AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, katıldığı canlı yayın programında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. AK Parti'nin masasındaki son anketleri paylaşan Numan Kurtulmuş, Cumhur İttifakı'nın oy oranındaki yükselişe dikkat çekti.
"KONSOLOSLUKLARIN KAPATILMASI KABUL EDİLEMEZ"
Türkiye'ye yönelik güvenlik uyarısı yayımlayarak, diplomatik temsilciliklerini ve konsolosluklarını kapatan bazı ülkelerin kararlarına ilişkin görüşü sorulan Kurtulmuş, Türkiye'nin uzun yıllardır terörle mücadele eden bir ülke olduğunu, terör eylemlerinin nasıl yapıldığını, ne şekilde ortaya konulduğunu gayet iyi bildiklerini söyledi.
Kurtulmuş, "Karar ağır bir karardır, kabul edilemez. Türkiye bir seçime gidiyor. Seçim öncesi Türkiye'nin terörün, karışıklıkların olduğu bir ülke şeklinde gösterilmesi anlamına gelecek bu kararların Türkiye'nin gerçeklerine uymadığını, doğru bulmadığımızı ifade etmek isteriz." dedi.
Bu kararı alan 9 ülkenin, sadece duyuma dayalı değil, ellerinde bir bilgi var ise kendileriyle paylaşmaları gerektiğini vurgulayan Kurtulmuş, şöyle konuştu:
"Ortada bir bilgi, gerçekten bir durum yoksa, bunun üzerinden spekülasyon anlamına gelecek konsoloslukların kapatılmasının ağır karar olduğunun ifade edilmesi lazım. Endişe ettikleri konular varsa bizimle paylaşmaları lazım. Dışişleri Bakanlığına çağırılarak rahatsızlık ifade edilmiştir. Bu manipülasyonlara Türkiye pabuç bırakmaz. Yakinen takip ediyoruz. 9 ülkenin her birisiyle ilgili Dışişleri Bakanlığımız resmi görüşmelerini yaparak gerekli şeyler söylenmiştir. Türkiye, hiçbir terör örgütüne, arkasında kim olursa olsun onların Türkiye'yi karıştırmasına müsaade etmeyecek."
Bu süreçte ABD'nin başı çekip çekmediği konusundaki görüşü sorulan Kurtulmuş, bunun için bilgi ve belgelerin olması gerektiğini söyledi.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın genel kurula katılmayan AK Parti milletvekillerine yönelik tepkisi sorulan Kurtulmuş, Meclis'in ciddi bir çalışma takvimi olduğunu, bunun, milletvekillerine yönelik dikkatli olunması konusunda uyarı anlamı taşıdığını dile getirdi.
AK PARTİ'DE ÜÇ DÖNEM KURALI
AK Parti'de milletvekilliği seçiminde üç dönem kuralının esnetilip esnetilmeyeceği yönündeki soru üzerine de Kurtulmuş, şunları söyledi:
"Üç dönem kuralı, AK Parti'nin kendi içinde doğal yenilenmesini sağlayacak kurallardan bir tanesidir. Şu anda 11 milyon 240 bin üyesi olan bir siyasi partiden bahsediyoruz. AK Parti her dönemde, seçim sırasında çok doğal olarak yenilenmeleri yapıyor. Genç arkadaşlarımız sistemin içine dahil oluyor. Partinin dinamizmini sağlayan en temel konulardan biridir. Üç dönem kuralı da bu dinamizmi sağlayacak bir kural olarak uygulanmıştır. Zannediyorum bu dönemde de uygulanacaktır."
Kurtulmuş, yapılan anketlerde açık ara birinci parti olduklarını vurgulayarak, "Bu siyasi harekete illa milletvekilliği üzerinden katkı sağlanacak diye bir husus söz konusu değil." diye konuştu.
AK Parti'nin, sürekli yenilenen, devrim niteliğinde adımları gerçekleştiren, toplumda var olan beklentileri o günün şartları içinde yerine getirebilen bir siyasi hareket olduğuna işaret eden Kurtulmuş, AK Parti'nin girdiği 15 seçimde birinci parti olmasının temel nedeninin siyaset biçimi olduğunu söyledi.
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ TEKLİFİ
Kurtulmuş, adalet, insan hakları ve demokrasi konusunda atılacak çok ileri adımlar olduğunu, bu adımları atmaktan çekinmeyeceklerini belirterek, "'Şu andaki demokrasi standartlarımız bize yeter.' diyemeyiz. Meclis'te olan anayasa değişikliği teklifimiz tam da bu gayretimizin yansımasıdır. 'Madem muhalefetten teklif geldi, gelin bunu hiçbir siyasi partinin inisiyatifine bırakmadan gündeme alalım.' dedik. Her milletvekili elini vicdanına koysun, hep beraber 400'ün üzerinde oy çıkartalım ve bunu anayasal güvence altına alalım." ifadelerini kullandı.
Başörtüsü konusunda Türkiye'nin geçmişte çok ağır bir süreç yaşadığını aktaran Kurtulmuş, "Demek ki bu gölge halen siyasetin üstünde var ki Sayın Kılıçdaroğlu gece yarısı bir yasa değişikliği teklifi ortaya çıkardı." diye konuştu.
BAŞKAN ERDOĞAN İLE DEVLET BAHÇELİ'NİN GÖRÜŞMESİ
Kurtulmuş, Başkan Erdoğan'ın MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi ziyaretine ilişkin soru üzerine de "Görüşmede tabii ki seçim de Türkiye'nin uluslararası alanda karşılaştığı yeni meseleler de konuşulmuştur. Yeni sistem 50+1 gerektiriyor. Cumhur İttifakı olarak temel yaklaşımlarımızın ne olduğu konusunda ortak bir zeminde, ortak bir mutabakatla yürüyoruz. Büyük Birlik Partisi ittifakın üçüncü unsuru. Umut ediyorum ki HÜDA-PAR da bu ittifakın içine katılır." ifadelerini kullandı.
Seçim hazırlıklarına yönelik soruya da Kurtulmuş, "Ümit ediyorum ki şubat ayı sonunda seçim beyannamesi bütünüyle ortaya çıkmış olacak." dedi.
Kurtulmuş, ekonomik anlamda karamsar bir tabloya gerek olmadığını vurgulayarak, Türkiye'nin ekonomik olarak olumlu bir noktaya doğru ilerlediğini söyledi.
"CUMHURBAŞKANIMIZIN BİRİNCİ TURDA SEÇİMİ BİTİRECEK BİR SONUCA ULAŞTIĞINI GÖRÜYORUZ"
Seçimin ilk turda sonuçlanması için çalıştıklarını anlatan Kurtulmuş, "Anketler bizim için çok iyi. Temmuz ayından sonra sürekli yükselerek devam ettiği görülmekte. Bu anlamda Cumhurbaşkanımızın birinci turda sonuç alacak, seçimi bitirecek bir sonuca ulaştığını görüyoruz. Cumhurbaşkanımızın oyunun partiden yüksek olması zaten kaçınılmazdır." ifadesini kullandı.
"Cumhurbaşkanı kazansa dahi Meclis'te Cumhur İttifakı'nın geri kalabileceği yönünde söylemler olduğu"nun ifade edilmesi üzerine Kurtulmuş, şöyle konuştu:
"Görülüyor ki Tayyip Erdoğan'ın oyu her gün yukarı çıkıyor. Bari Cumhurbaşkanı'nın Meclis'te azınlık olmasını sağlayacak bir psikolojik zemin oluşsun diye burada algı oluşturulduğunu düşünüyorum. Cumhurbaşkanı seçilecek ancak Meclis'te AK Parti ve Cumhur İttifakı çoğunluk olmayacak gibi içten içe, ağırdan ağıra bazı muhalifler tarafından yayılıyor, bu doğru değil. İnşallah hem Cumhurbaşkanımız hem Cumhur İttifakı Meclis'te çoğunluğu alacaktır."
Kurtulmuş, Başkan Erdoğan'ın seçimde yarışacağı adayın kim olacağının kendileri için hiç fark etmediğini vurgulayarak, "Karşı taraf 11-12 kez toplanmış. Bu süreç içinde Cumhurbaşkanımız her hafta Türkiye'nin başka bir yerinde. Karşı tarafta kimin aday olacağı beni ilgilendirmez. Hazırladıkları metnin bir ana fikri Tayyip Erdoğan karşıtlığıdır. Var olan sistemde ne varsa bunları değiştirerek, reform manasında hangi adımlar atıldıysa geri çevirmek." diye konuştu.