaniköy Camii, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı törenle yeniden ibadete açıldı. Cuma namazını "Boğaz'ın İncisi" olarak anılan tarihi Vaniköy Camii'nde kılan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İstanbul Valisi Davut Gül, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe ve Kalyon Grup Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Cemal Kalyoncu eşlik etti. Açılış töreninde konuşan Erdoğan şunları söyledi:
YENİDEN İHYA: Tarihi Vaniköy Camii Üsküdar'ımızın sembol mekânlarından biriydi. Boğazın incileri arasında yer alan 358 yıllık Vaniköy Camii, maalesef iki buçuk yıl önce çıkan yangında çok ağır hasar görmüştü. Camimizin ahşap çatısı ile mahfil bölümü tamamen yanmış, Hünkâr Kasrı'nın iç mekânları da kullanılamaz hale gelmişti. Bir Üsküdar sakini ve âşığı olarak bizim de yüreğimizi yakan bu yangın sonrasında malum çevreler hemen istismara başladılar. Buranın komple yıkılarak ranta açılacağını ifade ettiler. Akla, vicdana ve ahlaka sığmayan bir sürü tezvirat yaydılar. Her zaman yaptıkları gibi yalanlarla, çarpıtmalarla, bühtanlarla İstanbullu kardeşlerimizin zihnini bulandırmaya çalıştılar. Biz bunların hiçbirine kulak asmadık. Ata yadigârı şu nadide eseri şehre vefa misyonuyla yeniden ihya etmek için süratle harekete geçtik.
ZEMİN KATI KÜTÜPHANE: İstanbul Vakıflar 2. Bölge Müdürlüğümüz, Mehmet Vani Vakfı ve Kalyon Vakfı arasında bir restorasyon protokolü imzalandı. Kapsamlı bir hazırlık sürecinden sonra Kalyon Vakfı, camimizi aslına uygun olarak tekrar şehrimize kazandırmak amacıyla hemen kolları sıvadı. Çam keresteleri Dursunbey'den, meşe keresteleri Yenice'den, mermerleri Marmara Adası'ndan temin edilerek camimiz tamamen özgün malzeme kullanılarak yenilendi. Ayrıca camide yer alan Hünkâr Kasrı'nın zemin katı kütüphane olarak vatandaşlarımızın istifadesine sunuldu.
GELECEĞE SARSILMAZ KÖPRÜ: Sadece Üsküdar'ın değil, İstanbul'un da sembol mimari eserlerinden olan Vaniköy Camii, yangında yıkılana kadar tam 3 buçuk asır boyunca bu bölgenin adeta kalbi konumundaydı. 18'inci yüzyıldan itibaren padişahların ziyaretgâhlarından biri olmuştu. Camimizin artık kütüphanesiyle birlikte kısa sürede İstanbul'umuzun yeni uğrak yerlerinden biri haline geleceğine inanıyorum. Restorasyon sonrası tekrar ibadete açtığımız Vaniköy Camii'nin ilçemize ve İstanbul'umuza hayırlı olmasını diliyorum. Bu muhteşem eserin, şehrimize kazandırılmasında emeği geçen, işçisinden mimarına, mühendisine, ustasından sanatçısına kadar herkese teşekkür ediyorum. Caminin restorasyonunu gönüllü olarak üstlenen ve bu görevi en güzel şekilde yerine getiren Kalyon Vakfı'nı canı gönülden tebrik ediyorum.
CAMİLER BİZİM KİMLİK KARTIMIZ: Camilerimizin hepsi birer ibadethane olmanın yanı sıra aynı zamanda bu toprakların ebediyen bize ait olduğunu gösteren tapu senetleridir. Camiler bizim kimlik kartımız. Bizi binlerce yıllık şanlı mazimize bağlayan manevi köprülerimizdir. Ecdad yadigârı eserlerimizi korumayı, köklerimizi ve manevi bağlarımızı da muhafaza etmek bakımından gerekli görüyorum. İhya ettiğimiz her bir kültürel mirasımızla aynı zamanda geçmişten bugüne ve geleceğe sarsılmaz bir köprü kuruyoruz. Ayağa kaldırdığımız her eserimizde millet varlığımızı daha da güçlendirmiş oluyoruz. Aslına uygun şekilde yeniden hayata kattığımız tarihi binalarla İstanbul'la birlikte medeniyetimize de vefa borcumuzu ödüyoruz.
İSTANBUL'A SEVDAMIZ BAŞKA: Bizim her köşesinden, her bir taşından adeta tarih fışkıran İstanbul'a olan sevdamız, muhabbetimiz ve sadakatimiz bir başkadır. Bize, Sultan Fatih'in, Ulubatlı Hasan'ın ve Akıncıların emaneti bu şehri tüm ilçeleriyle birlikte gönülden seviyoruz. İstanbul sevgimizi birileri gibi sadece lafta bırakmıyoruz. İstanbul'un her metrekaresini, eser, yatırım ve projelerimizle nakış nakış işleyerek samimiyetimizi gösteriyoruz. Hiçbir ayrım yapmadan, tüm İstanbullulara hizmet ederek muhabbetimizin gereğini yerine getiriyoruz. İstanbul'a minnet borcumuzu bu kadim şehrin tarihi ve kültürel dokusuna daha fazla sahip çıkarak ifa etmeye çalışıyoruz.
FETRETTEN ÇIKARACAĞIZ: Bizden önce on yıllar boyunca ihmal edilen İstanbul, 1994'ten itibaren mahalli idareler boyutuyla da altın yıllarını yaşamıştı ancak İstanbul'u birkaç senedir, yerel hizmetler noktasında tekrar bir fetret devrine girdiğine üzülerek şahit oluyoruz. Önümüzdeki 9 ay süresince hep birlikte çalışarak inşallah İstanbul'u içinde sürüklendiği bu fetret devrinden çıkaracağız. Rabb'im yâr ve yardımcımız olsun.