1998, Ankara doğumlu Zehranur Aydemir, AK Parti'nin genç milletvekili adayı… Genç siyasetçilerin önünü açan ve seçilme yaşını 18'e indiren Adalet ve Kalkınma Partisi'nde siyasete adım atan Aydemir'in hedefi Türkiye Yüzyılı'nın Gençliğin Yüzyılı olması… Zehranur Aydemir, savunma sanayi firmasında yazılım mühendisi olarak çalışıyor. 2016 yılından beri ise AK Parti Ankara Gençlik Kolları'nda…
Sabah.com.tr'ye konuşan Zehranur Aydemir, sorularımızı yanıtladı
Sizi daha yakından tanımak isteriz…
1998 yılında Ankara'da doğdum. Üniversite öğrenimimi, Ankara TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi'nde tamamladım. Endüstri Mühendisliği bölümünde tam burslu olarak okudum ve Bilgisayar Mühendisliği bölümünden çift anadal yaptım. 2021 yılında Endüstri Mühendisliği, 2023 yılında Bilgisayar Mühendisliği'nden mezun oldum.
Bir savunma sanayi firmasında Yazılım Mühendisi olarak çalışıyorum. Siyasi hayatıma 2016 yılında AK Parti Ankara Gençlik Kolları'nda başladım. AK Parti Ankara İl Başkanlığı ve AK Parti Genel Merkez Gençlik Kolları bünyesinde çeşitli görevler üstlendim. Halen AK Parti Gençlik Kolları MYK Üyesi ve AR-GE ve Eğitim Başkanı olarak görev yapmaktayım.
Çok rastladığımız bir durum değil bu yaşta siyasete girmek… Neden farklı hayallerin peşinden gidebilecekken siyasete girmek istediniz?
Recep Tayyip Erdoğan öncesi Türkiye'de siyasete erken yaşta girme konusu, yasa gereği de çok mümkün değildi. Ancak AK Parti, milletvekili seçilme yaşını önce 25'e sonra da 18'e indirerek hem kendi geleceği hem de ülkenin yarınlarında söz sahibi olmak, sorumluluk almak isteyen gençlerin önünü açtı. Böyle bir imkân sağlanmışken ve Recep Tayyip Erdoğan gençlere bu denli önem verip alan açmışken biz gençlerin de bu güvenin hakkını vermek için siyasette olmamız gerektiğini düşünüyorum. Şu an 24 yaşımdayım ve aslında 18 yaşımdan itibaren resmen siyasetin içinde yer alıyorum.
Siyasette yer almak, hem başlı başına peşinden gidilecek bir hayaldir hem de başkalarının hayallerini gerçekleştirme noktasında pay sahibi olabilmektir. Bu nedenle siyasetin içerisinde olmayı, sadece milletvekili olarak değil siyasetin herhangi bir kademesinde sorumluluk almayı kıymetli buluyorum.
Tüm bunlarla birlikte; hangi hayal vardır ki milyonlarca gencin ve insanlarımızın geleceği için mücadele etme yetkisine sahip olmaktan, ülkenin istikbali için elini taşın altına koymaktan daha kıymetli olsun? Ben de eğer milletvekili olarak seçilirsem bu sorumluluğun bilincinde olarak gerek gençlerin gerekse de Ankaralı hemşehrilerimin sesi olmak için elimden geleni yapacağım.
Sahada nasıl karşılanıyor bu durum?
Aslında vatandaşlarımız gençlerin sahada olmasına çok da yabancı değiller. Çünkü özellikle AK Parti Gençlik Kolları teşkilatları her daim sahada ve hem seçim sürecinde hem de normal zamanlarda aktif olarak çalışmalarını sürdürüyor. Bu, toplumda gençlerin siyasetteki varlığına dair bir kabullenişi de beraberinde getiriyor.
Her ne kadar birkaç dönemdir genç milletvekillerinin sayısı artmış olsa da tabii ki hala sahada, programlarda insanlar genç bir milletvekili adayı gördüklerinde şaşırabiliyorlar. Hatta bazen inanamıyorlar. Ancak gerçekleştirdiğimiz programlarda ve gezdiğimiz yerlerde hem gençlerle hem de her yaştan insanımızla bir araya geldiğimizde, henüz 25 yaşına gelmemiş bir gencin, bir kadının milletvekili adayı olmasından duydukları mutluluğu gözlerinden görebiliyoruz. Sahada çok olumlu tepkilerle karşılaşıyorum. AK Parti'ye hiç oy vermemiş seçmenler dahi desteklerini ifade ediyorlar. Bu durum bize, toplumun gençlere dair beklentilerinin olduğunu ve gençlere güvendiğini gösteriyor. Biz de inşallah bu güveni boşa çıkarmamak için elimizden geleni yapma gayretindeyiz.
Çalışmaların yoğunluğu sizi etkiliyor mu?
18 yaşımdan itibaren AK Parti teşkilatlarının içerisinde olduğum için milletvekillerinin ve teşkilatta yer alan insanların ne denli yoğun çalıştıklarını biliyorum. Elbette seçim süreçleri bu yoğunluğun katlanarak arttığı süreçlerdir. Diyebilirim ki genç olmanın bu süreçte olumlu bir etkisi oluyor. Enerjiniz, azminiz ve hevesiniz hep yüksek oluyor. Ama tabi ki yoğunluk sadece benim için değil. Tüm adaylarımız sahada, tüm gün süren saha programlarımız oluyor. Ancak AK Parti güçlü bir teşkilatlanma yapısına sahip olduğu için ve sadece seçimlerde değil her daim sahada olduğu için AK Parti mensupları olarak bu yoğunluğa aşinayız. Son günlerde daha yoğun bir çalışma ile inşallah 14 Mayıs'ta Cumhurbaşkanımızın ve partimizin bir seçim zaferine daha şahitlik edeceğiz.
Muhalefet siyasetini büyük oranda genç seçmen üzerinden kurguluyor… Fakat listelerini kontrol ettiğimizde karşımıza farklı bir tablo çıkıyor. AK Parti listelerinde sizin gibi genç isimlere rastlamak daha çok mümkün bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu seçimlerde 6 milyon oy kullanacak yeni seçmen var ve muhalefet, en kolay gençleri manipüle edebiliriz diye düşünüyor. Muhalefet partileri özellikle son yıllarda sanal bir gençlik tanımlaması yaptılar. Bu sanal tanımlamalar üzerinden gençleri milli değerlerden uzak, oportünist, seküler ve muhalif olarak değerlendirdiler. Ve sonrasında "Z Kuşağı AK Parti karşıtıdır" gibi gerçeklikten uzak bir düşüncenin içerisinde oldular, temennilerini birer veriymiş gibi kamuoyuna sundular. Ancak gerçek gün gibi ortada; AK Parti her seçimde gençlerden en çok oyu alan parti olarak karşımıza çıkmaktadır. Öyle olmasa 2002'de aldığı 11 milyon oyu 2018'de nasıl 26 milyona çıkaracaktı? Gençlerden oy almadan gençlerin desteğini almadan bu kadar süre iktidarda durabilmek mümkün müdür?
Cumhurbaşkanımız siyasete gençlik kollarında başlamıştır ve siyasi hayatının her evresinde gençleri yanı başından ayırmamıştır. Onlara siyaset ve bürokrasinin içinde önemli görev ve sorumluklar vermiştir. Gençleri sorun çıkartan, siyaset ve bürokrasiden uzak tutulması gereken unsurlarmış gibi gören hâkim bir görüşün olduğu dönemde Cumhurbaşkanımız bu gençleri siyasetin öznesi yapmıştır ve bu anlayış gençlik siyasetinde devrim niteliğinde bir adım olmuştur.
Bir tarafta Gençlik Kolları Başkanı'nı İzmir'de liste başı yapan bir AK Parti, diğer tarafta ise gençlik kolları başkanını seçilemeyecek sıradan aday gösteren muhalefet partileri… Aslında bu durum bile AK Parti'nin ve muhalefetin gençlere ve genç siyasetçilere verdiği önemi ortaya koymaktadır.
Gözlemlediğim kadarıyla muhalefet, gençler konusundaki politikalarını yalnızca "Gençler bize oy versin" üzerine kurguluyor. Alan açmak ve yetki vermek noktasında, oy isterken oldukları kadar cömert olmuyorlar. Burada maalesef muhalefetin sınıfta kaldığını ifade etmek gerektiğini düşünüyorum. Gençlere yetki vermekten bir zarar gelmeyeceğini, hem partileri hem de ülkemiz için fayda sağlayacağını anlamaları gerektiği kanaatindeyim. İnşallah zamanla onlar da Recep Tayyip Erdoğan'ı ve AK Parti'yi bu konuda örnek alırlar ve gereğini yaparlar.
Son olarak hedeflerinizi alabilir miyim?
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan bir vizyon ve hedef belirledi. Burada vizyonun adı Türkiye Yüzyılı'dır. Bu vizyon, 17 ana başlığı içeriyor. Gençler özelinde düşündüğümüzde, hedefimiz ise Türkiye Yüzyılı'nın Gençliğin Yüzyılı olmasıdır. En doğru ve güçlü şekilde gençlerimizin talep ve ihtiyaçlarını dile getirmeyi, tüm vatandaşlarımız gibi onları da en iyi şekilde temsil edebilmeyi hedefliyorum. Hayatın doğal akışı göstermektedir ki gelecek her daim gençlerin sorumluluğunda ve özverisinde şekillenmektedir. Biz de bu noktada üzerimize düşeni yapmak için yola revan olduk. Özellikle genç arkadaşlarımızın daha iyi bir üniversite hayatı geçirebilmesi için projeler yapmak istiyorum. Üniversite öğrencilerinin staj imkânlarının artması, yurt içi ve yurtdışında öğrenci değişim programlarının yaygınlaşması adına çalışmalar yapmak istiyorum. Bu gibi çalışmalarla genç arkadaşlarımızı hayata hazırlayan üniversite eğitimini daha iyi geçirebilmelerine katkıda bulunmak istiyorum. Bunun yanında lise ve üniversite öğrencilerinin kendi çalışma alanım olan yazılım ve kodlama konularında ilgisini artırmayı hedefliyorum.