Başörtüsü mağdurları, Cumhur İttifakı üyeleri tarafından TBMM'ye sunulan başörtüsü düzenlemesiyle ilgili, muhalefete çağrıda bulundu. SABAH'a konuşan insan hakları aktivistleri, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın başörtüsüne anayasal güvence çağrısının, tüm siyasi partiler için samimiyet testi olduğuna işaret etti.
SAMİMİLERSE ATILACAK ADIMI DESTEKLEYECEKLERDİR
28 Şubat Kadın Paltformu Başkanı Mine İpek, "Siyasi iradeye darbe vurulduğu, halkımızın hemen hemen her kesiminin dini hassasiyetlerinden dolayı maddi manevi kayıplara uğradığı 28 Şubat dönemini çok arkada bıraktık. Üzerinden yıllar geçti fakat hala çevremizde şahit oluyoruz ki özellikle başörtüsünün hedef yapılarak kadınlara uygulanmış olan bu yaptırımlarìn etkisi kapanmayan bir yara şeklinde psikolojik olarak da devam etmektedir.
Yıllara mal olan bir surecin kısa bir yüzleşme ile bir günde affı mümkün ve kabul değldir. Yılların üzerimize bıraktıkları bu baskının izlerini silen Cumhurbaşkanımızın anayasal güvence çalışması bu süreci taçlandırmıştır. 6'lı masa üyeleri bu konuda kendileri de gerçekten dürüstlerse atılacak her adımı destekleyeceklerdir ve bu yolla samimiyetlerini ispatlayacaklardır diye düşünüyorum."
TÜM KESİMLERİ DESTEK VERMEYE ÇAĞIRIYORUZ
28 Şubat Öğrenci Derneği Genel Başkanı Emine İlyas, "Bin yıl süreceği iddiasıyla, bir toplum mühendisliği projesi olarak uygulamaya konan 28 Şubat süreci, milletimizin istisnasız tüm kesimlerinde büyük bir travma sebebi oldu. En büyük mağduriyet ve zulmü yaşayanlar, şüphesiz lise ve üniversitelerde okuyan ya da kamuda çalışan başörtülü gençler ve kadınlardı.
Binlerce başörtülü öğrenci, okullarından uzaklaştırılarak eğitim hakları engellendi. Çok ağır hakaretlere uğradılar, cezalar aldılar. Alın teriyle sınavı kazanarak girdikleri üniversitelerden atıldılar, sonrasında yıllarca ellerinden alınan bu hakkı geri alabilmek için mücadele vermek zorunda kaldılar. Yıllarca devlet kurumlarında hiçbir sicil cezası almadan çalışan başörtülü kadınların, disiplinsizlik ve huzuru bozmak mazeretine sığınarak görevlerine son verildi, bütün hakları ellerinden alındı.
28 Şubat darbesi ile muhafazakâr kesime yaşatılan zulmün en önemli ve ana simgesi 'başörtüsü zulmü' oldu. Başörtüsü yasakları konusunda, Sayın Cumhurbaşkanımızın ve AK Parti'nin ortaya koymuş olduğu güçlü siyasi irade bugün için meselenin çözümünü sağlamıştır. Yaşanan sığ yasakların tekrar etmemesi için insani en doğal hak olan başörtüsünü anayasal güvence altına almak büyük önem arz etmektedir. Bu nedenle bu konuda hassasiyet duyduğunu belirten tüm kesimleri, Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu 'başörtüsünü anayasal güvence altına alalım' çağrısına destek vermeye çağırıyoruz." dedi.