HDP eski Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Kandil'deki PKK'lı teröristler ile aynı ifadeleri kullanarak küstah açıklamalar yaptı. Temelli, Cumhur İttifakı'nın Öcalan'ı serbest bırakmayacağına vurgu yaparak, Erdoğan'ı hukuk devletini tanımamakla suçladı. Küstah sözlerini sürdüren Temelli, Başkan Erdoğan'ın diktatörlük peşinde olduğunu belirtti, muhalefetin firesiz bir şekilde Erdoğan'ın karşısında durmak zorunda olduğunu söyledi.
HDP'Lİ TEMELLİ'DEN KANDİL AĞZI İLE AÇIKLAMA
HDP'li Temelli, Twitter'dan yaptığı paylaşımlarda, "Adına ittifak denilen bu despotlar kümesi seçim sonrası mevcut otoriter rejimi hızla yarı diktatörlüğe dönüştürme peşinde. Masayı devirip demokratik çözümün başlıca muhatabı olan Öcalan'a mutlak tecrit koşullarını süreklileştiren, hukuk devleti ve demokratik kurumlar adına ne varsa tasfiye eden ve ülkeyi büyük bir çöküşe sürükleyen Erdoğan yancılarıyla beraber diktatörlüğün hayalini kurmakta." şeklinde küstah ifadeler kullandı.
Temelli'nin kullandığı dilin Kandil'deki teröristler ile birebir benzerlik göstermesi dikkat çekti.
MUHALEFETE BİRLİK ÇAĞRISI
Temelli, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın ve Cumhur İttifakı'nın kazanmaması için muhalefet olarak birlikte mücadele etmeleri gerektiğini söyledi.
PKK'DAN HDP İLE 6'LI KOALİSYON BİRLİĞİNE DESTEK
Kandil'deki PKK'nın üst düzey yöneticilerinden Duran Kalkan, Mustafa Karasu, Sabri Ok ve Bese Hozat da, Sezai Temelli gibi muhalefete birlik çağrısı yapmıştı. Kılıçdaroğlu'na açıktan desteklerini açıklayan PKK'lı teröristler, HDP ile 6'lı koalisyonun birleşmesini çok olumlu olarak değerlendirmişti. Cumhur İttifakı'nın PKK'nın varlığını tehdit ettiğini ifade eden PKK'nın üst düzey teröristleri, 7'li koalisyonun bu seçimi kazanması için seçim sonuna kadar eylem yapmama kararı aldıklarını da duyurmuştu.
ADAYLARINI KANDİL BELİRLİYOR
Sabah Gazetesi'nin duayen yazarı Mehmet Barlas, "Artık Kandil'in resmi adayı Kılıçdaroğlu'dur" yazısında sürece dikkat çekerek, teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın 'İmralı Notları' isimli kitabından alıntılar paylaştı.
Kitapta, HDP'nin adayının sürekli olarak Kandil'deki teröristler tarafından belirlendiği açıkça görülüyor.
İşte o diyaloglar:
"İdris Baluken: Bizden kaynaklı yanlışlar vardı. Bazı yerlerde yerelden aday gösterilmemesi oy kaybettirdi.
Abdullah Öcalan: Kim belirledi bunları?
Baluken: Seçim komisyonunun çalışmalarıyla belirlendi.
Öcalan: Kimdir bu seçim komisyonundakiler? Bunlar Kandil tarafından mı belirlendi, yoksa siz mi belirlediniz?
Sırrı Süreyya Önder: Kandil belirledi.
Öcalan: Tamamıyla mı onlar belirledi? Parti meclisinde belirlenmedi mi bu komisyon?
Pervin Buldan: Hayır. Parti meclisinde ya da MYK'da belirlenmedi.
HDP'NİN SEÇİM BEYANNAMESİ DE KANDİL'İN VAATLERİ GİBİ
HDP, 6'lı koalisyon ile yaptığı pazarlık sonrası aday çıkarmayarak Kılıçdaroğlu'na destek verme kararı aldı. HDP'nin hangi şartlarla 6'lı koalisyona destek vermeyi kabul ettiği merak konusuydu. Başkan Erdoğan yaptığı konuşmada Kılıçdaroğlu'na, "Gizli kapılar arkasında neyin pazarlığını yaptınız? Ne vaat verdiniz?" diye sorarken, HDP'nin seçim beyannemesi ile pazarlığın perde arkası da ortaya çıktı. Kandil'in isteklerinden oluşan beyannamede, terör operasyonlarının durması, Irak ve Suriye'den geri çekilinmesi, kayyum uygulamasına son verilmesi, yerel demokrasi ile güçlendirilmiş çoğulcu parlamenter sistem ve müebbet hapis cezası verilen siyasi hükümlülerin 'koşullu salıverilmesi' önündeki tüm engellerin kaldırılması gibi şartlar yer aldı.
PAZARLIĞIN PERDE ARKASI
Kılıçdaroğlu'nun Genel Başkanı olduğu CHP, daha önce Irak ve Suriye tezkeresine HDP ile birlikte 'hayır' oyu vermişti. Bu da askeri operasyonların durmasına 6'lı koalisyonun onay verdiği belirtiliyor. Yine Kılıçdaroğlu, kayyum uygulamasını kaldıracaklarını belirterek, yerel yönetim vaadinde bulunmuştu. Kandil, belediyeleri finans ve lojistik kaynak olarak hayati bir yere konumlandırıyor.