Adana ve Hatay'da MİT'e ait tırların ve ona eşlik eden aracın durdurulması olayıyla ilgili olarak, dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek, Adana eski Cumhuriyet Başsavcısı Süleyman Bağrıyanık'ı arayarak, Başbakanlık soruşturma izni olmadan tırların durdurulup aranamayacağını söyledi. Dönemin başsavcısı olan ve daha sonra 22 yıl 6 ay cezaya çarptırılan Bağrıyanık, Bakan Bozdağ ve Müsteşar Kenan İpek ile ilgili düzenlediği "Telefon Görüşme Tespit Tutanağı" ile görüşmeleri kayıt altına alarak sadece kendi isim ve imzasıyla belge haline getirdi. Bağrıyanık, söz konusu belgelerde mağdur sıfatıyla yer aldı. Yapılan soruşturma ve hazırlanan fezlekelerin ardından dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile Hakimler ve Savcılar Kurulu üyesi Kenan İpek hakkında tamamen usulsüz ve yasaya aykırı bir biçimde başlatılarak sürdürülen soruşturmada, kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.
KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA DAİR KARARI KALDIRDILAR
Söz konusu karar Bağrıyanık'a tebliğ edildikten sonra Bağrıyanık, Tarsus Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Antalya Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesine dilekçe vererek "kovuşturmaya yer olmadığı" kararının kaldırılması gerektiğini belirterek itiraz etti. Antalya 4. Ağır Ceza Mahkemesi ise, itiraz dilekçesini değerlendirmek ve karara bağlanmak üzere Tarsus Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi. İlk olarak nöbetçi olan Tarsus 2. Ağır Ceza Mahkemesine yönlendirilen dosya, dönemin Mahkeme Başkanı Gülsemin Akçin Temizel tarafından mahkeme üyelerinin itiraza red kararı verecekleri yönünde yaptığı tahmin sonrasında Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi. Dönemin Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Mustafa Şen ile dönemin üye hakimleri Nesibe Çınar ve Ayşe Şahin'den oluşan heyet, karara yapılan itirazı savcılık mütalaasından farklı bir gerekçeyle kabul etti ve kararı kaldırdı.
HAPİS CEZASI ALDILAR
Eylem tarihinde Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesinin başkanı olarak görev yapan Mustafa Şen ile üye Ayşe Şahin ve dönemin mahkeme üyesi Nesibe Çınar, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile iltisak ve irtibatlı oldukları gerekçesiyle Kanun Hükmünde Kararname ile meslekten çıkarıldı. Daha sonra Mustafa Şen hakkında, "Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma" suçundan 6 yıl 3 ay, Nesibe Çınar hakkında "Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma" suçundan 5 yıl, Ayşe Şahin hakkında ise "Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma" suçundan açılan davada hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına kararı verildi.
HSK, DİSİPLİN SORUŞTURMASIYLA İHRAÇ KARARI VERDİ
Hakimler ve Savcılar Kurulu İkinci Dairesi, HSK Başkanvekili ve İkinci Dairesi Başkanı Mehmet Akif Ekinci başkanlığında toplandı. Heyet, dönemin mahkeme başkanı Mustafa Şen, üye hakimler Ayşe Şahin ve Nesibe Çınar'ın eylemlerini disiplin soruşturması kapsamında değerlendirdi. Bu kapsamda HSK İkinci Dairesi heyeti, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı kaldıran dönemin 3 ismi gerçekleştirdikleri eylemi nitelik ve ağırlık itibariyle mesleğin şeref ve onurunu, memuriyet nüfuz ve itibarını bozacak nitelikte görerek ayrı ayrı meslekten çıkarılmalarına karar verdi.
Kararda somut olayı ve süreci inceleyen HSK İkinci Dairesi heyeti, yapılan incelemelerin ardından MİT tırlarının ihbar süreci de dahil belli bir plan çerçevesinde yürütülen örgütsel faaliyet kapsamında usul ve yasaya aykırı şekilde durdurularak arama girişiminde bulunulması ve eylemin FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün eylemleri arasında yer alması gibi hususlar nazara alındığında, MİT tırları soruşturmasının devamı niteliğindeki bu olayda da FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün amaç ve hedefleri doğrultusunda hareket edildiğinin dosya kapsamındaki delillerle sabit olduğuna yer verdi.