İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca hazırlanan iddianamede, örgütün KCK sözleşmesinde Sosyal Alan ve Kurumlar Koordinasyonu yapılanmasına bağlı faaliyet gösteren GÖÇİZDER'in, terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara aidiyeti, iltisakı veya bunlarla irtibatı olan ve 677 Sayılı KHK'yla kapatılan GÖÇ-DER'in yerine kurulduğu belirtildi. GÖÇİZDER'in faaliyetleri hakkında yapılan çalışmalarda, dernek içerisinde faaliyet gösterenlerin PKK/KCK içerisinde sorumlu düzeyde faaliyet gösteren örgüt mensuplarınca seçildiği kaydedilen iddianamede, "Derneğin PKK/KCK terör örgütü Avrupa çatı yapılanması Avrupa Demokratik Kürt Toplum Kongresi (KCDK-E) baskısı/ikili ilişkileri sayesinde ülkemizde faaliyete geçirmek üzeri sundukları projelerin Avrupa Birliğince kabul gördüğü ve belirtilen derneğe bu projelerde kullanılmak üzere yüksek meblağlarda döviz yardımında bulunulduğu anlaşılmıştır." ifadeleri yer aldı.
İDDİANAMEDE BÖYLE ANLATILDI
Dernek içerisinde faaliyet gösterenlerin projeler üzerinden gelen parayı sözde mağdur olarak belirledikleri müzahir kişilere yardım yapıldığı şeklinde göstererek, PKK/KCK adına Türkiye'de eylem/etkinlik talimatı veren örgüt tarafından kadro olarak tabir edilen deneyimli örgüt mensuplarının finansmanında kullandığı, eylem ve etkinliklerde kullanılan materyallerin maliyesinin de bu kanaldan sağlandığının değerlendirildiği aktarılan iddianamede, "Bu amaçla alınan MASAK raporunda kollukça yapılan incelemeler neticesinde Avrupa Birliği Komisyonundan 2018 yılında 168 bin 837 dolar karşılığında 634 bin 291 lira, 2019 yılında 130 bin 542 karşılığında 749 bin 983 lira, 2020 yılında 38 bin 604 dolar karşılığında 258 bin 906 lira GÖÇİZDER isimli derneğe para girişi olduğu anlaşılmıştır." Denildi. İddianamede, 22 sanık hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6'şar aydan 15'er yıla kadar, bir sanık için de "silahlı terör örgütüne üye olmak" ve "örgüt propagandası yapmak" suçundan 8 yıl 9 aydan 23 yıl 9 aya kadar hapis cezası talep edildi. İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmaya 15 tutuklu sanık getirildi. Bir tutuklu sanık ise Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. 4 tutuksuz sanık ve taraf avukatları duruşma salonunda hazır bulundu.
"GÖÇ ALANIYLA İLGİLİ OLDUĞUM İÇİN GÖÇZİDER'DE ÇALIŞMAK İSTEDİM"
GÖÇİZDER'in eski başkanı tutuklu sanık Songül Köse suçlamaları kabul etmediğini söyleyerek, "İddianamede bana ve derneğe yönelik çok başka şeyler söylenmiş. Ben emekli olduğun için çalıştığım hastaneden emeklilik için istifa ettim. Ebelik yapıyordum. Ben işimi serbest yapmak için kurs ve sertifika almam gerekiyordu bunun için araştırmalar yaptım. 2018 Nisan ayı sonlarında sağlık sorunları ve iş planlarım nedeniyle İstanbul'a geldim. 2018 yılında seçime denk geldi, bende oy kullanmak için ikametgah adresimi İstanbul'a aldım. Adres değişikliğimin nedeni budur. Arkadaşlarımı GÖÇİZDER derneğinde çalıştığı için onları ziyarete gitmiştim, o dönemde GÖÇİZDER derneğiyle tanıştım. Ben kendimi toplumsal sorunlarda kötü hissederim kendimi iyi hissetmek içinde sivil toplum kuruluşunda bir şeyler yaparak kendimi iyi hissediyorum. GÖÇİZDER sohbetlerinde derneğin sivil toplum olaylarında çalıştığını gördüm. Bende mesleğim gereği toplumsal sorunlarında gönüllü olarak çalışmak istedim. Göç alanıyla ilgili olduğum için GÖÇZİDER'de çalışmak istedim" dedi.
"2018 YILINDAKİ KONGREYLE YÖNETİM KURULUNA SEÇİLDİM VE BAŞKAN OLDUM"
Songül Köse savunmasının devamında, "Göç İzleme Derneği Başkanlığı yapmaya başladığım dönemde projeler sunulmuştu çoğu benim dönemimde kabul edilmişti. Proje kapsamında ödenekler alınıyordu. Hibe veren kurumlara harcamalarla ilgili raporlar sunulurdu. GÖÇİZDER'in proje dışında geliri yoktur. Herhangi bir aileye veya kuruma para yardımında bulunulmamıştır. Gelirlerle GÖÇİZDER'in projelerine harcanmaktadır. Başka kurum ve ailelere para yardımında bulunulması para aktarımında bulunulması mümkün değildir. Dernek başkanı olduğum dönemde 2019 yılında İçişleri Bakanlığı'nca dernek denetlemiş, evrak eksiklikleri dışında eksik yoktu. O eksiklik kapsamında para cezası verilmişti ve dava açılmıştı. Sonrasında da bir denetlemeye tabi olmadı dernek. 2018 yılında derneğin kurulduğu söyleniyor ama 21.12.2016 yılında derneğin defterine bakıldığında derneğin bu tarihte toplantı yaptığı yazıyor. Yani dernek 2016 yılında kuruldu. 2017 yılında dernek başkanı olarak benim adım geçiyor ama o dönem ben İstanbul'da hastane işleriyle uğraşıyordum. Ben 2018 yılındaki kongreyle yönetim kuruluna seçildim ve başkan oldum. 2017 yılında başkan olduğum iddiası yanlıştır. Hakkımdaki iddiaları kabul etmiyorum ve tahliyemi talep ederim" ifadelerini kullandı.
DURUŞMA YARIN SİLİVRİ'DE DEVAM EDECEK
Mahkeme heyeti, sanıkların ve avukatlarının sayısının fazla olması ve mevcut salonun yetersiz olmasından dolayı duruşmanın daha sağlıklı ilerlemesi için bundan sonraki duruşmaların Silivri'de görüleceğini belirtti. Heyet, duruşmanın geri kalanına yarın Silivri'de bulunan Marmara Ceza İnfaz Kurumu karşısındaki duruşma salonunda devam edilecek.
Son dakika: AB fonlarını Kandil'e böyle aktarmışlar! Kod adı: Pınar