İstanbul'da tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitiren Türk basınının duayen ismi, SABAH Başyazarı Mehmet Barlas'ı, hem meslektaşı hem 55 yıllık hayat arkadaşı Canan Barlas anlattı. Türkiye'nin yaşadığı her kritik süreçte kalemini şaşmaz bir dirayetle milletin yanında konumlandıran Mehmet Barlas'ın verdiği mücadelenin en büyük tanığı olan Canan Barlas şunları söyledi:
'AZ İNSANA NASİP OLUR'
Mehmet Bey oldukça donanımlı ve çok yönlü bir entelektüeldi. Onun gibi bir insanla çok uzun bir süre yaşamak gerçekten çok az insana nasip olur. Olağanüstü bir beyin ve bilgi arşivi var. Dijital dünya oluşmadan evvel, dijital bir beyinle yaşadım ben. Bizim dönemimizde entelektüel yaşama önem vermeye daha özen gösterilirdi. Para pul önemli değil de okumuş olmak, kendini geliştirmek önemliydi. Türk müziğini de sevdi, divan edebiyatını da sevdi. Filmler, belgeseller, siyasi tartışmaları hiç kaçırmadı. Bilgi dağarcığını her zaman çoğalttı. Ülkenin bütün etnik özelliklerine özen gösterdi. Aydın yabancılaşması yaşamadı.
CESARET ÖRNEĞİ
Her gelişmeye ve gelişime herkesten önce ayak uydurdu. Türkiye'de hep iktidarların çevresinde, para sahipleri ve zenginleri oluştu. Gazeteler hükümetten nefeslenmeye başladı. O dönemlerde gazete sahipleri, kendisine uymayan çalışanları işten çıkarmaya başladılar. Mehmet Barlas "Gazete patronu çocuğu" olmaktan "gazete çalışanı" olmaya geçmiş biriydi. Tam 30 defa işten çıkarıldı. İşten çıkardıkları zaman eve bir şey olmamış gibi gelirdi. Güçlü bir insandı. Aldırmazdı. 55 senelik evliyiz, çok işsiz kaldık ama bu nedenle mutsuz olmadık. 28 Şubat döneminde zorluklar yaşadı. Demokrasi mücadelesi verdi. Çok büyük bir cesaret örneği sergiledi.
Her dönemde fikirleri nedeniyle dışlandı. Ama aldırmadı. Son dönemde Tayyip Erdoğan'ın siyasetini paylaşmayı suçmuş gibi ele aldı bizim çevremiz. Bizi nereye koyacaklarını bilemediler. Fakat aklımdan geçtiği kadarıyla pek düzgün yerler değildi. Lakin doğru bildiğinden şaşmadı.
'TAYYİP YENER BUNLARI'
Tayyip Erdoğan ile Mehmet Bey arasında bir dayanışma ruhu vardı. Erdoğan'ın Batı'yla da Doğu'yla da Türk siyasetçisi olarak en iyi mücadele edecek adam olduğunu anladı. Birlikte bir dayanışma ortamı oluşturdular. Tayyip Bey, 'Abi seçimi aldık, ne diyorsun?' gibi sorular sorardı. O da, 'Siz 20 senedir seçim kazanıyorsunuz. Ben hayatımda hiç seçim kazanmadım ki ne söyleyebilirim' diyordu. 15 Temmuz sürecinde, biz hastanedeydik, 'Mehmet darbe yapmışlar gene' dedim. Baktı, 'Tayyip yener bunları' dedi. Tayyip Erdoğan'ı Turgut Özal gibi yedirmemek gerektiğini düşünüyordu. Çünkü Özal'a çok haksızlık yapılmıştı. Erdoğan'a yönelik darbe girişimlerine de hepimiz şahit olduk.