Başkan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin TBMM'deki Grup Toplantısı'nda gündemdeki konulara dair önemli mesajlar verdi:
Muhalefetin vaadi gerisindekileri de hesaba katarsanız en az 10 kişiyle yönetmek. Kukla bir cumhurbaşkanı üzerinden ülkeyi idare etmek istiyorlar. CHP'nin kodlarında bu faşizm var da diğerlerine ne oluyor? Her hafta yenisini sergiledikleri krizleriyle milletimize siyasi dejavu yaşatıyorlar. Rahmetli Özal, darbenin gölgesinde girdiği seçimde Türkiye'ye çağ atlatma vaadiyle önemli bir başarı kazanmıştı. Biz de 'Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak' diyerek özgürlük ve refah özlemi içindeki milletimizin desteğiyle hükümete gelmiştik.
Rahmetli Adnan Menderes, 14 Mayıs 1950'de 'Yeter söz milletindir' diyerek milletin gönlüne girmiş ve sandıktan ezici bir zaferle çıkmıştı. Milletimiz 73 yıl sonra bir kez daha aynı gün, altılı masa diyerek karşımıza çıkan bu darbe şakşakçılarına, bu kifayetsiz muhterislere, bu müstemleke heveslilerine 'yeter' diyecek. 'Yeter, söz de karar da gelecek de milletindir' diyerek 2023'te milletimizin desteğine talibiz. Sözü de kararı da geleceğini tayin hakkını da milletimize bırakmak istemeyen vesayet heveslilerine rağmen Türkiye Yüzyılı'nı başlatacağız. Ne yaparsanız yapın başaramayacaksınız. Milletim tüm oyunlarınızı çözdü.
HALKIN İRADESİ FAŞİZME SON VERDİ
Türkiye'de çok partili döneme 1945'te geçilmiş ve bu sistemle ilk genel seçim 1946'da yapılmıştı. Ancak o seçimlere açık oygizli tasnif gibi uygulamalarla usulsüzlük ve şaibe karışınca CHP yüzde 85.4 oy oranıyla tek parti idaresini sürdürdü. 1950'de halkın değişim talepleri ayyuka çıkınca Demokrat Parti (DP) umut oldu. 14 Mayıs 1950'de gizli oy açık tasnifle yapılan seçimlerde 27 yıldır iktidarda olan tek parti CHP tabir yerindeyse sandığa gömüldü. Seçimleri yüzde 55 oy oranı ile kazanan Adnan Menderes ve ekibi milli iradenin gücünü ortaya koyan ifadesiyle 'Yeter! Söz Milletindir!' sloganı ile hafızalara kazındı. 14 Mayıs zaferinin simgesi oldu. İlk kez hükümet, halkın arzusuna uyularak sükûnetle el değiştirdiği için o seçim zaferine 'Beyaz ihtilal' denilmişti.
DAVUTOĞLU'NA:
ÜNİVERSİTE TAHSİS ETTİK, VAKFINA MÜLK EDİNDİ
Bizden üniversite istediler. Bunların vakfına üniversite tahsisi yaptık, kendisi başbakanlık koltuğuna oturdu, bu yeri vakfına mülk edindi. Türkiye'de bunun başka bir örneği yok. Bu üniversiteyi bunların yolsuzlukları sebebiyle aldık devletimize mal ettik.
BABACAN'A:
15 YIL YANIMDA DURDU, BENDEN BİR ŞEY ÖĞRENEMEDİ
BAYKAR'ı bizimle akrabalık ilişkisi üzerinden hırpalayarak sinsi niyetlerini gizleyeceklerini sanıyorlar. 'Bu işin rekabetinin oluşması lazımmış...' Sen rekabet nedir bilir misin? Sen git çocuk bezi satmaya, home tekstil üretmeye devam et. Senin işin değil bu. Üzgünüm, 15 sene yanımda bulundu ama demek ki benden bir şey alamadı.
KILIÇDAROĞLU'NA:
KOMUTANLARA HAKARET EDEMEZSİN HADDİNİ BİL
Arifiye'de ne yaptık biz? Fırtına obüslerinin teslim törenine gittik. Savunma Bakanımız, kuvvet komutanlarımız, milletvekillerimiz orada oldu. Muhalefetin başındaki adam, 'Siz siyasetçi değilsiniz' diyor. Tamam da neden alkışlıyorlar? Alkışladıkları şey dünyayı titreten Fırtına obüslerinin teslim töreni. Konuşan kim? Anayasamıza göre Başkomutan konuşuyor. Sen kuvvet komutanlarımıza hakaret edecek çapta değilsin, önce haddini bil. Şanlı ordumuzun komutanlarına saldıramazsın. Hukuk karşısında bunun hesabını verecekler.
AKŞENER'E:
HANIMEFENDİ, ERDOĞAN'IN İSTİSMARCI OLMADIĞINI MİLLETİM GAYET İYİ BİLİR (MERAL AKŞENER'İN İYİ PARTİ GRUP TOPLANTISI'NDA BAŞÖRTÜSÜNE ANAYASAL GÜVENCE TEKLİFİYLE İLGİLİ SARF ETTİĞİ SÖZLERE CEVABEN)
Hanımefendi; Erdoğan'ın başörtüsü konusunda istismarcı olup olmadığını benim milletim gayet iyi bilir. Eğer dürüstsen; arkadaşlarım randevu talep etti vermediniz. İkiniz de aynısınız. Bay Kemal de öyle... Sen Saraçhane'de verdiğin görüntüyle hangi istikamete gittiğini ortaya koyuyorsun.
ENFLASYON HIZLA DÜŞECEK
2022'yi yüzde 64 ile kapattığımız enflasyonun önümüzdeki aylarda yüzde 50'lere, yüzde 40'lara, yüzde 30'lara doğru hızla düştüğünü hep birlikte göreceğiz. Çünkü enflasyona sebep olan tuzakları bozduk, oyunları boşa çıkardık, hesapları altüst ettik, tedbirlerimizi aldık, mekanizmalarımızı kurduk. Artık hem dışarda hem içerde herkes Türkiye'nin faiz-kur-enflasyon şer üçgeniyle teslim alınamayacağını gördü. Yaşanan sıkıntılı sürecin çalışanlarımızdan esnaf ve sanatkârlarımıza kadar milletimizin farklı kesimlerine ödettiği bedellerin telafisini de süratle yaptık, yapıyoruz. Bu amaçla asgari ücrette, memur ve emekli maaşlarında yüksek oranlı artışlara gittik, ek gösterge düzenlemesini tamamladık, sözleşmelilere kadro verdik, emeklilik için yaşı bekleyenlerin taleplerini karşıladık, İstihdamı 31.6 milyonla en yüksek seviyeye çıkardık.
KIZILELMA VE MİLLİ MUHARİP UÇAKLA BAMBAŞKA BİR LİGE ÇIKIYORUZ
BAYRAKTAR TB2 pek çok yerde öyle başarılara imza attı ki. Şimdi Kızılelma var. Kızılelma, bu kutlu davaya inananların hedefidir. Kızılelma ve MMU ile birlikte ülkemizi artık bambaşka bir lige taşıyoruz.
ÖZDEMİR BEY'İ SANA TANITAYIM
Bay Kemal sen tanımazsın ama sana ben ebedi âlemde olan Özdemir Bey'i bir tanıtayım. Biz tahsisleri üretime göre yaparız. Bugüne kadar nice firmalara bu verildi. Fakat Özdemir Bey öyle bir insan ki; 'Hayır almam' dedi. Yahu bu bir lütuf değil devletin aldığı bir karar. Bu kararla firmalara bunu veriyoruz, bu bir hak' dedik. 'Hayır almam, ben paramı veririm, paramla satın alırım' dedi. Böyle bir insan. Yıllarca ailece fabrikada yatıp kalktılar. Bu ahlaksızlar çıkmış hâlâ 'Geldiğimiz zaman bunlara hesabını soracağız" diyorlar..
TERÖRİSTLERİ YOK ETTİĞİ İÇİN RAHATSIZ OLDUNUZ
3 BİNİ aşkın genç BAYKAR'da çalışıyor. Şirketin tercihi bu çalışmaları kendi özkaynağıyla yapmak. Gelirleri de ihracata dayanmakta. Bay Kemal, SİHA'lar, AKINCI'lar teröristleri yok ettiği için rahatsız oldunuz. Stratejik ürün geliştirme yapan 50 firma kredi bazlı destek alıyor. Nakit desteği almadan çalışma yürüten 4 firma var, biri de BAYKAR. Habis zihniyet BAYKAR'ı hedef alarak aslında Türk milletine nişan alıp ateş ediyor. Milletimiz namusuna laf söyletmez. Ülkemizin her değerini savunmak nasıl boynumuzun borcuysa, bu alçak saldırıya hak ettiği cevabı vermek de sorumluluğumuzun gereği.