Koleksiyoner Bekir Kantarcı'nın hazırladığı Mekke, Medine ve Kudüs ile ilgili Osmanlı dönemine ait onlarca eser Bursa Tayyare Kültür Merkezi'nde sergileniyor. Koleksiyonun en değerli parçaları arasında Osmanlı döneminde Bursa ve İstanbul'da üretilen ve saraylardan kervanlarla aylar süren yolculukla Mescid-i Haram'a ulaşan Kâbe örtüleri yer alıyor. Ayrıca sergide 20 ila 30 yılda bir değiştirildiği için ender bulunan Kâbe'nin iç örtüleri, Ravza-i Mutahhara'nın iç örtüleri, Peygamber Efendimiz'in kabrini süsleyen örtüler ve Osmanlı'nın Arap yarımadasına hakim olduğu son yıllarda İstanbul'dan Mekke'ye gönderilen parçalar da sergide ziyaretçilerini bekliyor.
Peygamber Efendimiz'in Medine-i Münevvere mescidindeki Kabir-i Şerif'inin duvarlarını süsleyen Ravza-i Şerif örtüsü, ihtişamıyla tüm dikkatleri üzerine çekiyor. 1860'tan sonra İstanbul Hereke'de dokunan Ravza-i Şerif örtüsü Mescid-i Nebevi dışında padişah sandukalarının örtüsü olarak kullanıldığı da biliniyor. Koleksiyonun bir başka dikkat çeken kısmında ise her yıl yüzbinlerce insanın yüz sürmek istediği Kâbe örtüsünün kokusu, ziyaretçilere tattırılıyor. Günümüze kadar gelen Kâbe kokusu misk, anber ve gül yağından oluşuyor. Kâbe örtüsünün yanı sıra Mescid-i Haram ve Ravza-i Mütahhara'da bu şekilde kokulandırıldığı biliniyor. İHA