Türkiye'yi finans alanında bir üst lige çıkaracak İstanbul Finans Merkezi'nin (İFM) ilk etabı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı törenle açıldı. 15 yılda 250 milyar dolar gelir sağlaması beklenen İFM'nin açılış kurdelesini kesen Erdoğan, yaptığı konuşmada şunları söyledi:
Küresel finansın merkezi giderek daha belirgin şekilde Batı'dan Doğu'ya doğru kayıyor. Ülkemizi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyütme üzerine kurulu Türkiye Ekonomi Modeli'yle hedeflerimizi bir adım daha yukarıya taşıdık.
İktidara geldiğimizden birkaç yıl sonra İstanbul'u dünyanın sayılı finans merkezlerinden biri haline getireceğimizi söylemiştik. Ve getirdik. Tarihte İstanbul nasıl bu ülkenin bir finans merkeziyse işte şimdi de yeniden finans merkezi olma görevini üstleniyor.
İstanbul Finans Merkezi, Türkiye'nin dünya ekonomisindeki yerini güçlendirmek, ülkemizi küresel bir finans merkezi haline getirmek amacıyla geliştirilen vizyoner bir projedir. Toplam 65 milyar liralık yatırım değeriyle ülkemizin ve dünyanın en prestijli projesini hayata geçirdik. Türkiye'nin ilk eser sözleşmesine dayalı yeşil kira sertifikasının ihracıyla elde edilen 600 milyon lira değerindeki fonu, projemizdeki çevre dostu yeşil binalarla kullanıyoruz.
İstanbul Finans Merkezi yerli ve yabancı finans kuruluşlarının bölgede faaliyet göstermeye başlamalarıyla çok geniş bir yelpazede ülkemiz ekonomisine ciddi katkılar sağlayacaktır. Bu merkez 3 kıtanın buluşma noktası olan İstanbul'da yeni bir finansal ekosistem oluşturacaktır. Uluslararası sermaye akışını kolaylaştırarak yatırım çekme potansiyelimizi de artıracaktır. Tasarrufları yeni finansal araçlara yönlendirmek suretiyle ekonomiye kazandıracaktır. Büyük altyapı projelerinin finansmanı ile finansal istikrarın devamlılığını sağlayacaktır. Ayrıca ekonomide öngörülebilirliğin ve istihdamın yükselmesine de ivme kazandıracaktır. Küresel bir üs haline geleceğini düşünüyoruz.
Ülkemiz 27 gün sonra sandıklara gidecek. Ömrünün 40 yılında meydanların nabzını tutan, meydanların dilini okuyan bir siyasetçi olarak Allah'ın izniyle sandığın renginden en ufak bir şüphe duymuyorum. Muhalefetin Türkiye'yi yönetebilecek, ülkemizi hedeflerine, milletimizi de hayallerine ulaştıracak hiçbir vizyonunun olmadığı ortaya çıkmıştır. Abuk subuk vaatlerini konuşmaya değmez.
Düşünebiliyor musunuz? 300 milyar dolar İngiltere'den getirecekmiş. Demek ki tefecilerle filan da görüştü anlaştı, onlar ona havada, karada sözler verdiler. 20 yıl başbakanlık yaptım, cumhurbaşkanlığı yaptım. Ama böyle bir safsata, böyle bir yalan dolan, hile dünyanın hiçbir liderinde görmedim.
Bize "IMF'den destek almadan bu işi yürütemeyeceksiniz" diye tavsiyede bulundular. Niye ekonomide sıkıntı varmış. Yok, biz gayet iyi yolumuza devam ediyoruz. Bu millet, ülke hazinesi tam takır olduğu için IMF'den alınan borçlarla nasıl memur emekli maaşlarının ödendiğini unutmaz. İstanbul Finans Merkezi'nin temeli Berat Albayrak'ın bakanlığı döneminde atılmıştı. Albayrak, "İstanbul'a 'finans merkezi' olmak çok yakışacak" ifadelerini kullanmıştı.
KALYON HOLDİNG'TEN TEŞEKKÜR MESAJI
KALYON Holding, Başkan Erdoğan'ın katılımı ile hizmete açılan İstanbul Finans Merkezi projesinde emeği geçen herkese teşekkür etti. Açılış törenine Kalyon Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Kalyoncu, Kalyon İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kalyoncu ve yöneticilerin katıldığı hatırlatılan açıklamada ,"İstanbul Finans Merkezi'nde yapımını üstlendiğimiz Ziraat Kuleleri; 40 ve 46 katlı 2 yüksek kuleden oluşmakta. LEED Gold sertifikası standartlarına uygun yapılan kulelerde, etkinlik ve aktivitelere uygun atriyum alanı ile birlikte özel tasarlanmış taş kaplamalı bir oditoryum, ayrıca podyum katlarda ticari ve sosyal alanlar bulunmakta. İstanbul Finans Merkezi'nin ülkemize hayırlı olmasını diler, projede emeği geçen tüm yöneticilerimiz ve çalışma arkadaşlarımıza teşekkür ederiz"denildi. SABAH
YOL YENMEZ AMA SAYESİNDE ÜRETİM OLUR
Önünde Prof. yazıyor. "Millet yol mu yiyecek? Köprü mü? Viyadük mü? Havalimanı mı? Bunları mı yiyecek? Soğandan, domatesten haber ver." Her şeyden önce yol yenebilen, yenerek tüketilen bir meta değildir. Bunu bilesin bay profesör. İkincisi, yol yenmez ama yol sayesinde üretim olur. Üretici mahsulünü satar. Turist seyahat eder, sanayici ihracat yapar. Nakliyeci malzeme taşır. Yol yenmez ama yol sayesinde yatırım gelir, sanayi gelişir, ülke kalkınır, ekonomi büyür, istihdam oluşur. Yol yenmez ama yol sayesinde 85 milyon hem birbirine kavuşur, hem de evine ekmek, helal rızık götürür. Yani yol sadece yol değildir. Şayet biz ülkemizi bir gergef gibi yollarla örmeseydik Türkiye'yi bugünlere getirebilir miydik? Biz yol yaparak, otoyol yaparak 31 yeni havalimanı inşa ederek bay bay Kemal ve ortaklarının özel uçakla il il dolaşmasını da kolaylaştırdık.