Başkan Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu:
'MİLLET' İFADESİNİN ALTINDA MASADAKİLERE KIYAKÇILIK VAR: Altılı masa, anayasa çalışmasında eski Türkiye ipiyle indikleri kuyudan çıkarta çıkarta terör örgütünün güdümündeki partiyi kollayan, masanın etrafındakilere gülücük dağıtan ucube bir teklif çıkarttı. Şöyle bir gözden geçireyim dedim. Masanın etrafındakiler artı masanın altındaki... 'Bunlara ne verirsek mutlu olurlar, memnun olurlar' diye çalışmışlar. Birisinin derdi kapanan belediyeler. Bundan sonra belediyeler kapatılmayacakmış. Öbürünün derdi ne? Hazine yardımları azmış. Dolayısıyla hazine yardımlarını en az 1'e çekip herkes buradan nasibini alacakmış. Bunu yapmak suretiyle oy toplayacaklarını zannediyorlar. Benim milletim bunu yutmaz. Teklifler, insanların gerçek sorunlarına çözüm getirmek yerine altılı masanın taraflarının siyasi çıkarlarını korumayı ve halka tepeden bakan seçkinci zihniyeti yansıtan bir içeriğe sahip. Şimdi orada sıfır virgüllü olanlar, 1 olanlar var. Onlara 'Senin sıfır virgül şu kadar ama yapacağımız bu değişiklikle sana da bir kıyağımız olacak' diyorlar. Bize düşen, karşımızdaki ittifakın, 'millet' ifadesinin altına gizlemeye çalıştığı gerçek yüzünün ortaya çıkması için çalışmaktır. Çünkü benim milletim bu ülkeye, bu millete ve bu devlete ne gelecek buna bakar.
ÖNLERİNDE, ARKALARINDA KİMLERİN OLDUĞU BELLİ DEĞİL: Bunların parlamenter demokrasi, güçlendirilmiş parlamenter demokrasi palavralarına da aldanmayın, buradan bir şey çıkmaz. Buradan bol bol, masada toplanıp dağılmak çıkar. İranlıların güzel bir atasözü var: 'Oturdular, konuştular, dağıldılar.' Bunların durumu bu. Türkiye yeni yönetim sistemiyle işin ruhuna uygun şekilde siyasette iki ittifaklı bir görünüm kazandı. Cumhur İttifakı ilkeleri ve taraflarının gayet net, bir ortak hedef birlikteliğiyle milletin huzurunda. Buna karşılık diğer ittifak ise altılı masa olarak kamuoyu önüne çıkmakla birlikte henüz önünde arkasında daha kimlerin olduğu, hangi amaçlarla kurulduğu bilinmeyen amorf bir yapıdır. Biz en başından beri bu ittifaka kendileriyle eser ve hizmet siyasetinde, vizyonda, programda, projede yarışmak istediğimizi söyledik. Ama bunlar karşımıza, sadece tek vaatleri Türkiye'yi eski kötü günlerine döndürmek olan şekilsiz, omurgasız, arkaik bir projeyle çıkabildi. Unutmayın, AK Parti kurulana kadar Türkiye'de neler görmedik ki. Sekiz aylık, bir yıllık, 16 aylık hükümetler gördük mü? Bunlar bu kadar kısa sürede kuruldular, dağıldılar. Benim milletim bunları biliyor. Bu koalisyonlardan bu ülkeye bir fayda geldi mi? Gelmedi. Netice alabildik mi? Alamadık. AK Parti iktidarıyla 20 yıldır istikrar, güven ve güçlü devlet var. Bugüne kadar ne CHP'den ne de şürekasından ülkenin herhangi bir derdine derman, milletin herhangi bir yarasına merhem olacak hiçbir adıma rastlanmadı. Dünyanın en şahane işini de yapsak bizi takdir etmeyeceklerini alenen parlamentoda söylediler mi? Söylediler. Bunlar bu kadar beceriksiz.
FİYAT KONTROLLERİNİ SIKILAŞTIRACAĞIZ
Vatandaşa
ekonomik destekleri sürdürmeye devam edeceğiz. Özellikle medya... Yatıyorlar kalkıyorlar, belli bazı isimleri ekrana çıkarmak suretiyle oradan market de market, market de market, yaptıkları iş bu. Gerek zincir marketler gerek diğer marketlerle alakalı, işte fiyatlar birisinde şöyle birisinde böyle, söyledikleri bu. Bu hafta yaptığımız kabine toplantısında da arkadaşlarımıza söyledim. Başta Ticaret Bakanlığı'mız olmak üzere kontrollerimizi daha da sıkılaştıracağız, daha da farklı hale getireceğiz. Özellikle de bu fiyat farklılıklarını gidermenin yollarını şiddetle arayacağız. Bunun yanında bakıyorsunuz birçok birimlerde, ekonomide farklılıklar var. Kontrol mekanizmalarımızla, fiyat istikrar komitesini kurarak fiyat istikrar komitesi ile de bunların takibini yapacağız.
DÜZCE'Yİ AFET BÖLGESİ İLAN ETTİK
Geçen
hafta 5.9'luk depremle sarsılan Düzce'yi, Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi ilan ettiğimizi açıklamak istiyorum. Böylece afet sonrası telafi ve ihya çalışmalarımızı daha hızlı, etkin şekilde yürütebileceğiz. Bir kez daha 'Rabb'im, ülkemizi ve milletimizi her türlü felaketten korusun' diyorum.
İKİ AYDA AÇILIŞINI YAPTIĞIMIZ PROJELER BİLE ABİDE HÜVİYETİNDE
Sadece son iki ayda açılışını yaptığımız projelerin her biri tek başına abide hüviyetinde. Pendik Sabiha Gökçen Havalimanı Metro Hattı'yla İstanbul'un trafiğine yeni bir nefes borusu açtık. Assos ve Troya tünelleriyle, Malatya Hekimhan yoluyla, Diyarbakır Güneybatı Çevre Yolu'yla ulaşımı kolaylaştırdık. Togg fabrikasıyla ilk yerli ve milli otomobilin heyecanını yaşadık. Gaziray'la Gaziantep'in şehir içi ulaşım sorununu çözdük. Artvin Yusufeli Barajı'nı hayata geçirdik. Herhangi bir yatırımın dahi yanına yaklaşamayacak işleri anlata anlata bitiremeyenler, komik bir duruma düştüklerinin farkında değil. Geçmişte, sadece bu iki aylık eser ve hizmet bilançomuz, hükümetleri on yıllar boyunca iktidarda tutmaya yetiyordu. Biz tüm bunları iki aya sığdırıyoruz. 2023'ün her gününü de böyle dolu dolu geçireceğiz.
VARANK GELİRSE BEN GELMEM DEMİŞSİN
Bay
Kemal, Togg açılışına gelmek istediğini söylemiş yönetim kurulu başkanına. Ben de başkana dedim ki Sanayi ve Teknoloji Bakanımızı da yanına alacaksın. Verdiği cevap ne biliyor musunuz? 'O gelecekse ben gelmem'. Varank, senden bayağı çekiniyor. Aslına bakılırsa, bunların derdi ülkeyi yönetmek değil, sadece devletin imkânlarını kendi aralarında paylaştıracak paravan bir şirket kurmaktır. Düşündükleri bu. Size biz, paravan şirket kurdurmayız.
BÜYÜMEYİ SÜRDÜRMEK ÇOK KIYMETLİ
Dünyada resesyon endişesinin arttığı bir dönemde, Türkiye'nin büyümesini sürdürmesi çok kıymetli. 2022'yi rekorla kapatarak 2023'e iyi giriş yapacağız. Türkiye 3. çeyrekte de 3.9'u yakalayarak G-20 ülkeleri arasında ilk 5'e giriyorsa bu güçlendiğimizi gösterir. AK Parti yatırım, eser, hizmet algısının çıtasını fevkalade yükseltti. İşte bunun için 'Türkiye'nin dününü olduğu gibi yarınını da biz inşa edeceğiz' diyoruz. Küresel krizlerin yol açtığı sorunların çözüm adresi Cumhur İttifakı'dır.
AYIN 3'ÜNDE ŞANLIURFA'DAN GELEN SESE BAK BİR DE BAY KEMAL!
Şimdi
ayın 3'ünde açıklama yapacakmış. Bay Kemal, ayın 3'ünde biz de Şanlıurfa'dayız, biz de oradan açıklamamızı yapacağız. Sen açıklamanı yaparken, fırsat bulurken bizi de takip et. Bak bakalım Şanlıurfa'dan ses nasıl geliyor? Sendeki sese benziyor mu, benzemiyor mu? Kendi içinde sayısız çelişki barındıran, tek bir vizyon ışıltısı dahi taşımayan bu metni tartışmak abesle iştigal. Vizyon nerede? Vizyon Şanlıurfa'da. Oradan göreceksin.
ERDOĞAN KAYBETSİN DE NE OLURSA OLSUN DİYENLERE MİLLETİM ÜLKEYİ TESLİM ETMEZ
Millet bu ülkeyi, 'Cumhur İttifakı seçimde başarısız olsun, AK Parti iktidardan gitsin, Erdoğan kaybetsin de sonra ne olursa olsun' diyen bir zihniyete asla teslim etmez. Sadece iktidarın hayalini kurarak, kıyısından köşesinden yakaladıkları yetkileri hoyratça kullanarak sergiledikleri kibir, nobranlık, küstahlık bile CHP ve şürekasının maskesini düşürmeye yeterlidir. Seçim gününe kadar hep birlikte göstereceğimiz gayretle bu maskeyi indirmiş, kirli hırsları, riyakârlıkları, sinsi hesapları hep beraber ortaya dökmüş olacağız. Türkiye'yi darbe anayasası ayıbından kurtararak sivil bir anayasaya kavuşturmak için uğraştık. Hep tekliflerimiz çıkmaza sokuldu. Bunların gittikleri yer her zaman Anayasa Mahkemesi. Hep orası. Şimdi yeni düzenlemede bir de şunu söylüyorlar: 'Cumhurbaşkanı herhangi bir iade vesaire yapamayacak'. Bu cumhurbaşkanı niye var? Bunların şimdi hazırladıkları tezgâh böyle. Birilerine başbakanlık vermeleri lazım. Başkanlık sisteminde ne var? Başkan yardımcısı var, başbakan yok. Ama birileri de başbakanlık bekliyor. Bizim böyle bir derdimiz yok. Bunca tartışmanın ardından ortaya konan teklif metni, CHP ve masa arkadaşlarının ülkenin ve milletin geleceğine dair hiçbir hayallerinin, hiçbir vizyonlarının, hiçbir hazırlıklarının olmadığını teyit etmiştir.
VERİ GÜVENLİĞİ İÇİN YERLİ VE MİLLİ ÇÖZÜMLER ÜRETİYORUZ
Başkan Erdoğan, Siber Güvenlik Haftası ve Uluslararası Siber Savaş ve Güvenlik Konferansı'na mesaj gönderdi: Siber vatanın tehditler karşısında savunulması büyük önem arz etmektedir. Türkiye siber saldırılara en çok hedef olan ülkelerden birisidir. Bu gerçekten hareketle devlet olarak veri güvenliği konus unda yerli ve milli çözüm çalışmalarına hız verdik.
3 BÜYÜKELÇİDEN GÜVEN MEKTUBU
Başkan Erdoğan dün Külliye'de sırasıyla Hindistan Büyükelçisi Virander Paul, Pakistan Büyükelçisi Yousaf Junaid ve Zambiya Büyükelçisi William Maipambe Sikazwe ve beraberindekileri kabul etti. 3 büyükelçi, Erdoğan'a güven mektubu sunduktan sonra hatıra fotoğrafı çektirdi.