Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Turkuvaz Medya Grubu'nun ekonomi dergisi Inbusiness'a bir röportaj verdi. Inbusiness Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Hülya Güler'e konuşan Emine Erdoğan, küresel bir çevre hareketine dönüşen Sıfır Atık Projesi'nin serüvenini ve hedeflerini anlattı. İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:
HAREKETE GEÇMEK MECBURİYETİNDEYİZ: Sıfır Atık Projesi'nin bu noktaya gelmesini, ülke olarak gösterdiğimiz samimi gayretlerimizin bir meyvesi olarak görüyorum. Dünyayı kurtarmak bizim elimizde. İnsanlık olarak ya hep birlikte kazanacağımız ya da hep birlikte kaybedeceğimiz bu denklemde, topyekûn ve hemen bugün, harekete geçmek mecburiyetindeyiz. Bizim tek gayemiz Sıfır Atık hareketinin fikri savunuculuğunu yapmak oldu.
DÜNYA BİZE EMANET: Her gün çevre krizlerinin sonuçlarıyla yüzleşiyoruz. Durumun ciddiyetini görmek için felaket senaryolarına ihtiyacımız yok. Bölgede üst üste gelen doğal afetler bölgenin yükünü artırdı. Aldığımız darbe ne kadar büyük olursa olsun umutsuzluğa kapılmamalıyız. Dünya bize emanettir. Bu emaneti korumak ve sürdürülebilir bir yaşamın temelini atmak; adalet ve fırsat eşitliğinin sağlanmasından geçiyor. Anadolu kültüründe değer verilen her şeyi korumaya karşı bir temayül vardır. Tüm kampanyalarımızın temelinde de mirasımızı koruma motivasyonu var.
SIFIR ATIK BİTMEYEN BİR YOLCULUK: Milyonlarca insanın içme suyuna erişemediği bir dünyada, tek bir sigaranın üretimi için 3.7 litre su kullanılması, sorumlu her dünya vatandaşını derinden yaralıyor. Dünya genelinde sokak ve sahillerde en yaygın toksik atık olan sigara izmaritlerinin yok olması için tam 10 yıl gerekiyor. Proje kapsamında, geri kazanılan milyonlarca atık ile 650 milyon ton hammadde tasarrufu sağlanırken, 4 milyon ton sera gazı salımı önlendi. Gayemiz yerel yönetimlerde de sıfır atık sisteminin kurulması ve işletilmesi. Bu sayede atık yönetimi muhakkak hız kazanacak, geliştirilmesi gereken yönleri her zaman olacaktır. Çünkü sıfır atık bitmeyen bir yolculuk.
SIFIR ATIK VAKFI KURULUYOR: Sıfır Atık Projesi ile 2017'de yüzde 13 olan geri kazanım oranı bugün yüzde 27.2'ye yükselmiş durumda. 2023 yılı hedefimiz ise atıkları yüzde 35 oranında geri kazanmak. Elbette hiç atığın üretilmediği bir dünya hedeflemek büyük bir ideal. İnsanlık olarak böyle bir hedefe ne yazık ki çok yakın değiliz. Ancak tüketim alışkanlıklarına dikkat ederek bugün olduğumuz noktadan çok daha iyi bir duruma gelebileceğimiz kesin. Şunu gururla ifade ediyorum ki; Türkiye olarak, küresel hiçbir meseleye kayıtsız kalmadığımız gibi, çevre sorunlarında da çözümün bir parçası olma kararlılığımızı sürdürüyoruz. Bu çabamızı, sivil toplum gönüllüleri ile daha geniş kitlelere yaymak amacıyla Sıfır Atık Vakfı kuracağız. Vakfımız, bu sesin, daha çok yankılanmasına katkı sağlayacak.
O MEKTUP BENİ ÇOK DUYGULANDIRDI
Türk
halkının problemler karşısında çözüm üretme kabiliyetine karşılaştığım her projede hayran kaldım. Fırat Üniversitesi'nden öğrenciler yapay zekâ destekli atık ayrıştırma sistemi icat etti, başka bir genç gir-i şimci zeytin çekirdeğinden biyoplastik üretti. Bir defasında altı yaşındaki bir yavrumuz, bana gönderdiği mektubunda, yediği dondurmaların çubuklarını atmayarak resim çerçevesi yaptığını yazmıştı bana. Çok duygulanmıştım, bu mektubu hâlâ saklıyorum.
GENÇLERİMİZİN ENERJİSİNE İHTİYACIMIZ VAR
Plastik
atıklardan beyaz eşya parçası tasarlayan, yetiştirdiği hayvanların gübrelerinden elde edilen enerjiyi üretim fabrikasında kullanan firmalarımız var. Tüm bu çalışmalar çok kıymetli. Gençlerin görüş ve tespitlerini de çok önemsiyorum. İnsanlık olarak iklim değişikliğinin olumsuz etkileri ile mücadelemizde gençlerimizin parlak zihin ve yüksek enerjilerine ihtiyacımız var. Onların meselelere doğa dostu çözümler getirilmesinde büyük katkı sağlayacağına inancım tam.