Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sayıştay'ın 161'inci kuruluş yıldönümü töreninde konuştu. Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
85 MİLYON BIRLİKTE: Bu yıl 29 Ekim 2023'te Cumhuriyetimizin 100'üncü kuruluş yıldönümüne kavuşacağız. 85 milyon olarak tüm farklılıklarımızı bir tarafa bırakarak cumhuriyetimizin 100'üncü sene-i devriyesini büyük bir coşkuyla kutlayacağız. Maziden atiye kurduğumuz bir asırlık köprünün ihtişamına hep beraber şahitlik edeceğiz. Cumhuriyetimizin ilk 100 yılını geride bırakırken aynı zamanda yeni ufuklara da yine birlikte yelken açıyoruz. Bu önemli yıldönümünü gelecek asrımıza damga vuracak yepyeni bir vizyonun başlangıç noktası haline getirmek istiyoruz. Bunun adı Türkiye Yüzyılı'dır. Türkiye Yüzyılı ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin de üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır. Türkiye Yüzyılı milletimizin asırlık hayallerini gerçekleştirip çok daha büyük hedeflere yürüme azmidir. Türkiye Yüzyılı, İstiklal Harbi ruhuyla 85 milyonun sırt sırta verip istikbali inşa etmesinin adıdır. 85 milyon gönül birliği içinde inşallah bu vizyonu adım adım gerçeğe dönüştüreceğiz.
DEVLETİN ORGANLARI ARASINDA UYUM ÖNEMLİ: Yürütmesi, yasaması, yargısıyla devletin organları arasında uyumlu bir işbirliğinin tesisi çok önemlidir. Çok partili demokrasiye geçilen tarih olan 1950'den beri Türkiye'nin temel sorunlarından birisi erkler arası rekabetin, hatta zaman zaman kavgaya varan çekişmelerin yaşanmasıdır. Türkiye maalesef bu süreçte altın değerinde yıllarını kaybetmiştir. Milletimiz ekonomik maliyeti 10 milyarlarca doları bulan faturalarla karşı karşıya kalmıştır.
ANTİDEMOKRATİK OPERASYONLARIN HEDEFİ OLDUK: Türk demokrasisi, aynı dönemde yarışa başladığı diğer pek çok ülkeden geriye düştü. Terörün, vesayetin, yoksulluğun, bölgeler arasında oluşan gelişmişlik farkının yıllarca çözülmemesinin sebeplerinden birisi maalesef budur. 2002 yılında ülkeyi yönetme görevini devraldığımızda biz de aynı zihniyetin devlet içindeki uzantılarıyla hep mücadele ettik. 17-25 Aralık'ta yargı-emniyet darbe girişimine, 15 Temmuz'da 252 insanımızın şehit edildiği kanlı bir darbe teşebbüsüne maruz kaldık. Bunların dışında gizli, açık birçok antidemokratik operasyonun hedefi olduk.
YENİ SİSTEM GÜVENOYU ALDI: Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte tüm kazanımlarımızı tahkim edebilecek bir yönetim modeline kavuştuk. Yeni sistemin avantajlarını başta salgın dönemi olmak üzere son yıllarda yaşadığımız tüm krizlerde bizzat müşahede ettik. 50 binden fazla canımızı toprağa verdiğimiz 6 Şubat depremleri ile mücadelemizde de yeni yönetim sisteminin katkılarını tekrar tecrübe ettik. Bu gerçeğin insanımız tarafından da kabul ve takdir edildiğini görüyoruz. 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinin sonuçlardan biri de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin milletten yeniden güvenoyu almış olmasıdır. Bu seçimler eski sistem tartışmalarına son noktayı koymuştur. Ülkemiz 3 ayda, 5 ayda bir hükümetin değiştiği koalisyon dönemlerini bir daha gelmemek üzere rafa kaldırmıştır. Türkiye'nin şahlanış dönemine liderlik edecek kurumsal bir yapıyı mutlaka tesis edeceğiz.
EMANETE GÖLGE DÜŞÜRMEYECEĞİZ
10 yıllardır haksız eleştirilere maruz kalan Türk demokrasisi tartışmasız bir şekilde seçimin en büyük kazananıdır. Buradan bir kez daha iradesine ve geleceğine sahip çıkan aziz milletimin tüm fertlerine teşekkür ediyorum. Yüzde 52.18 oy oranıyla şahsımıza 5 yıl daha ülkemize hizmet etme imkânı sunan her bir kardeşimizin sorumluluğunu yüreğimizde taşıyoruz. Tercihini hangi yönde kullanırsa kullansın sandığa giden vatandaşlarımıza karşı mesuliyet duygusuyla hareket ediyoruz. Nasıl 21 yıldır milletin emanetine sadakatle sahip çıktıysak, inşallah bundan sonra da bu emanete gölge düşürmeyeceğiz. Türkiye'yi hedeflerine ulaştırmadan, gelecek nesillere üzerinde mutlu müreffeh yaşayabilecekleri bir ülke bırakmadan huzura ermeyeceğiz.
İSTİKRARSIZLIK İKLİMİNİN HORTLAMASINA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ
Türkiye'nin 2002'den beri unuttuğu siyasi istikrarsızlık ikliminin yeniden hortlatılmasına müsaade etmeyeceğiz. Toplumumuzun farklı kesimlerinin de desteğini ve katkısını alarak Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu inşallah hayata geçireceğiz. Tüm kamu kurumlarının bu süreçte etkin rol oynaması, Türkiye Yüzyılı'nı sahiplenmesi hiç şüphesiz başarımızı da garantileyecektir. Her organın kendi yetki alanında kalması şartıyla önümüzdeki dönemde uyum ve eşgüdüm içinde çalışacağız. Devletimizin diğer organları gibi Sayıştay'ımızın da yeni dönemde üzerine düşeni hakkıyla ifa edeceğine inanıyorum.
21 YILDA BÜYÜK BİR ZİHNİYET DEVRİMİ YAPTIK
Ne baskılar karşısında boyun eğdik ne de 'hukuk devleti' ilkesinin yara almasına müsaade ettik. Ne Anayasa'mızın vermediği bir yetkiyi kullandık ne de milletin emanetinin gasp edilmesine göz yumduk. Yasama, yürütme ve yargı organları arasındaki fay hatlarını kapatarak, tüm alanlarda tarihi nitelikte reformlara, eserlere, yatırımlara imza attık. Son 21 yılda ülkemizde büyük bir zihniyet devrimi gerçekleştirdik. Uzun uğraşlar sonucunda devletin tüm kurumlarının hedef birliği, anlayış ve gaye birliği içerisinde ahenkle çalışmasını temin ettik. Türkiye prangalarından kurtuldukça her alanda büyük bir ivme yakaladı. Vatandaşımız yıllar sonra hasretini çektiği hizmetlere böyle kavuştu. Demokrasimiz bugün tüm dünyanın gıptayla baktığı olgunluk seviyesine böyle ulaştı.
RECEP TAYYİP ERDOĞAN VAKFI KURULDU
Recep
Tayyip Erdoğan Vakfı'nın kuruluşuna ilişkin Vakıflar Genel Müdürlüğü ilanı Resmi Gazete'de yayımlandı. Vakfın mal varlığının 120 bin lira olduğu bildirilen ilanda, "Vakfın sona ermesi halinde tasfiyesinden arta kalan mal varlığı, kurucular kurulunun uygun göreceği bir vakıf veya kamu kurumuna devredilir" hükmü yer aldı. İstanbul'da kurulan vakfın yönetim kurulunda Necmeddin Bilal Erdoğan, Vedat Demiröz, Mehmet Tevfik Göksu, Esra Albayrak, Sümeyye Erdoğan Bayraktar, Hüseyin Aydın, Ahmet Özel, Nuri Aksu yer aldı. Vakfın amacı ise, "İstanbul ilinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın şahsına ait veya görevi sırasında kendisine tevdi edilen eşyalardan uygun görülenlerin sergileneceği Recep Tayyip Erdoğan Müzesi ve toplumun eğitim ve kültür seviyesinin yükseltilmesi ile eğitim ve araştırma çalışmalarına katkı sağlanması amacıyla Recep Tayyip Erdoğan Kütüphanesi kurmak, ayrıca bilimsel, kültürel ve sanatsal programlar ile sergiler düzenlemektir" şeklinde tanımlandı.