İYİ Parti İzmir'de il kongresi ile başlayan, temayül yoklaması ile devam eden parti içi tartışmalar il başkan adayı olan ancak kongrede 12 oyla kaybeden, temayül yoklamasına girerek yüksek oy alan, birinci bölge Milletvekili adayı Ülkü Doğan'ın iddiaları ile yeni bir boyut kazandı.
"MECBUR KALDIM"
İP'de iki hafta önce gerçekleştirilen temayül yoklaması ve akabinde milletvekili aday listelerinin açıklanması öncesinde yaşanan olayları endişe ile takip ettiğini belirten Doğan, partisinin zarar görmemesi için bu güne kadar tepkisini göstermeyi doğru bulmadığını ancak bu davranışının yanlış anlaşıldığını, sessizliğinin zafiyet olarak görüp suiistimal edildiğini öne sürdü.
"İL BAŞKANLIĞININ MEKTUBU İFŞA EDİLDİ"
Doğan açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Malumunuz olduğu üzere milletvekili aday listelerinin açıklanmasından bir gece önce; il Başkanlığı tarafından Genel Başkana hitaben yazılmış ve belli başlı şikâyetlerin bulunduğu mektup sosyal medyadan ifşa edildi. Belirtmek isterim ki parti içi bir yazışmanın kamuoyu ile paylaşılmasını yanlış bulmakla beraber, en büyük yanlışın bizatihi böyle bir yazının kaleme alınması olduğunu düşünmekteyim." dedi.
"AÇIKÇA HEDEF GÖSTERİLDİ"
"Bunun manipülasyon yaratmak amaçlı olması ve kimlerin nemalandığı gerçeğini bir yana koyarsak; il Başkanının böylesi önemli bir seçimin arifesinde bu tarzda bir yazıyı kaleme alması, İzmir'in dört büyük ilçesinin başkanını açıkça hedef göstererek ve hiçbir delile dayanmayan asılsız ithamlarla suçlaması kabul edilemez bir durumdur." Dedi.
"DESTEK VERMEYEN İLÇE BAŞKANLARI İLE HESAPLAŞMA"
"Kongre sürecinde mevcut il yönetimine destek vermeyen ilçelere karşı gösterilen düşmanca tavırlar, parti disiplinine uymayan davranışlar ile bu ilçeler aleyhine faaliyet gösteren kişilerin il yönetiminde üst düzey görevlere getirilirken seçimin kazanılmasına destek olan kişi veya kişilere ayrıcalıklar tanındığına da ne yazık ki şahit oluyoruz. İzmir' de amacın birlik ve beraberlik sağlamak yerine hala kongrede kendine destek vermeyen ilçe başkanları ile hesaplaşma zihniyetinin sürdürüldüğünün en son olarak kanıtı da bu niyet mektubu olmuştur."
"İTHAMLARIN DELİLİ MEVCUT DEĞİL"
"Belediye Başkanı ve kendilerine oy vermeyen 11 ilçe başkanını üst kurul delegesi yazmayarak gösterilen tutumun halen devam ettiğini gözlemliyorum." Diyen Doğan; "Acı olan şudur ki; ne listenin hazırlanışında ne de bu yazının kalem alındığındaki etkin iradenin kim olduğu hala tartışılmaktadır." Dedi. Şikâyet mektubunda açıkça ismi geçirilerek hedef gösterilen dört ilçe başkanının bu güne kadar üzerlerine düşen görevleri eksiksiz olarak yerine getirdiklerini belirten Doğan; "İlçe başkanlarımız şikayeti değil tam tersine büyük bir övgüyü hak etmektedir. Oysa ki İl başkanlığınca hazırlanan mektupta ilçe başkanlarımız militanvari, pervasız davranmakla, şahsi menfaatleri için çalışmakla suçlanmış. Bu ağır ithamların dayanağı ve/veya tek bir delili mevcut değil." Dedi.
BEZİRCİLİOĞLU'NA 9 SORU
İl Başkanı Bezircilioğlu'na 9 cevaplaması için soru yönelten Doğan; "İl Yönetiminden üstelik de sandık sorumlusu olarak atanan kişinin, oy kullanma esnasında yanındaki üyeye "Ülkü Doğan ve Müsavat Dervişoğlu'na oy verme" dediği, bu hususun duyulması üzerine bu kişinin sandık başkanlığından alındığı tutanak ile sabittir. Niçin şikâyet mektubunuzda yer almamıştır? Oy kullanan bir kısım üyenin, salondakilere "Biz oyumuzu kullandık, paramı nereden alacağım?" diye sorduğu, bu kişilerin bizzat Divan Başkanına yönlendirildiği, kendilerine para sözü veren kişilerin telefonlarının tespit edildiği açıkken, bu hususa niçin mektupta ver verilmemiştir? 2.Bölgede yer alan Bayraklı seçim alanında kavgaya varan tartışmaların muhatapları ismen herkesin malumu iken, mükerrer imza atıldığı iddiaları açıkça belli iken sadece duyum şeklinde yazmanız hiçbir ismi zikredilmemesinin özel bir nedeni var mıdır?" ifadelerine yer verdi.