ABD, ÇİN VE MEKSİKA ÖRNEKLERİ İNCELENDİ
Enkaz bertarafı için de şimdiden çalışmalara başlanırken, bunun için bakanlık yetkilileri ile atık yönetimi uzmanları bir araya geldi. 4T (temiz çevre, temiz enerji, temiz tarım ve temiz beslenme ) Platformu Başkanı ve atık yönetimi uzmanı Ali Rıza Öner, enkazların ve evsel atıkların bertarafı için ABD, Çin ve Meksika'da daha önce yaşanan depremlerin ardından izlenen bertaraf yol haritasının incelendiğini ifade etti. Öner, "Depremler nedeniyle 33 bin 143 binada yer alan 153 bin 506 bağımsız birimin acil yıkılması gereken, ağır hasarlı ve yıkık olduğu tespit edilmiş durumda. Her bir konut yaklaşık 75 metreküp beton enkazı demek. Ev içindeki eşyalar ve diğer donatılar da hesaba katılınca her bir konut için yaklaşık 750 metreküp hafriyat ortaya çıkıyor. En iyimser tahminle 115 milyon metreküp evsel enkaz söz konusu. Buna sanayi ve işyerlerinden kaynaklanan enkaz dahil değil. Evsel enkazın yoğunluğu metreküp başına 2 tona yakın. Yani, Erciyes dağı büyüklüğünde 230 milyon ton enkaz söz konusu. Bunun her biri 20 tondan 11 milyon 500 bin seferlik kamyonla taşınması gerekiyor" dedi.
Enkazların yalnızca betondan oluşmadığını içerisinde evsel atıkların da bulunduğunu anlatan Öner, "Enkazların içinde buzdolaplarındaki etler, sebzeler, kuru gıdalar gibi organik maddeler de var. Havalar ısınıp yağmurlar başladığında bütün bu organik atıkların üzerinde mikroorganizmalar hızla çoğalacaktır. Çoğalan bakteri ve virüs gibi hastalık yapıcılar-patojenler salgın hastalık riskini had safhaya çıkaracaktır. Evlerdeki ilaçlardan kaynaklanacak kimyasal kirlilik ve elektronik cihazların neden olacağı ağır metal kirliliği kanserojen etkiyi gündeme getirecektir" diye konuştu.
ENKAZ HASTALIKLARA NEDEN OLUYOR
Enkazın bertarafı ve geri dönüşümünün mecburi olduğunu anlatan Öner, "Ortaya çıkan bu enkaz ve atıklar; acil müdahale ve kurtarma çalışmalarını olumsuz yönde etkilediği gibi vektör kaynaklı hastalıkların ortaya çıkmasına da sebep oluyor. Ayrıca bu tür afet atıkları, içerisinde yer alan asbest gibi kimyasallar nedeniyle su ve hava kalitesinin bozulmasına, flora ve faunanın olumsuz yönde etkilenmesine sebep oluyor" dedi.
HIZLA TESİSLER KURULMALI
Enkazın bertarafı ve geri dönüşümü için hızla gerekli tesislerin kurulması gerektiğini anlatan Öner, enkazın bertarafının 3 aşamada yapılmasının planlandığını kaydetti. Öner, öncelikli olarak enkazların kentlerin dışındaki geçici depolama alanlarına süratle taşınması gerektiğini belirterek, "Ardından ayrıştırma süreci gelecek ve son olarak kalıcı bertaraf tesislerinde atıkların geri dönüşümü sağlanacak. Kalan atıkların en aza indirilebilmesi için beton parçalarından parke-bordür üretiminin de gündemde olması gerekiyor" dedi.
ATIKLARDAN ÖNCE NUMUNELER ALINACAK
Deprem atıklarının normal bir inşaat atığı gibi değerlendirilemeyeceğini anlatan Öner, "Yıkılan evlerde birçok insan cesedi olduğu için bunun önce doğru biçimde çıkarılıp savcılıkça kayıt altına alınması gerekiyor. Yine apartmanın statik projeleri ve dinamik parçaları incelenirken, beton kolon numunelerinin alınması, kullanılan demirlerin kalınlıklarına bakılması, ardından savcılıkça varsa suç teşkil eden materyallerin tasnif edilerek kayıt altına alınması gerekiyor" dedi.
Ayrıştırma esnasında mağdurların ziynet eşyalarını alabilmesini sağlayacak bir ortamında sağlanması gerektiğini anlatan Öner, "Sonuç olarak deprem atıklarının yönetimi işleri, söz konusu atıkların sadece hafriyat atığı olmaması nedeniyle hafriyat şirketlerinin yapacağı bir iş değildir. Atıkların niteliği gereğince konusunda uzman, ilgili lisans ve tecrübelere sahip olan atık yönetimi firmaları tarafından belirli prosesler çerçevesinde yürütülmesi gereken atık işleridir. Bu nedenle deprem sonrasında kalan atıkların hafriyat şirketlerinin sevk ve yönetimine bırakılması hem çevresel hem ekonomik hem de diğer faktörleri açısından doğru ve yerinde bir yaklaşım olmayacaktır" dedi.