Başkan Recep Tayyip Erdoğan, 250 yıllık tarihi Rami Kışlası'ndan restore edilerek dönüştürülen Eyüpsultan'daki Rami Kütüphanesi'nin açılış töreninde konuştu:
Bu abide eseri Türkiye'nin en büyük kütüphanesi olarak hizmete açıyoruz. Rami'yi sadece bir kütüphane değil, pek çok faaliyetin de yapabileceği bir kültür merkezi olarak planladık. Buradaki kütüphanemiz, haftanın her günü, günün 24 saati gençlerimiz başta olmak üzere kitapseverlere hizmet verecektir.
Kullanım alanı 36 bin metrekareyi geçen, peyzaj alan 51 bin metrekareyi bulan yaklaşık 110 bin metrekarelik bir alanda şu andaki yapıya kavuşmuş bulunuyoruz. Kütüphanemizde ilk etapta 2 milyonu aşkın kitap ve 4 bin 200 kişilik kapasiteyle hizmete başlamasından memnuniyet duyuyorum. Kitap sayımız zaman içinde daha da artacak. Kütüphane bünyesindeki Atatürk İhtisas Kütüphanesi de 25 bin ciltlik külliyatıyla kendi alanında önemli bir ihtiyacı karşılayacaktır. Rami bünyesindeki Yazma Eserler Kütüphanesi de, buraya ayrı bir derinlik katacaktır. Günümüzün olmazsa olmazı dijital kaynaklar da burada meraklılarıyla buluşacaktır.
Bu eser, her türlü takdirin üzerinde. Tarihi ve kültürel mirasımıza sahip çıkmayı ecdada karşı sorumluluğumuzun bir gereği olarak görüyoruz. Modern sanatların ülkemizde yaygınlaşmasını sağlayacak projeleri de hayata geçiriyoruz. Külliye bünyesinde kütüphaneyi milletimizin hizmetine sunduk. Yine Çankaya Köşkü'ndeki, Tarabya yerleşkesindeki, Dolmabahçe'deki, Yıldız Sarayı'ndaki tarihi eserleri restore ederek Vahdettin Köşkü'nü, o yanmış halinden sonra bugünkü haline getirerek, ecdad yadigârı pek çok eserin ihyasını sağladık. AKM'yi İstanbul'un kültür sanat hayatına kazandırdık.
'KEK VAR, ÇAY VAR, ÇOK MUTLULAR'
Buradaki Anadolu Lisesi'nin mensubu gençlerle bir arada olduk. 'Cumhurbaşkanım, 5 dakikada okulumuzdan buraya geliyoruz' dediler. Artık burada çorbanızı içecek misiniz? İçeceksiniz. Çayınızı içecek misiniz? İçeceksiniz. Kek, onu da yiyeceksiniz... Para yok. Çok mutlular, yarın sabahtan itibaren bu uygulama da başlıyor.
ATATÜRK İHTİSAS KÜTÜPHANESİ'Nİ GEZDİLER
Başkan Erdoğan, Rami Kütüphanesi bünyesindeki 25 bin ciltlik külliyatla kurulan Atatürk İhtisas Kütüphanesi'ni de gezerek yetkililerden bilgi aldı.
BURHAN ÇAÇAN'I ANDI
Burhan
Çaçan vefatıyla geride doldurulması zor bir boşluk bırakmıştır. Rabbim, merhum sanatçımızı rahmeti ve merhametiyle kuşatsın. Başta ailesi olmak üzere yakınlarına ve tüm sevenlerine sabır versin diyorum.
BURANIN BENDE MAZİSİ VAR
Burası, gıda çarşısına dönüştüğünde burada uzunca bir zaman peynir sattık, sucuk, pastırma satışını yaptık. Burada bir geçmişim var. Bu geçmişimizi bir kenara koymak mümkün değil. İzlediğimiz gibi aynı zamanda burası ne haldeydi, hep söyleriz ya nereden nereye? Böyle bir mezbelelik haldeydi. Top da oynadım. Rami top sahası olduğu zaman. Buralara yabancı değiliz. Bir mazimiz var.
ORHAN GENCEBAY'LA SOHBET
Başkan Erdoğan, açılış törenine katılan sanatçı Orhan Gencebay'la sohbet etti.
KİTAP İTHALİ YAPACAĞIZ
Rami Kütüphanesi farklı bir geleceğe yatırımın eseri olacak. Ülkemize ve İstanbul'umuza hayırlı olmasını diliyorum. Dilediğimiz tüm kitapları buraya nakledebiliriz. Kültür Turizm Bakanlığı'mızın bütçesine ayrıca bir destek vererek yurtiçi, yurtdışından buraya her türlü kitapları alacağız. Dünyanın dört bir yanından kitap ithali yapacağız. Rami Kütüphanemizin bu uluslararası özelliğini de çok daha güçlü hale getirmiş olacağız. Bu kütüphanede okuyacak, araştıracak, eser ortaya koyacak, yapılan faaliyetlerden istifade edecek herkese şimdiden şükranlarımı sunuyorum.
MEDENİYETİMİZ KİTAPLA, KALEMLE YOĞRULMUŞTUR
Bizim medeniyetimiz kitapla, defterle, kalemle, mürekkeple, okumakla, anlamakla, sormakla, anlatmakla yoğrulmuş, ilimle, irfanla, hikmet ve tefekkürle kıvamını bulmuştur. Duvarları kitaplarla dolu bir kütüphaneyi en kıymetli hazinelerden daha üstün tutan ecdadımız, her kütüphaneyi cennetten bir köşke benzetmiştir. Âlimleri gölgelerinde soluklanılan cennet ağaçlarıyla kıyaslayan ecdat, onların eserlerini de bu ağaçların meyveleri olarak görmüştür. Nasıl bir ecdada sahibiz. İnşallah biz de onlara layık oluruz.
FAŞİZAN BASKILARLA YILLARCA ÇOCUKLARI OKULA ALMADILAR
Ülkemizde yıllarca eğitim öğretimi ve entelektüel faaliyetleri hem tek yönlü bir formatlama aracı hem de belirli kesimlere mahsus, bir ayrıcalık olarak tutmaya çalışan zihniyetin yol açtığı kısırlığı yaşadık. Çocuklarımızı ya okullara hiç almıyorlardı ya da faşizan baskılarla kendi ideolojik saplantıları doğrultusunda biçimlendirmeye çalışıyorlardı. Rahmetli Menderes'in başlattığı, rahmetli Özal'ın sürdürdüğü bu ülkenin asli unsuru olan milletin evlatlarının her alanda önlerini açma çabalarını, hayırla yâd ediyoruz. Kültürde de kendisine sunulanları tüketen değil üreten bir Türkiye için gece gündüz çalışıyoruz. Türkiye Yüzyılı vizyonumuzla eğitim ve kültür başta olmak üzere ülkemizi küresel düzeyde marka haline getirecek, milletimizi hayallerine kavuşturacağız.
100'ÜNCÜ YILDA 100 YENİ KÜTÜPHANE HEDEFİ
Cumhuriyetimızin 100'üncü yılını, 100 yeni kütüphaneyle karşılama hedefimize adım adım yaklaşıyoruz. Yeni bir anlayışla dönüştürdüğümüz ve inşa ettiğimiz kütüphanelerimizin gençlerimiz nezdinde gördüğü kabule gittiğim her yerde şahit oluyorum. Eskiler, şerefül mekân bil mekin derler. Bir mekânın şerefi, değeri, anlamı orada bulunanlarladır. Bu sözün en iyi vücut bulduğu yerlerin bence kütüphaneler olduğuna inanıyorum. Burası böyle bir eserdir.