FETÖ'nün Samanyolu Televizyonu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca'yı yetkisi olmadığı halde dosyasına mütalaa vererek tahliye etmeye hazırlanırken HSK tarafından ihracına karar verilen eski Silivri 2. İnfaz Hakimi Engin Yıldırımer'in, İYİ Parti tarafından Silivri İlçe Seçim Kurulu'nda görevlendirildiği ortaya çıkmıştı. SABAH'ın gündeme bomba gibi düşen haberinin ardından sosyal medyada çok sayıda kullanıcı Twitter'dan İYİ Parti'ye tepki gösterdi. İYİ Parti kanadından açıklamalar da peş peşe geldi. İYİ Parti Genel Sekreteri Uğur Poyraz, Yıldırımer'in FETÖ geçmişinin parti tarafından bilinmediğini ve olayın öğrenilmesinin ardından istifa ettiğini duyurdu.
BİZİ UYARAN DOSTLARA TEŞEKKÜRLER
İYİ Parti Genel Başkan Danışmanı Dr. Ahmet Zeki Üçok ise sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Sn. Prof. Yaşar Hacısalihoğlu, AK Parti ve MHP'li dostlarım 'HSK tarafından ihraç edilen FETÖ'CÜ Engin Yıldırımer'in İYİ Parti'de ne iş var' dediler. Dostlarımın bilgisine sunarım; Yıldırımer bugün hem ilçe seçimden hem de partiden istifa etti. Bizi uyaran dostlara sonsuz teşekkür ederiz" ifadelerine yer verdi.
FETÖ'CÜDEN TÜRK MİLLİYETÇİSİ OLMAZ
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'da, Twitter'dan yaptığı paylaşımda, "FETÖ'cü Hidayet Karaca'yı yetkisi olmadığı halde dosyasına mütalaa vererek tahliye etmeye hazırlanırken HSK tarafından ihraç edilen Silivri 2. İnfaz Hakimi Engin Yıldırımer, İYİ Parti tarafından Silivri İlçe Seçim Kurulu'nda görevlendirildi mi? FETÖ'cü den Türk milliyetçisi olmaz." dedi. Diğer yandan Engin Yıldırımer'in 19 Temmuz 2016 tarihinde Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığında verdiği ifadeye SABAH ulaştı.
USÜLSÜZ TAHLİYELERE SAVUNMASI "İŞ YOĞUNLUĞU"
2014 yılındaki HSYK seçiminden sonra Silivri Hakimliğine atamasının yapıldığı belirten Yıldırımer ifadesinde "bu dönemde İstanbul'da yapılan soruşturma kapsamında cemaat yapılanmasına mensup polisler ile yine medya yapılanmasına ilişkin tutuklamalar olmuştu. Tutuklamalardan sonra vekiller tarafından İstanbul Asliye Ceza Mahkemelerinden Sulh Ceza Hakimliği kararına rağmen usulsüz şekilde tahliye talepleri istendi ve usulsüz tahliye kararları çıktı. Bu konu ülke gündemine de taşındı. Sulh Ceza Hakimliklerinin kararı ile tahliye kararları yerine getirilmeyince şüpheli vekilleri şüphelilerin bulunduğu Silivri Cezaevinden tahliye talebinde bulunmuşlar. Cezaevi talebi reddedince bu karara karşı şikayet yoluyla Bakırköy ve İstanbul İnfaz Hakimliklerinden talepte bulunmuşlar. Bu talepler ilgili infaz hakimliklerince yetkisizlik kararı verilerek UYAP üzerinden görev yaptığım infaz hakimliğine gönderildi. O dönemde nöbetçi olduğum için talepler bana geldi bende UYAP üzerinden geldiği için bende ilgili ilgili savcılıklardan mütalaa talebinde bulundum. Mütalaaların dönmesi konusunda talepleri reddettim. Ayrıca infaz hakimliğindeki iş yoğunluğumuza ilişkin beyan vermek istiyorum. İnfaz Hakimliğine yıllık ortalama 4 bin esas dosya oluyordu. Çok yoğun olduğumuz için ve savcı mütalaasına gerek olduğu için gelen evrakları doğrudan mütalaaya gönderiyorduk. İfadem de belirttiğim evrakta bu şekilde mütalaaya gönderilmiştir" dedi.