Türkiye'nin karanlık darbeler ve muhtıralar tarihinin kara sayfalarından biri olan 27 Nisan e-muhtırasının yıldönümü. Yine bir cumhurbaşkanlığı seçiminin arifesinde askerlerin siyaseti etkileyip istediği ismi seçtirme çabasıyla 27 Nisan 2007 günü, saat 23.20'de internette yayınladığı bildiriyi diğerlerinden ayıran ise iktidarın sert bir açıklamayla karşılık vermesi oldu. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ve kurmaylarının uzun bir gece mesaisinin ardından bildiriye yanıt olarak kaleme alınan metni ise Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek kamuoyu ile paylaştı. Çiçek o geceyi, muhtırayı SABAH'a anlattı. "27 Nisan e-muhtırası bir dönüm noktasıdır" diyen Çiçek'in mesajları şöyle:
EVDE ÖĞRENDİM: Ben 27 Nisan'da Ankara dışındaydım. Gece eve geldim, kapıyı açtım, telefonum çaldı. Bir gazeteci beni aradı, 'Bildiriye ne diyorsunuz?' diye sordu. Hükümet sözcüsü olduğum için benden görüş istiyordu. Televizyonu açtım, hakikaten bildiri metni var. Onun üzerine İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'yu aradım. 'Benim de haberim yok' dedi.
TOPLANTI YAPIP ARKA PLANINA BAKTIK: Dışişleri, İçişleri bakanları dahil bakan arkadaşlarımız ile hemen toplandık. Bu arada Başbakanımız (Cumhurbaşkanı Erdoğan) ile de görüşülmüş. Gece 12 sularında Dışişleri Bakanlığı konutunda toplandık. Önceki bildirilerin arkasında hep birileri olduğu için bunun ardında da birileri var mı diye baktık.
14 KEZ ARADIK: Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ı 14 kez aradık, 'Biz size döneriz' dediler ama dönüş olmadı. 14 saat Genelkurmay Başkanı'na ulaşamadık. Demek ki düşman doğudan... Batıdan girse ulaşamayacaktık.
AÇIKLAMAYI KALEME ALDIK: Hükümetin yapacağı açıklamanın metnini Ömer Çelik ve arkadaşlarla birlikte biz yazdık. Başbakan ile sık sık görüşüldü.
AÇIKLAMANIN NASIL YAPILACAĞINI TARTIŞTIK: Ertesi gün saat 11.00'de tekrar toplandık. Metni tekrar gözden geçirdik. Metni kimin ya da nasıl açıklanacağı tartışıldı. Hükümet sözcüsü olarak benim açıklamamın doğru olacağı kanaati oluştu.
JAMMER VARMIŞ: Açıklama yapacağımız duyurulunca Genelkurmay Başkanı'nı aradım, "Torunumu görmeye gidiyordum. Yolda güvenlik amacıyla jammer kullandığımız için aramalarınızı göremedim" dedi.
NE OLMUŞTU?
10'uncu cumhurbaşkanı görev süresinin dolması yaklaştıkça her cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde olduğu gibi hükümete dönük dayatmalar arttı. Eşi başörtülü bir kişinin Çankaya'ya çıkmasını engellemek için CHP ve TSK başta olmak üzere büyük bir kampanya başlatıldı, büyük mitingiler yapıldı. Büyükanıt'ın "cumhuriyete sözde değil, özde bağlı birini cumhurbaşkanı olarak görmek istedikleri" yönündeki sözleri bu sürecin en dikkat çeken açıklaması oldu. Ancak dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan bu dayatmalara direnip Abdullah Gül'ün adaylığını ilan etti. Gül'ün önünün kesilmesi için gece yarısı bildiri Genelkurmay Başkanlığı'nın sitesine konuldu.