Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimlerine kısa bir süre kala henüz adayını açıklamayan 6'lı masa yeni bir kriz patlak verdi. Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'ndan peş peşe gelen açıklamalar muhalefette tepkilere neden oldu.
Davutoğlu, katıldığı bir programda seçtikleri Cumhurbaşkanının "Ben sizin sözünüzü dinlemiyorum" dediği zaman kriz çıkacağını söyledi. Davutoğlu, seçtikleri Cumhurbaşkanının masanın mutabakatlarına uyması gerektiğini belirterek "Cumhurbaşkanı Meclis desteğini kaybeder ve ülke yeniden seçime gitmek zorunda kalır" şeklinde konuştu.
"KABİNEDE OLACAĞIZ"
Davutoğlu, "Biz sorumluluğu paylaşmak adına kabinede olacağız. Cumhurbaşkanı seçip, bütünüyle onu kamuoyunun karşısına muhatap kılıp, kendimiz kenara çekilmeyeceğiz. Yetki sahibi olunca sorumluluk sahibi de olunur. Önce Cumhurbaşkanı olacak arkasında 6 tane ya da 5 tane Cumhurbaşkanı yardımcısı olacak. Halk bilecek ki, 5 ya da 6 genel başkan onun yanında." dedi.
"BİZ ÇIKALIM MASADAN SEÇİM Mİ KAZANACAKSINIZ ÇOK BİLMİŞLER?"
Davutoğlu'nun açıklamalarına hem muhalefet kanadı hem de CHP yandaşı gazeteciler sert tepki gösterdi. CHP'ye yakınlığıyla bilinen Şirin Payzın, Halk TV'de yaptığı programda Davutoğlu için "Yüzde 1'lik bir partinin genel başkanı gibi konuşmalı" ifadelerini kullandı. Davutoğlu ise katıldığı programda Şirin Payzın'ın bu sözlerine yanıt verdi. Davutoğlu, "Daha iktidara gelmeyen, trollerin hedefi haline gelen Başbakan'a dönüp oy oranını sorana ben nezaketsiz derim, Türk siyasetini bilmiyorsun derim. Bunu açan biri ile de konuşmam. Bu çok rencide edici bir şey. Oy oranımız çıkınca görürsünüz." dedi.
Davutoğlu sözlerinin devamında muhalif medyaya ve ittifak ortaklarına ayar vererek, "Biz çıkalım masadan, seçim mi kazanacaksınız çok bilmişler?" diye konuştu.
Peki ülkeyi cumhurbaşkanı mı, 6 kişi mi yönetecek? 6'lı masanın cumhurbaşkanı adayı onay alarak mı görev yapacak? 6 lider Cumhurbaşkanı ile aynı imza yetkisine mi sahip olacak? Gazeteci-yazar Murat Özer ve SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Doç. Dr. Nebi Miş konuyla ilgili A Haber ekranlarına önemli değerlendirmelerde bulundu.
"MASANIN AÇIKLAMIŞ OLDUĞU YOL HARİTASI ÇOK DAHA FAZLA TARTIŞILACAK"
Nebi Miş'in canlı yayında konuyla ilgili değerlendirmeleri:
"6'lı masanın önerdiği sistem ne bir cumhurbaşkanlığı sistemi ne de bir parlamenter sistem. Aslında kendilerinin önerdiği karma tam da ne olduğu belli olmayan bir sistemsizlik. Türkiye'nin siyasal hayatını dikkate aldığımızda gerçekten de yönetilebilirlik sorununu 70'leri ve 90'ları tekrar hatırlatan bir sistem gibi gözüküyor. Ocak ayı sonunda bir sistem açıklayacaklar. Aslında bu liderler tarafından parça parça topluma duyuruluyor.
Muhalefet kanadı Davutoğlu'nun açıklamalarına itiraz ediyor ama öbür taraftan 6'lı masa içerisinde tartışılan nihayetinde bir yere getirilen ve birkaç hafta içerisinde açıklanacak olacak bir sistem bu. Oy oranlarına bakılmaksızın masadaki bütün liderlerin cumhurbaşkanın alacağı kararlarda bir cumhurbaşkanı gibi hareket etme hata eğer kendilerinin itiraz ettiği bir konu varsa bir nevi veto yetkisine sahip olacak.
6'lı masa bu kadar meselelerde yol aldığına göre bundan sonra dağılmaz. Seçime bir şekilde birlikte gidecekler. Masadaki en önemli mühendislik faaliyeti şu: masadan herhangi bir lider kalkmasına izin vermeyecek bir çerçeveyi oluşturmak. Eğer bu masadan giden olursa bunun siyasi faturasını ona yükleme gibi bir yol haritasının oluşturulduğu anlaşılıyor. Masa dağılmasa bile masanın açıklamış olduğu yol haritası çok daha fazla tartışılacak.
Davutoğlu'nun açıklamaları bir lider üzerinden konuşuluyor ama masadan açıklanacak plan da tam da böyle olduğuna göre yani Türkiye'yi çok da önemli yetkileri olan ama önemsizleştirilen makamın 6 lider tarafından Türkiye'ye yönetim vaadi epeyce tartışılacak."
"BURADA HAYALİ BİR VAAT VAR"
Murat Özer'in öne çıkan ifadeleri:
"6'lı masa kendileri hakkındaki kararları kendileri verebilecek konumda olmadıkları için başka bir yerden yönlendirmeye son derece müsait olan yapıda bulundukları için haliyle bir ortaya koydukları şeyin cevabını bilmiyoruz. 6'lı masanın dağılacağına ihtimal vermiyorum. Asıl çatlak CHP ve İYİ Parti içerisinde yaşanacak. Kemal Kılıçdaroğlu kendi adaylığını güçlendirmek için küçük partilere kendi karşılıklarından çok daha fazla milletvekili vaadi verdiğini Ahmet Davutoğlu'nun açıklamalarından anlıyoruz.
Öyle rakamlar konuşuluyor ki inanılmaz. Ahmet Davutoğlu'nun Meral Akşener'den 40 vekil istediği söyleniyor. Diğer taraftan 20 tane vekillik konuşuluyor. Grup kuracak güce ulaşmak için. Bu da 4 parti olarak baktığınız da 80 milletvekili eder. Hali hazırda CHP'nin 120 vekili var. Burada hayali bir vaat var. Erken seçim tehdidi var ortada. Sizin parlamentoda nasıl bir gücünüz olacak ki bunu yapacaksınız?
"ASIL KRİZ ORADA BAŞLAYACAK"
6'lı masanın içerisindeki 4 partinin oyu yüzde 1,5'i bile bulmuyor. Seçimler yaklaştı ve bunu hep birlikte göreceğiz. Bu rakamlarla tamamen dışarıda kalan partiler kendilerini öyle bir yerde konumlandırıyor ki Erdoğan'ı yenmek için anahtar rolleri biçiyorlar ve kendilerinden büyük vaatler bekliyorlar. Bu şantajda bulunuyorlar. Bu şantajı yapan 4 parti çıkıp gidecek mi? Hayır gitmeyecek. Bunlar CHP ve İYİ Parti'ye muhtaçlar. Asıl kriz orada başlayacak.