CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, zorlu bir sürecin ardından 6'lı koalisyona adaylığını kabul ettirdi ve 14 Mayıs için Cumhurbaşkanı adayı oldu. Kılıçdaroğlu, daha sonra ise, 'Halil İbrahim Sofrası' güzellemesi yaptığı koalisyonu genişletmeye koyuldu ve HDP'nin birçok skandal teklifine 'evet' diyerek yanına çekti. Her bir kafadan ayrı ses çıkan 7'li koalisyonu idare etmek için büyük bir mesai harcayan Kılıçdaroğlu, bir yandan da partisinin Milletvekili listeleri ile uğraışıyor. Sabah Gazetesi Yazarı Mahmut Övür, bugün bu konuyu köşesine taşıdı. Övür, Kılıçdaroğlu'nun, 'Beni hayal kırıklığına uğrattılar." dediği olayı yazdı.
"BENİ HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRATTILAR"
İşte Övür'ün o yazısı:
Seçim sürecine bütün partiler hızlı girdi. Her partide ve ittifakta hem hareketlilik var hem de gerginlik.
Bu konuda başı CHP çekiyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun seçim sürecini yönetme biçimi de, HDP'yi şiddetle ilişkisini kesmeden masanın önemli aktörü haline getirmesi de, mahalle baskısıyla Muharrem İnce'yi zorlaması da gerilim yarattı.
Bu gerilim sadece işin kamuoyuna yansıyan yüzü, bir de arka planda CHP içinde ve CHP'nin Altılı Masa partileriyle yaşadığı liste gerilimi var. Bu süreç de sancılı geçecek gibi. Çünkü hem 4 partide hem de CHP içinde adaylık bekleyenlerin sayısı bir hayli fazla.
Bütün bu süreçleri yönetip aday olmayı başaran Kılıçdaroğlu, doğal olarak en büyük fedakârlığı da kendi kurmay kadrosundan bekledi. Ancak umduğunu bulamadı ki, MYK'dan, Kadın ve Gençlik Kollarından milletvekilliği için başvuranlar fazla olunca, "Arkadaşlarım beni hayal kırıklığına uğrattı" diyerek "sitem" ettiği kulislerde konuşuldu.
BAŞVURULARINI GERİ ÇEKTİLER
Herhalde bu nedenle son birkaç günde, aralarında Hakkı Süha Okay, Tekin Bingöl, Muharrem Erkek ve Aylin Nazlı Aka'nın da bulunduğu birçok ismin başvurularını geri çektiği söylendi.
Bunun yeterli olmadığı çok açık. Çünkü CHP'de listelere adam koyma yarışına giren çok sayıda siyasi aktör var. En çok çaba harcayan da CHP'nin geleceği konusunda planları olan ve birbirlerine kılıç çeken Ekrem İmamoğlu ile Canan Kaftancıoğlu. Herhalde Mansur Yavaş da, "Beni auta atamazsınız" diyerek boş durmuyor. Ne de olsa geleceğin cumhurbaşkanı yardımcısı...
64 DANIŞMANINDAN 49'U BAŞVURU YAPTI
Bu parti içi yarışı zorlaştıran bir başka unsur da Kılıçdaroğlu'nun danışmanlarının da listeye girmek istemeleri... Denilenler doğruysa Kılıçdaroğlu'nun 64 danışmanından 49'u milletvekilli adaylığı için başvurmuş. Onlar arasında başvuru dosyası hazırladıkları ama geri alıp almadıkları bilinmeyen üç de anketçi dikkat çekiyor: Ertan Aksoy, Kemal Özkiraz ve İbrahim Uslu.
KILIÇDAROĞLU'NUN DANIŞMANLARI ARASINDAKİ EN ŞANSSIZ İSİM...
Ama en ilginci ve listeye girip girmeyeceği merak edilen isim ise hiç kuşkusuz o danışmanların en tepesinde yer alan ve CHP'nin "sır katı" olarak bilinen 14'üncü kat mukimlerinden Rasim Bölücek. Enver Altaylı'yla "özel" ilişkisi ortaya çıkan Bölücek'in siyaset sahnesinde görünür olması her açıdan ilginç olacak
Gelelim Kılıçdaroğlu'nun danışmanları arasındaki en şanssız isme... Kamuoyu o ismi bu köşede yer alan "CHP'nin vizyon projesinin arkasındaki sır adam" olarak tanıdı. Projenin mucidi Mossad Recep'ten söz ediyorum. Yani Recep Beşenk'ten. Beşenk'in milletvekili olma isteği daha ilk adımda Kılıçdaroğlu tarafından reddedilmiş.
KRİZ YAŞANSA DA SONUÇ DEĞİŞMEZ
CHP'de gördüğümüz bu siyasi tablo hem çok karışık hem de her an krize dönüşebilecek potansiyele sahip. Ancak başka bir gerçek daha var; bu saatten sonra hangi boyutta bir kriz yaşanırsa yaşansın sonuç değişmeyecek. Çünkü bir yanda CHP'yi ehlileştirerek, bırakın siyasi kadroları CHP'ye oy veren seçmenin önemli bir kesimini bile şiddeti sorgulamayacak hâle getiren Kılıçdaroğlu gibi güçlü bir siyasi aktör var. Öte yanda ise İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'i zehir zemberek açıklama yaptıktan sonra masaya oturtan ve HDP'yle yol yürümeye razı ettiren küresel ve ulusal mahfiller var.
Bu tablo içinde seçim sonuçlarını da, bu küresel kuşatmayı "demokrasi" diye sunan siyasi kadrolar değil, her tarihi seçimde sandığa dökülerek ülkenin kaderine sahip çıkan seçmen belirleyecek.