Necip Fazıl Kısakürek'in manevi ve kültürel mirasını yaşatmak amacıyla, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteklerinde Star gazetesince düzenlenen Necip Fazıl Ödülleri sahiplerini buldu. Atatürk Kültür Merkezi'nde "Yük kimin omzunda?" temasıyla gerçekleştirilen programda konuşan Başkan Recep Tayyip Erdoğan, şunları kaydetti:
Her ne kadar birileri yaydıkları karamsarlık havasıyla ülkemizin üzerini tekrar emperyalist emellere hizmet eden bir kül katmanıyla örtmek isteseler de Allah'ın izniyle başaramayacaklar.
Bilhassa son on yılda yaşadığımız, aralarında 15 Temmuz'un da olduğu her hadise bize, milletimizin istiklali ve istikbali uğrunda neler yapabileceğini tekrar tekrar göstermiştir.
Yahya Kemal'deki tarih şuuru, Ahmet Haşim'deki beşeri endişe ve Mehmet Akif'teki islami hassasiyet Necip Fazıl'da en yetkin, en etkin, en çarpıcı ifadeye kavuşmuştur. Hiç şüphesiz Üstad'ın şiirde de nesirde de tamamen kendi şahsına münhasır bir tarzı vardır.
(Necip Fazıl Kısakürek) Tercih ettiği orijinal kelimeler, kurduğu özgün tamlamalar, yeri gelir öfkeyi, yeri gelir hicvi bir arada kullanmaktaki mahareti, ünlemi bol hitaplarla ritmini kah artırıp kah düşüren tarzı muhataplarını adeta başka bir iklime taşırdı. Ama hepsinden öte ondaki yürek yürek... Ondaki cesaret... Yargıda girdi çıktı, girdi çıktı ama üstat yılmadı. Yeri geldi hakimler kendisine 'Artık bıktık senden' dediklerinde 'Siz hancı, ben de bu davada yolcu oldukça ben bu hana daha çok uğrarım' diyerek cevaplamıştır.
Biz, kutlu davamızın ve asırlardır kesintisiz bir şekilde onun taşıyıcısı olan ecdadımızın, büyüklerimizin, üstatlarımızın yolundan yürümeyi sürdüreceğiz. İnşallah daha asırlar boyunca da Üstad'ın ateşini yaktığı meşalenin ışığı yolumuzu aydınlatmaya devam edecektir.
Bugün Türkiye Yüzyılı diyerek milletimizin önüne yeni bir vizyon koyarken, aynı zamanda Üstad'ın da hayalini hayata geçiriyoruz. Davasını ceplerde kaybedilmiş bir güneş olarak tarif eden Üstad şayet bugün yaşasaydı herhalde 'Müjdeler olsun size doğdu batmayan güneş' sözünü çok daha gür bir seda ile tekrar söylerdi. Yine üstat nesillerin mücadelesi uğruna hayatlarını adadıkları Ayasofya'nın ibadete açılmasından bile etkilenmeyeni gördüğünde hiç şüphesiz ahlakı olmayanın her mücadeleyi yanlış bulan tavrını hatırlatırdı. Ve bunu bize defalarca Sultan Ahmet Meydanı'nda hatırlatmıştır. Defalarca Cağaoğlu'nda Milli Türk Talebe Birliğinin konferans salonunda hatırlatmıştır.
Üstad'ın 'Zaman bendedir ve mekan bana emanettir' şuuruyla özetlediği gençlerimizin özgürlük, hak, adalet, kısacası insanı insan yapan değerler konusundaki hassasiyetini gördükçe geleceğimize olan güvenimiz de artıyor.
ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ BULDU
Prof. Dr. M. Fatih Andı, Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç, Prof. Dr. Turan Karataş, Dr. Ahmet Murat Özel ve Necip Tosun'dan oluşan jürinin Necip Fazıl Ödülleri'ne layık gördüğü 7 isim şöyle:
ŞİİR ÖDÜLÜ: Mehmet Can Doğan
HIKAYEROMAN ÖDÜLÜ: Ayşegül Genç
FIKIR-ARAŞTIRMA ÖDÜLÜ: Mustafa Özel
ULUSLARARASI KÜLTÜR SANAT ÖDÜLÜ: Elçin İlyasoğlu Efendiyev
SAYGI ÖDÜLÜ: İlhami Atalay
İLK ESERLER ÖDÜLLERI: Elif Genç ve Can Acer.