Son dakika haberine göre; İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle yargılandığı davada karar açıklandı.
KAMU GÖREVLİLERİNE ALANEN HAKARET SUÇU
Mahkeme, İmamoğlu'nun o dönem YSK Başkanı olan Sadi Güven ile 10 YSK üyesine yönelik zincirleme şekilde "kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı alenen hakaret" suçundan 2 yıl 7 ay 15 gün hapisle cezalandırılmasına karar verdi. Mahkeme, İBB Başkanı İmamoğlu hakkında TCK'nın "Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma" konusunu içeren 53. maddesinin uygulanmasına hükmetti.
SON DAKİKA | Ekrem İmamoğlu'na siyasi yasak! 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı | Video
KARARIN ONANMASI HALİNDE SİYASİ YASAK UYGULANACAK
Mahkeme sanık Ekrem İmamoğlu'na 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verilmesine karar verdi. Sanık İmamoğlu'nun hakaret suçunu kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı (Yüksek Seçim Kurulu üyelerine) işlediğini belirtti. Ayrıca cezasında arttırım ve indirim maddelerini uygulamadı. Türk Ceza Kanunu'nun 53'üncü maddesinde yer alan belli hakları kullanmaktan, aynı maddenin ikinci fıkrası gereğince cezanın infazı tamamlanana kadar kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise maddenin üçüncü fıkrası gereğince mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına hükmetti. Yani uygulanan 53'üncü madde gereğince sanık Ekrem İmamoğlu'na siyasi yasak gelmiş oldu. Ancak siyasi yasağın kararın onanması halinde uygulanması beklenirken mahkeme 7 günlük süre içerisinde mahkemeye dilekçe verilerek İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'ne istinaf yoluna başvurma haklarının da bulunduğunu açıkladı. Bulunulmaması halinde kararın kesinleşeceğini bildirdi.
Ekrem İmamoğlu'nun hapis cezasına ilişkin Avukat Sarı'dan yorum: Süreç nasıl işleyecek? | Video
MAHKEMENİN KARARINDAN…
Mahkemenin kararında şu ifadelere yer verildi:' 'Sanığın bu eylemi kabul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı (YSK üyelerine karşı) işlendiği anlaşıldığından sanığa verilen cezanın TCK'nın 125 son maddesi gereğince TCK 43/2-1 maddeleri uyarınca 1/2 oranında artırılarak sanığın sonuç olarak 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanığa verilen cezada başkaca artırım ve indirim uygulanmasına yer olmadığına, sanığın, TCK'nın 53/1 maddesinde belirtilen belli hakları kullanmaktan (Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı gözetilmek suretiyle) aynı maddenin 2.fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına…''
"YATARI YOK, SİYASİ YASAK KESİNLEŞİRSE GELECEK…"
Avukat Dr. Rezan Epözdemir kararla ilgili şunları söyledi: "7 gün içerisinde istinafa gidilecek. Bir fikir suçu olduğu için Yargıtay yolu da açık. Yargıtay temyiz itirazlarını reddederse kesinleşmiş olacak. Karar kesinleşirse belediye başkanlığı görevi nihayete ermiş olacak. Siyasi yasak diye tabir edilmesi için kararın kesinleşmesi gerekecek. İstinaf kararı kaldırabilir veya Yargıtay kararı bozabilir. Türkiye ölçeğinde 1,5, 2 yıllık bir süreçten bahsedilir. Ben 1,5-2 yıldan önce temyiz sürecinin bitmeyeceğini düşünüyorum… Bu karar bu haliyle kesinleşirse İmamoğlu cezaevine girmeyecek… İmamoğlu, sabah cezaevine teslim olup öğleden sonra tahliye olacak. Dolayısıyla cezası bakımından karar kesinleşirse infaz düzenlemesinden faydalandığı için bir yatarı yok."
Avukat Prof. Dr. Selami Kuran da istinaf ve Yargıtay süreçlerine işaret etti. Kararın kesinleşmesine kadar İmamoğlu'nun siyasi ve anayasal haklarından yararlanabileceğini söyleyen Kuran, "Yargıtay aşamasından sonra söz konusu hükmün diğer hususları hayata geçecektir. Sürecin 1.5-2 yılı alacağını düşünüyorum" dedi.
Ekrem İmamoğlu hakkında hazırlanan iddianamede o dönem YSK Başkanı olan Sadi Güven ile 10 YSK üyesine yönelik, "zincirleme şekilde kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı alenen hakaret" suçunu işlediği belirtilerek, 1 yıl 3 ay 15 günden 4 yıl 1 aya kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.
EKREM İMAMOĞLU GELMEDİ
İstanbul Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada bugün sanık Ekrem İmamaoğlu yargılandı. Duruşmaya sanık İmamoğlu katılmazken sanık avukatları, belediye başkanları ve çok sayıda milletvekiliyle parti üyesi mahkeme salonunda hazır bulundu.
REDDİ HAKİM TALEBİ KABUL EDİLMEDİ
Duruşmada mahkeme, bir önceki celse istenen reddi hakim talebinin İstanbul Anadolu 17. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedildiği açıklandı. Sanık avukatların karara itirazı sonucu ise İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nce itirazın da reddedildiği bildirildi.
"TALEBİMİZİ YİNELİYORUZ"
Ayrıca sanık avukatının İstanbul Anadolu Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmek üzere mahkemeye dilekçe verdiği belirtildi. Sanık avukatı beyanında "Mahkeme red talebimizi geri çevirmişti. Dilekçemizi tekrarlıyoruz. Bu nedenle dosyanın yeniden Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesini istiyoruz" dedi. Mahkeme ise kararın kesin ve yeterli olduğunu kaydetti.
SANIK AVUKATI TANIK DİNLENMESİNİ İSTEDİ
Sanık avukatı, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmediklerini söyleyerek "Dosyaya sunduğumuz bir mütalaa var. Diğer mütalaalarla birlikte tümünün değerlendirilmesini talep ediyoruz. Önceki celse dinlenmeyen tanıklarımızın da yeniden dinlenmesini istiyoruz. Önceki celse sunduğumuz görüntüde de Süleyman Soylu, Ekrem İmamoğlu'nun hakareti kendisine yönelttiğini söyleyerek şikayette bulunduğunu dile getirmiştir" dedi.
İBB SÖZCÜSÜ MURAT ONGUN TANIK OLARAK DİNLENDİ
Duruşmada dinlenen İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sözcüsü tanık Murat Ongun "Olayın olduğu gün başkanımız Ekrem İmamoğlu ile birlikteydik. Basın danışmanı olduğum için medyayla iletişimi ben kurarım. Toplantı esnasında birçok gazeteci İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun yaptığı açıklamada Ekrem İmamoğlu'na ahmak dediğini mesaj olarak gönderdi. Bu konuda İmamoğlu'nun yanıt verip vermek istemediğini sordular. Ben de başkana sordum, yanıt vermek istedi. Ardından ben de gazetecileri davet ettim. Onlar da sorarken Soylu'yı kastederek sordular. Açıklamanın ardından toplantıya devam ettik. Kendisine 'Sayın bakana çok mu ağır konuştunuz' dedim, kendisi de 'Az bile konuştum' dedi. Ben başkandan YSK üyelerine ilişkin hiçbir olumsuz söz duymadım" şeklinde konuştu.
Tanık Necati Özkan duruşmadaki beyanında 2013 yılından beri İmamoğlu'nun siyasi danışmanı olduğunu söyleyerek "Ekrem Beye her toplantıda eşlik ederim. Türkiye'deki 31 Mart ve 23 Haziran seçimlerinden sonra Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin talebiyle ülkeye gelen yabancı heyet seçimleri gözleyip bir rapor yazmıştır. Bilindiği gibi Avrupa kıtasındaki tüm seçimlerden sonra Avrupa Parlementosu benzeri bir mekanizma işletir. Seçimlerdeki anormallikleri heyet Parlementoya rapor eder. Ardından muhattap ülkedeki tarafları davet edip tartışır. Bu kapsamda bir oturum için davet edilmiştik. Toplantının ana konusu buydu. 5 gün sonra Üsküdar'da toplantıya gittik. Sayın Soylu'nun yakışıksız açıklaması geldi. Başkana basının bu sözlerine cevap verilip verilmeyeceği soruldu. Cevap vermek istediğini söyledi. Çıkışta gazeteciler soğrudan Sayın Bakanın ifadesini sorduğunda "Ben adama bakarım adam mı, lafa bakarım laf mı" diye yanıt verdi. Bu dava nasıl oldu anlayamadık" sözlerini sarfetti.
DURUŞMA SAVCISINDAN TALEP ETTİ
Sanık avukatı, iddia makamından uzman tanıkların dinlenilmesi talebimize, dosyaya sunduğumuz mütalaalara ve lehimize olan tüm hususlar hakkında değerlendirme yapmasını istiyoruz. Taleplerimizi hangi gerekçelerle kabul edip etmediğini açıklamasını talep ediyoruz. Ayrıca uzman tanıkların da dinlenmesini istiyoruz" dedi.
İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU'NUN AÇIKLAMASI DİNLENDİ
Duruşmada sanık avukatı tarafından dosyaya sunulan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun konuşmalarının yer aldığı CD açıldı ve mahkeme huzurunda dinlendi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, İmamoğlu'nun söylediği dava konusu sözün muhatabinin kendisi olmadığına dair sözlerini içeren video izlendi. Mahkeme görüntülerdeki açıklamanın, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun dava sürecinde adı geçtiği için yaptığı bir basın açıklaması olduğunu kaydetti. Sanık avukatı, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun davanın nedeni olduğunu söyleyerek Bakan Süleyman Soylu'nun tanık olarak dinlenmesini istediklerini aktardı.
MAHKEMEDEN SANIK AVUKATININ TALEPLERİNE RET
Cumhuriyet savcısı beyanında, duruşmada dinlenen tanıklar ve dinlenen CD görüntülerine ilişkin herhangi bir diyeceğinin olmadığını aktardı. Sanık avukatı, iddia makamının beyanlarına karşı yazılı beyanda bulunmak için süre talep etti. Mahkeme, sanık avukatının başka tanıkların da dinlenmesine ve Süleyman Soylu'nun dinlenmesine ilişkin taleplerini reddetti. Sanık avukatlarının tanık beyanlarına karşı ve iddia makamına karşı beyanda bulunmak için süre talep etmelerine ilişkin taleplerin de reddine hükmetti.