Saadet Partisi; CHP ile olan seçim işbirliği noktasında tabanını konsolide edebilmek için, 1974'te Milli Selamet Partisi (MSP) ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) kurduğu koalisyon hükümetini örnek gösterse de gerçekler başka bir tablo çiziyor. CHP ve MSP arasında kısa bir süreliğine kurulan koalisyonun, Türkiye'nin halen en önemli milli meselesi olan Kıbrıs davası konusunda fikir ayrılıkları yaşadıkları unutulmuyor. Yıldız Teknik Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Doç. Dr. Fuat Aksu tarafından kalem alınan Türk Dış Politikası Krizlerinde Hükümetler, Cumhurbaşkanları ve Başbakanlar adlı makalede; iki partinin Kıbrıs davasındaki fikir ayrılıkları detaylarıyla anlatılıyor.
CENEVRE GÖRÜŞMELERİNDE FİKİR AYRILIĞI
Makalede şu ifadeler yer alıyor: "1974 Kıbrıs krizinde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ile Milli Selamet Partisi'nin (MSP) kurduğu koalisyon hükümetinde Kıbrıs'a yapılacak askeri harekâtın niteliği ve sınırları konusunda ciddi görüş ayrılıklarının olduğu anlaşılmaktadır. Bu görüş ayrılıkları ateşkes ve Cenevre görüşmeleri sırasında da sürmüş, harekâtın ikinci evresinden sonra ateşkes kabul edildiğinde de hükümetin bozulmasında rol oynamıştır. Harekâtın birinci evresinde Bakanlar Kurulu'nda ateşkese karar verilmesi aşamasında usul olmamasına karşın oylama yapılmıştır. MSP kanadı sonuçtan memnun olmayınca Başbakan Ecevit ve Başbakan Yardımcısı Erbakan Genelkurmay Başkanlığı'na giderek Genelkurmay Başkanı Orgeneral Semih Sancar'dan kapsamlı brifing almıştır. Ancak bundan sonra Bakanlar Kurulu'nda ateşkese karar vermek mümkün olmuştur."
KOALİSYONLARIN DIŞ POLİTİKA AÇMAZI
Makalede ayrıca, koalisyon hükümetlerinin dış politikadaki krizleri yönetmede zorluk yaşadığı hatırlatılıyor: "Özellikle Bakanlar Kurulu'nun işleyişi bakımından hükümet ortaklarının dış politika öncelikleri çatışabilmekte, kriz durumlarında kararlar oluşturulurken müzakerelerin yerini pazarlık almaktadır. Bazı dış politika krizlerinde pazarlıkların kriz yönetimini zorlaştırmış olduğu da görülmektedir."