Yükseköğretim Kurumları Sınavı'na (YKS) başvuruları rekor düzeye ulaştı. 3 milyon 498 bin 18 aday sınavın ilk oturumu olan Temel Yeterlilik Testi'ne (TYT), 2 milyon 556 bin 350 aday ikinci oturum olan Alan Yeterlilik Testi'ne (AYT) ve 335 bin 786 aday ise üçüncü oturum olan Yabancı Dil Testi'ne (YDT) başvuruda bulundu. YKS'ye başvuruda rekor 2022 yılına aitken bu yıl yeni artışlarla birlikte aday sayısı yüzde 8 oranında artmış oldu. Peki aday sayısının rekor düzeye ulaşması sınavı ve sınav sonuçlarını nasıl etkileceyecek? Eğitim Uzmanı Salim Ünsal ''Üniversite sınavlarının bir sıralama sınavı olduğundan kaç adayın bu sınava girmek istediği doğal olarak sınavın öğrenci psikolojisi üzerindeki etkisini de artırıp azaltabiliyor. Yarışa katılan aday sayısı ne kadar çok olursa bu yarışın da koşullarının o derece çetin geçeceğinin bir göstergesi'' dedi. Ünsal başvurunun artma nedenlerini ve olası sonuçlarını SABAH'a şöyle değerlendirdi:
-YENİDEN ŞANSINI DENEYECEKLER: Başvuruların her yıl daha da artmasının sebebi liseden yeni mezun olacak aday sayısından ziyade mezun havuzundaki aday sayısının yıldan yıla artmış olması. Geçen yıl 3,2 milyon adayın 1 milyonu üniversiteye yerleştiği ve 2,2 milyon aday bir programa yerleşemediği için oradan büyük bir kitlenin dalgalar halinde yeniden şansını denemek istediği görülüyor.
-HATALI TERCİH MAĞDURLARI: Bir üniversiteye yerleşmesine rağmen hatalı tercihler, bölüm ve üniversite memnuniyetsizliği gibi sebeplerle yeniden sınava girerek şansını denemek isteyen de önemli bir kitlenin olduğunu görüyoruz.
-BARAJ KALDIRILMASI: Başvurunun son 2 yılda bu kadar hissedilir ölçüde artmasındaki en önemli motivasyonlardan biri ise puan barajlarının kaldırılmış olması. Tüm bu sebeplerle son iki yıldır 3 milyonun üzerinde adayın sınava başvurduğunu izliyoruz.
-SIRALAMALARDA YIĞILMA OLABİLİR: Başvuruların 3 buçuk milyona çıkması doğal olarak bir sıralama sıkışmasını beraberinde getirecek. Bu sıkışmanın puanların hangi aralıklarında olacağını ise haziran ayında uygulanacak sınavların sorularının zorluğu ya da kolaylığı belirleyecek. Zor bir sınav uygulanırsa daha arka sıralarda bir yığılma yaşanırken kolay bir sınav yapılması halinde ise daha ön sıralardan itibaren bir sıralama sıkışmasının yaşanması muhtemel olacak.
-SAYI AZALACAKTIR: Öte yandan sınava başvurmasına rağmen çak sayıda adayın sınava girmekten vazgeçtiği bir süreci de beraberinde yaşıyoruz. Geçen yıl sınava başvuran her 100 adaydan 8'i daha baştan sınava girmemişti. Bu yıl da bu rakamın benzer bir oranda olması halinde 300 bin adayın daha baştan havlu atması bekleniyor.
ÜNİVERSİTE DOLULUKLARINA NASIL YANSIR?
Başvuru sayısı talebi, üniversite kontenjanları ise arzı oluşturuyor. Talep ve arz arasındaki denge genellikle 3'e 1 oranında oluyordu. Eğer üniversite kontenjanları geçen yılla aynı sayıda olursa bu, yerleşme şansının biraz daha zora gireceği anlamına gelecektir. Özellikle bazı programlarda yığılmanın geçen yıldan çok daha fazla olacağını bekleyebiliriz. Üniversite kontenjanlarında hissedilir bir artış olursa bu şans da aynı oranda artacaktır. Bu kontenjanları ancak sınav sonrasında görme şansımız olacak şimdiden bir değerlendirme yapmak doğru olmayabilir. Ancak başvuru sayısının yüksek olması ve tercih için bir puan barajı sınırının olmaması geçen yıl olduğu gibi bu yıl da üniversitelerin doluluk oranını yine yüzde 99'lara kadar çıkarabilir.