17 Ağustos 1999 Gölcük depreminin üzerinden 24 yıl geçti. Büyük Marmara depremi olarak bilinen felaket 03.02'de hayatları kararttı. 6 Şubat'ta K.Maraş merkezli 11 ili vuran 7.7 ve 7.6'lık depremler sonrası devlet-millet dayanışmasıyla 10 bine yakın can enkaz altından kurtarıldı. Gölcük depreminde enkazlara günlerce gidilemediği için yakınlarını kaybedenler SABAH'a konuştu.
Gölcük Depremi'nde kızını, eşini ve sağ kolunu kaybeden Beyhan Softaoğlu:
Son depremde devlet felaket bölgelerine çabuk geldi. Aksaklıklar elbet olacak 10 koca il. Cumhurbaşkanı'na bakıyorum sürekli bölgede. Bize kim geldi bilmiyorum. O zaman ne AFAD var ne AKUT, ne arama -kurtarma ekipleri. Şimdi izliyorum. Saatler sonra enkazdan canlı kurtarıyorlar. Eğer sağlıkçılar o dönemde de daha enkazın içinde damar yolu açsaydı, oksijen verseydi, belki kolumu kaybetmeyecektim, kızımı kaybetmeyecektim. 3 gün kaldık göçük altında. 17 yaşında gencecik bir kızdı yavrum. Bir kolum kopmuştu, tek kolumla son kez okşayabildim başını. 'Merak etme anne, kurtulacağız' dedi ve bayıldım. Hastanede aylar sonra öğrendim yavrumun ve eşimin öldüğünü. 3 gün sonra devlet gelmiş buralara. Beni komşular kurtarmış.
BİZİM ZAMANIMIZDA HİÇBİR ŞEY YOKTU
Gölcük Depremi'nde astsubay oğlu Serkan'ı kaybeden ve kendisi de 16 saat sonra enkazdan çıkabilen Emine Cebeci:
14 kez ameliyat
edildim. Sonra oğlunun
öldüğü haberini
aldım ama cenazesine
ulaşamadım. 4
koca yıl kimsesizler mezarlığında
oğlumun cenazesini
aradım. Sonunda bir mezarda
umutlandım. Gölcük'ten
İstanbul Adli Tıp Kurumu'na
kadar mezardan çıkarılan
kemiklerle aynı araçla yolculuk
ettim. Testler yapıldı.
Ceset, oğlum Serkan'a aitti.
Oğlumu yıllar sonra kendi
ellerimle mezara gömdüm.
Şimde DNA testi yapılmadan
bebekler, ailelerine bile teslim
edilmiyor.
Evet son depremde
eksiklikler oldu ama 10
büyük il, hava soğuk. Bizim
zamanımızda ne arama
-kurtarma ekibi ne sağlıkçılar
vardı. Enkazdan çıkana
su veriyorlardı. Şimdi bakıyorum
her enkazın başında
arama kurtarma ekibinin
yanında sağlıkçılar var.
Damar yolu daha enkazın
içinde açılıyor.
YAVRUM KAYBOLDU, ŞİMDİ İSE DEVLET ÇOCUKLARIN İZİNİ DEDEKTİF GİBİ SÜRÜYOR
Gölcük Depremi'nden eşiyle birlikte sağ kurtulan ancak o dönem 7 yaşında olan kızı Gözde'yi kaybeden Nilgün Karamert:
24 yıldır Gözde'nin izini sürüyorum.
Kimsesizler mezarlığında toprağın altında
bile aradım. Onu bulmak için kitap yazdım.
Gözde'yi bir gün bulacağıma inanıyorum.
Bu depremde ise bebekler kaybolmasın
diye dedektif gibi her detay izleniyor.
Yaralılar hastaneye gönderilirken
kimlik oluşturuluyor. Yakınları
e-nabızdan hangi hastanede olduğu
bilgisini alıyor.
9 saat arayla iki büyük
deprem olmasına rağmen
devlet iyi toparlandı. 'Devlet
neredeydi' diyemem.
Muhalefet siyaset yapmasın.
Şimdi enkazda
ısıdan cihazlarla canlı
olduğunu buluyorlar.
Biz de kepçeler
çalıştı. Şu anda o
kadar bilinçli kurtarmalar
yaşanıyor
ki. Hiç
kıyaslanamaz.
Biz
rastgele
arandık.