Başkan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Eyüpsultan'daki Şule Yüksel Şenler Vakfı hizmet binasının açılış töreninde konuştu.
İstanbul'umuzun manevi muhafızı Eyüp Sultan Hazretleri'ne komşu bir konumda hizmet verecek vakfımızın kapıları, genç kızlarımız başta olmak üzere tüm kadınlarımıza ve vatandaşlarımıza sonuna kadar açıktır. İnşallah burası merhum Şule Ablamızın uğruna ömrünü adadığı aklıselim, kalbiselim, zevkiselim nesillerin yetiştiği bir ocak görevi görecektir. Vakıf merkezimiz, toplantı salonu, çok amaçlı eğitim salonu, araştırma kütüphanesi, bilişim, teknoloji, tasarım, moda üretim atölyeleri ve kafeteryasıyla gençlerimizin uğrak mekânlarından biri olacak.
İPE UN SERENİ KADINLAR AFFETMEZ
Son günlerde yaşanan kimi tartışmalar, daha düne kadar sosyal medyadan ahkâm kesenlerin yan çizmeye başladığını gösteriyor. Altını çizerek ifade etmek isterim ki böyle bir meselede ipe un serilmesini ne milletimiz ne kadınlarımız affedecektir. Başörtüsü ve aile konusunda kaçak güreşmenin hiçbir bahanesi olamaz. "Bay Kemal, kalktın söyledin. Sorun yoktu. Hadi madem bunu söyledin, gel bunu anayasal bir zemine oturtalım beraber. Artık bu ülkede böyle bir sorun kalmasın" dedik. Arkadaşlarım ziyarete gitmek istediler. Beyefendiler ve hanımefendi ziyareti kabul etmedi. İşte bunlar bu kadar dürüst. Bunlarda dürüstlük diye bir şey yok.
SON SÖZÜ MİLLET SÖYLER
Kadınların zaten en temel hakkı olan kılık kıyafet özgürlüğü, anayasal güvenceye kavuşturularak eski Türkiye heveslilerinin kursaklarına bir düğüm daha atılacak. Beklentimiz gerçekleşmez ve 400'ün altında bir Meclis aritmetiği oluşursa bu durumda egemenlik kayıtsız şartsız milletindir demiyor muyuz? Öyleyse millete gideceğiz ve son sözü millet söyleyecek. Kilidi milletimizin iradesi açacak. Gazi Meclis'imizin ve milletimiz adına görev yapan milletvekillerimizin, kadınlarımıza mahcup olacak bir tabloya izin vermeyeceğini ümit ediyoruz. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak biz tüm kadınlarımızın hak ve hukukunu korumakta kararlıyız.
BU MİLLETE KİMSE İKNA ODASI UTANCINI YAŞATAMAYACAK
Şenler'ın
hayalini kurduğu Türkiye'yi inşa etmek için 20 yıldır aşkla, samimiyetle çalıştık. Türkiye Yüzyılı vizyonumuz milletimizle geleceğe dair yaptığımız bir mukaveleyi değil, aynı zamanda ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkarma irademizi de gösteriyor. Bu kutlu ideali gerçeğe dönüştürecek atılımların kahir ekseriyetini hamdolsun son 20 yılda büyük ölçüde zaten hayata geçirdik. Milletin iradesine vurulan vesayet zincirlerini tek tek parçaladık. Demokrasimize gölge düşüren antidemokratik uygulamalara son verdik. Üniversite kapılarında gözyaşı döken genç kızlarımızın acılarını dindirdik. Artık başörtülü subaylarımız da var hâkimlerimiz, savcılarımız da var. Bu millete kimse ikna odası utancını yaşatamayacak. Anayasa değişikliği teklifi yasalaşması halinde bu reform sürecinin adeta zafer tacı olacak.
ATÖLYE ÇALIŞMALARIYLA KADINLARA BÜYÜK KATKI
Şule
Yüksel Şenler Vakfı kendisini geliştirmek isteyen herkesin alanında uzman hocalarla tanışıp onlardan çeşitli konularda dersler alabileceği eğitimler tasarlıyor. Atölye katılımcıları yeteneklerini ve ilgi alanlarını keşfedip, işi "mutfağında" öğrenme fırsatı buluyor. Vakıf bünyesinde Hitabet Atölyesi, Eleştirel Düşünme Atölyesi, Tiyatro ve Film Çalışmaları Atölyesi, Sosyal Beceri / Sosyal Hareket Atölyesi, Moda Tasarım Atölyesi, Liderlik Atölyesi ve Gönüllülük Atölyesi yer alıyor.
EMSALSİZ BİR HATİP YÜREKLİ BİR DAVA KADINI
Şenler, mücadele ve imtihanlarla geçen ömrü boyunca sonucu ne olursa olsun Hakk'ın hatırını daima en üstte tuttu. "Huzur Sokağı" adlı romanıyla birçok gence ilham veren, cesaret aşılayan, hidayetlerine vesile olan yürekli bir dava kadını oldu. Güçlü kalemi yanında emsalsiz bir de hatip olan Şule Yüksel Şenler, gittiği her yerde binlerce insana hitap etmiş, toplantı salonları, camiler, meydanlar, onu dinlemek için gelenlerle dolup taşmıştı. Türkiye'yi karış karış gezmesi, en küçük nahiyeye giderek İslami tecrübelerini anlatması, özellikle gençlerimizi derinden etkiledi. Yazıları da büyük bir dönüşümün öncüsüydü.
YURDU 3 KEZ DOLAŞARAK KADINLARA IŞIK OLDU
Ailesi
aslen Kıbrıslı olan Şule Yüksel Şenler, babasının memuriyeti dolayısıyla bulundukları Kayseri'de 1938'de dünyaya geldi. 20 yaşında İffet Halim Oruz'un yayın yönetmeni olduğu "Kadın Gazetesi"nde köşe yazarlığı yaptı. 25 Ocak 1967'de haftalık Yeni İstiklal Gazetesi'ne gönderdiği "İslam Kadınına Hitap" isimli yazısı, gazetenin sahibi M. Şevket Eygi'nin dikkatini çekti ve yazıyı manşetten verdi. Bu yazının yayınlanmasının hemen ardından Türk Kadınlar Birliği, Şenler ve gazete yönetimi hakkında laikliğe aykırılıktan suç duyurusunda bulundu. İkinci duruşmadaki beraat kararının ardından M. Şevket Eygi'nin kapatılan gazetesi yerine açtığı Bugün'de köşe yazarlığı yapan Şenler Samsun'dan bir grup imam hatip hocasının konferansa davet etmesiyle şehir şehir kasaba kasaba ülkeyi tam 3 kez dolaşarak hak mücadelesi veren kadınlara ışık oldu.
HAPSE GİRDİ AF ÇIKARAN SUNAY'A 'O GELSİN BENDEN AF DİLESİN' DEDİ
Şenler 17 Kasım 1967 Ankara Dil Tarih Coğrafya Fakültesi'nde verdiği konferans sonrası tüm şehirlerde olduğu gibi Ankara sokaklarında da büyük bir değişimin göze çarpmasıyla dönemin Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'ın gazabını üzerine çekmiş, konferanstan altı ay sonra cumhurbaşkanına hitaben yazdığı yazıdan dolayı henüz birkaç aylık evliyken 13 ay 10 gün hapis cezasına çarptırılmıştı. Hapse girdikten iki ay sonra Sunay, hakkında af çıkardı ama Şenler "Suçlunun suçsuzu affettiği nerde görülmüştür? O benden af dilesin" diyerek affı kabul etmedi ve cezasını Bursa Cezaevi'nde tamamladı. 28 Ağustos 2019'da vefat eden Şenler, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın omuz verdiği tabutla son yolculuğuna uğurlandı.
SIKMABAŞ DEDİLER TEHDİT ETTİLER
Şule
Hanım'ın kendine has örtünme tarzının gençler tarafından örnek alınması irtica yaygaracılarını da harekete geçirmişti. Şenler, gazete manşetlerinden doğrudan hedef gösterildi. Dönemin cumhurbaşkanı tarafından tehdit edildi. Hakkında yürütülen soruşturmalar, kovuşturmalar hiç eksik olmadı. İsmi marjinal örgütlerin infaz ve ölüm listelerinde yer aldı. Konferanslarına yönelik bomba ihbarları yapıldı. Evi kundaklanmaya, ateşe verilmeye, canına kastedilmeye çalışıldı. 'Sıkma baş' denilerek fütursuz itibar suikastlarına maruz bırakıldı. Ama bunların hiçbiri Şenler'i, inandığı yoldan döndüremedi.
ARABULUCULUĞA HAZIRIZ
Başkan Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin ile telefonda görüştü. Görüşmede, Rusya ile Ukrayna savaşındaki gelişmeler ve tahıl koridoru ele alındı. Erdoğan kalıcı barışın tesisi için arabuluculuk görevini üstlenmeye hazır olduklarını yineledi. ANKARA