Zengin, AA muhabirine, başörtüsüne anayasal güvence getiren ve evlilik birliğini tanımlayan Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin bir süre önce TBMM'ye geldiğini hatırlattı.
Bu konunun Türkiye için siyaset üstü bir mesele olduğunu vurgulayan Zengin, "Özellikle bazı siyasi parti liderlerinin, 'Anayasa'ya aykırı anayasa değişikliği' demesini de tamamen Anayasa'ya aykırı bir ifade olarak görüyorum. Son derece hukuki, anayasal çerçevesi belli bir düzenleme. O sebeple artık siyasi yaklaşımlarını bir kenara bırakıp Türkiye'de kadınların hayatını böylesine derinden etkileyen temel problemle alakalı gerçek, hakiki yaklaşımlarını göstermelerinin faydalı olacağı kanaatindeyim." ifadelerini kullandı.
Başörtü meselesini uzunca süre konuştuklarını anlatan Zengin, şöyle devam etti:
"Aslında AK Parti ile Sayın Cumhurbaşkanı'mızla beraber 2013 yılından itibaren Türkiye'de yasaklar tamamen kalktı. Normal şartlar altında baktığımızda, Türkiye'de bir kanun zaten olmaz. Bir anayasa düzenlemesine de gerek yoktu belki fakat görünen o ki muhalif partiler kendilerine bu konuda yeteri kadar güvenmiyor. Bu sebeple bir kanun teklifi vererek kendi iyi niyetlerini ortaya koyma ihtiyacı duydular diye düşünüyorum ama bu, iyi niyet beyanından öte bir şey. Madem yola çıkıldı, madem bir kanun teklifi verildi, o zaman anayasaya 'hayır' demek, makul olamaz. Kanuna 'evet' diyen nasıl anayasaya 'hayır' diyebilir. Burada olması gereken, masada oturarak bu konunun Meclis'ten 400'ün üzerinde rey ile geçmesiyle ilgili ne yapılması gerekiyorsa bütün siyasi partilerin bunu yapması lazım."
Zengin, meselenin Türkiye'de sadece kadınları değil, ülkenin tüm insanlarını ilgilendirdiğine işaret ederek, "Bu problemi yaşayan özellikle milyonlarca kadın için siyasetin ötesinde bir mesele. Temel hak ve özgürlüklere dair mesele. Türkiye Büyük Millet Meclisine, onuruna yakışan, bu düzenlemeyi Meclis'ten referanduma gerek kalmadan çıkarabilmektir." diye konuştu.