Haliç'te denizin kirliliği ve yaydığı koku günden güne artıyor. Yaz aylarına girerken sahilde ve denizde biriken çöp birikintileri vatandaşları rahatsız ediyor.
Balıkların yüzdüğü denizde şimdi fareler kol geziyor. 5 yıl öncesine kadar su arıtma çalışmalarının yapıldığı sahilde yeni çalışmalar yetersiz kalıyor. Sahil boyunca denizin birçok noktasını atıklar kapladı. Çöple ve evsel atıkla kaplanan deniz ve artan kokular yaz aylarına girerken vatandaşları rahatsız ediyor. Kirlilik her geçen gün artıyor. Sahil boyunca balıkların yüzdüğü denizde şimdi fareler yüzüyor. Haliç köprüsünün altına inşa edilen demir iskelenin altında biriken çöpler ise günlerdir temizlenmiyor.
"SAHİL ŞERİDİNE 20 SANTİM SET ÇEKİLSE SORUN ÇÖZÜLÜR"
Haliç sahilinin Balat tarafında tekne sahibi olan Uğur Özdilek (32), SABAH'a yaptığı açıklamada şöyle konuştu: "Yıllardır burada tekne sahibiyim. Deniz gerçekten çöplerle dolu ve kötü kokuyor. Sahil ile deniz arasına 20 cm set çekilse, bu çalışma yapılsa deniz belki bu kadar kirli olmayacak. Hem belediye hem de vatandaşlar bu sahilin bu noktaya gelmesinde eksik diyebilirim"
"FARELER TEKNELERE YERLEŞİYOR"
Özdilek, denizde ve sahil şeridindeki fare sorununa ilişkin de şunları söyledi: "Fareler hızlı hareket eden ve yüzebilen hayvanlar. Haliç sahilde de oldukça çoğaldılar. Teknelerin iplerine tutunup içlerine girerek çoğalıyorlar. Sahilde birçok tekne sahibi arkadaşımız bunu yaşıyor. Engellemek için kendilerince buldukları çözümler var. Umarım daha da can sıkıcı bir hale gelmeden çözülür" dedi.
"KİRLİLİK DENETİMLERİ ARTIRILMALIDIR"
SDÜ Öğretim Üyesi Hidrobiyolog ve Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) Bilim danışmanı Dr. Erol Kesici de, konuya ilişkin, SABAH'a açıklamalarda bulundu.
Kesici, şöyle konuştu: "1980'li yıllara kadar Haliç'in en önemli sorunu, kıyılarında daha da yoğunlaşan sanayi tesislerinin ve kanalizasyon atıklarının Haliç'e verilmesi, akıntı yetersizliği ve kendi kendini temizleyememesi nedeniyle adeta çok küçük ve su seviyesi sığ olan Haliç'te dolma ve kirlenme olayı endişe verici hal alıp ve hep gündemde olmuştur. 1980'li yıllara kadar; endüstriyel atıkların döküldüğü bir yer olan Haliç, dönemin Belediye Başkanı Bedrettin Dalan "Haliç'i gözlerim gibi mavi yapacağım" vaadiyle döneminde temizlenmeye başlamış ve uzun yıllarca süren çalışmalar sonucu 2000'li yıllarda daha temiz bir hale getirildi.
Haliç'te rezalet görüntü! Denizde çöp deryaları oluştu, fareler kol geziyor | Video
Her ne kadar sanayi kuruluşlarının sur dışına almak ve Haliç kıyılarının yeşil alanların oluşturulması ve de sanayi ve kanalizasyon atıklarını Haliç'in iki yakasında yer alacak kolektör sistemiyle toplayıp Marmara denizine ve İstanbul Boğazı'nın alt akıntısına vermek gibi büyük bir proje de uygulamaya konulmuş olmasına rağmen, Haliç çevresinde çeşitli amaçlarla yapılan yapılaşmaların hala sürmesi , yoğun deniz-balıkçı taşıtı araçlarının ve insan kullanım baskısı ( turizm) nedeniyle Haliç'te kirlik sorunu 2000 sonrası neredeyse her yıl gündemi işgal etmektedir. Haliç'in temizlenmesi amacıyla İstanbul Boğazı'ndan deniz suyunun Kağıthane Deresi'ne sürekli akışının sağlanarak dere suyunun yenilenmesi ve Haliç'e sürekli temiz suyun girmesini sağlamak için başlanılan proje 2012 yılında tamamlandı. Ama kirlilik giderilemedi.
NELER YAPILMALIDIR;
1-Haliç, Kağıthane ve Alibeyköy derelerinin denize serbest bir bağlantısı olan kısmen kapalı bir acı su alanıdır ve çok hassas bir yapıya sahiptir. Haliç'in korunmasında bu özelliğin göz ardı edilmemesi gerekir.
2- Haliç'te biyoçeşitlilik (canlılık) artırılmalıdır. Yaklaşık olarak son 30 yıldır temizlenmeye çalışılan Haliç'te su kirliliği sorunu tam anlamıyla çözülmüş değil. Haliç'in bu hale gelmesinin en büyük nedenlerinden birisi çevre mahallelerdeki lağım sularının buraya akıtılmasıydı. Lağım zamanla birikerek çok hassas olan iç deniz özelliğindeki 3.5 km'lik alanda denizi bir bataklık haline getirmiştir. Kirliliğin bölgedeki biyolojik yaşamı-canlılığı yok denecek kadar azaltması kirliliğin daha da çok artmasına neden olunmuştur.
3- Haliç'te aktif olarak çalışan bir adet temizlik şantiyesi bulunuyor ve bu şantiye yaklaşık 20 yıldır denizi temizlemeye çalışıyor. Haliç'te su kalitesi, biyolojik ,çeşitlilik araştırmaları dönemsel olarak araştırılmalı ve ona göre önlemler alınmalıdır. Bu önlemlerin başında Haliç'e çevresinden, ona bağlı su kaynaklarından gelen sular mutlaka arıtılmalıdır. Dönemsel olarak Haliç'te biyolojik yapısını bozmayacak şekilde dip çamuru temizliği yapılmalıdır. Sarıyer'den verilen deniz suyu miktarı Haliç'in topoğrafik özelliğine göre , Haliç'te uygun su sirkülasyonunu sağlayacak şekilde düzenlenmelidir.
4- Haliç'te son yıllarda oluşan kirliliğin, kokunun, renk değişikliğinin nedeni kirlilik baskısıyla artan mavi-yeşil alg çoğalmasından kaynaklanmaktadır. Bu nedenle Haliç'te alg miktarı (siyanobakteri) her dönem izlenmelidir. Mekanik yöntemlerle temizleme yöntemleri uygulanmalıdır.
5- Haliç çevresinin günlük kullanımda katı atıkların miktarı giderek artmaktadır. Bu nedenlerle insanların bu konudaki hassasiyetleri çok önemli olmakla birlikte, uyarı, eğitim, denetim ve yüzeysel kirliliği toplayan yutak alanlarının (cihazların) artırılması gerekmektedir.
6- Haliç Çevresinde "kamu yarı" adına da olsa kıyı işgallerine ve yapılaşmaya izin verilmemelidir.
7- Haliç'te deniz taşıt trafiği ve kirlilik denetimleri artırılmalıdır.
8-Haliç gibi çok hassas ve kırılgan özelliğe sahip olan bölgelerin yönetiminde ekolojik restorasyon, su kalitesinin yükseltilmesi, günün koşullarına göre yeniden düzenleyecek mekanizmaların kurulması ve yönetim önemli yer tutmaktadır. Bu çerçevede mevcut ve planlanan projeler gözden geçirilmek zorundadır.