Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi, Ankara Ulucanlar Cezaevi Müzesi'nde düzenlenen Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Ankara Şubesi'nin '25'inci Olağan Genel Kurulu'na katıldı. Bakan Kirişci, '25'inci Olağan Genel Kurulu'nun hayırlara vesile olmasını dileyerek, "MÜSİAD, Anadolu'nun dinamizmi ile iş insanlarımızın girişimcilik ruhunu bir araya getirmiştir. Çok şükür 20 yıldan beri önce mevzuat açısından eksiklikleri tamamlanan tarım sektörü çok şükür bu süreci kazasız belasız geçirdi ve hızla da ilerlemeye devam etmektedir. Düşünün bu ülke bir tarım ülkesi; ama tarım kanunu yoktu. Türkiye her alanda olduğu gibi tarım alanındaki gücü sayesinde krizi çok şükür rahat atlattı. Dünyanın her ülkesi bizim gibi şanslı değildi, açlık ile boğuşanların sayısı çok artmıştı. Lider diplomasisi ile sayın cumhurbaşkanımız Rusya-Ukrayna savaşında taraf olmak yerine barıştan yana olmayı tercih eden duruşu sayesinde devamında bu bize İstanbul Sözleşmesi ile 4'lü zirveyi beraberinde getirdi. 22 Temmuz'dan itibaren 'Tahıl Koridoru' adı altında aslında güvenlik koridoru, açlık ile mücadele koridoru olarak adlandırabileceğimiz bir koridor inşa edildi. Tahıl Koridoru'ndan bugüne kadar 690 gemi geçti, buradan geçen gıda miktarı 19.1 milyon ton. Burada da aslan payını savaşa alkış tutanlar, Ukrayna'nın yanında yer aldığını ifade ederek Ukrayna'ya tabiri yerindeyse gaz verenler, 'ihracat yasağı getiriyorum' diyenler yüzde 53 gibi önemli bir payı aldı" açıklamasında bulundu.
'İHANET DEĞİLSE BAŞKA NEDİR'
Bakan Kirişci, 6'lı Masa'nın yayımladığı 'Ortak Politikalar Mutabakat Metni'ne ilişkin, "Biz istikrara ekonomi iş insanları bunları birbirinden ayırmamız mümkün değil. Önümüzde tarihi belli olan bir seçim var. Bu seçimde hepimizin, 'Benim şu anda başka bir meşguliyetim var, bununla nasıl olsa siyasiler ilgilenir' diyerek ötelemememiz, mutlaka taşın altına elimizi, gövdemizi koymalıyız. 2 gün önce yayımlanan sözde mutabakat metni diyorum, metinden başka her şeye benzer. Ben şu haykırışı yapmak istiyorum; biz bu ülkede yüzde 20 olan savunma alanındaki yerlilik ve millilik oranını yüzde 80'lere çıkardık ama biz bu ülkede muhalefeti millileştiremedik, yerlileştiremedik, buna da çok üzülüyorum. Mutabakat metni içinde benim kendi bakanlığım ile ilgili olan bölümde öyle abuk sabuk şeyler yazmışlar ki Allah'tan korkun. 2013 yılında belki AK Parti'de siyasetten ayrıldın ama en azından geri kalan kısmında değilse bile, öncesinde yapılanları unutma. Bu gerçekten bir ihanet değilse başka nedir diye de düşünmeden edemiyorum. Bu ülke serbest piyasa ekonomisine geçmiş ve bu ülkede taban fiyattan söz ediyor. Taban fiyat mı kaldı? Bu fiyatın adı müdahale fiyatıdır. Taban fiyat denilen şey, karma ekonomik modellerde olur. İkinci olarak da şunu söylüyor; 'ürünlerin fiyatını daha önceden açıklayacağız' diyor. Ekmediğimiz ya da ekip de daha nasıl olacağını bilmediğimiz buğdaya, arpaya, ayçiçeğine, ete, süte nasıl fiyat vereceğiz" ifadelerini kullandı.
6'LI MASA'YA TÜRK BAYRAĞI ELEŞTİRİSİ
Bakan Kirişci, konuşmasında, 6'lı Masa'ya eleştirilerini sürdürerek şunları ifade etti: "Bir akıl tutulması ve bu şekilde bu da olsun, şu da olsun diye üst üste alt alta yazdıkları metin ile Türkiye karşı karşıya. Milletinin onayını, konuya olan ilgisini beklemek yerine diyor ki, 'Bu Avrupalıların alkışını aldı' yazıklar olsun size. Biz her şeyi yerlileştirdik, millileştirdik ama muhalefeti yerlileştiremedik, millileştiremedik. Buna bir vatandaş olarak çok üzülüyorum. 6'lı Masa bir araya geliyor, arkada bir tane Türk bayrağı yok, bu ülkenin bağımsızlığını ve istiklalini simgeleyen bir bayrak yok, yazıklar olsun size. Böyle bir muhalefetin olduğu bir Türkiye'de maalesef canla başla mücadele eden bir cumhurbaşkanımız var. Dünya böyle bir liderin varlığını kabul ediyor, bu beyefendiler kendilerince görmezden geliyor. Biz şuna inanıyoruz; çalışmaya devam edeceğiz, aziz milletimiz bizi 15 kez birinci parti yaptı ve bizi sürekli iktidar yaptı. Bizi kesintisiz 21 yıldan beri iktidarda tutuyor. İnşallah bunun duracağını düşünmüyoruz. Bu ülkenin böyle eylem ve söylemlerle geçirecek zamanı yok. 2023 Türkiye'nin, Cumhuriyetimizin 100 yılını geride bıraktığı, ama yeni bir 100 yıla başladığı zaman olacak. Bu 100 yılın ana ekseninden birisi tarım ve orman sektörü olacak."