Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü kapsamında İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen programda konuştu. Erdoğan özetle şunları söyledi:
MÜCADELENİN ÇITASINI YÜKSELTMELİYİZ: Dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi ülkemizde de uzunca bir süre kanayan yaramız olan kadına yönelik şiddetin önüne geçilmesi konusunda epeyce bir mesafe katettiğimiz bir gerçektir. Tek bir kadının bile şiddete uğramasına, hele hele cinayete kurban gitmesine asla rıza gösteremeyeceğimiz için bu mücadelenin çıtasını sürekli yükseltmek mecburiyetindeyiz. Hep söylediğim gibi, kadın insanın yarısıdır. Kadını dışlayan, kadına haksızlık yapan, kadına şiddet uygulayarak onurunu zedeleyen bir toplum, insan varlığının yarısından vazgeçmiş demektir. Tarih boyunca olduğu gibi bugün de kadınlara yapılmış her bir yanlış uygulamayı doğrudan insanın eşrefi mahlukat sıfatına yönelik bir saldırı olarak görüyoruz.
MERKEZE GÜÇLÜ KADIN VE AİLEYİ YERLEŞTİRDİK: Bugün dünyadaki tüm ülkeler, kalkınma vizyonlarının en önemli kısmını fark oluşturabilecekleri alan olan kadınlar üzerine inşa etmektedir. Biz de işte bunun için kendi kalkınma planlarımızın merkezine güçlü kadın, güçlü aile ve güçlü Türkiye ilkesini yerleştirdik. Kadınlarımızı insan onuruna uygun bir hayat sürebilmelerini teminin ötesinde hak, fırsat ve adalet esasına dayalı olarak hayatın her alanında kendilerine ve ülkelerine katkı sağlayan bireyler haline getirmek istiyoruz.
DÜNYAYA ÖRNEĞİZ: Türkiye'nin geçtiğimiz 20 yılda şiddet meselesi başta olmak üzere kadınlarımızın haklarının, hukuklarının teslimi konusunda gösterdiği bir başarı, diğer alanlardaki zaferlerinin gerisindeki en önemli amillerden biridir. Nitekim veriler de bu tespiti doğruluyor. Ülkemizi bu konuda önleme ve izleme merkezlerimizle, sosyal hizmet merkezlerimizle, kadın konuk evlerimizde mağdur destek sistemimizle, eğitim çalışmalarımızla dünyada örnek gösterilen bir seviyeye getirdik.
SEFERBERLİK RUHU: Ulusal eylem planımız kapsamında 2023'te mağdurların adalete erişimini kolaylaştıracak düzenlemeleri sürdüreceğiz. Kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarının yanı sıra özel sektörü, üniversiteleri ve yerel yönetimleri mücadele süreçlerine daha etkin şekilde dahil ediyoruz. Bilhassa ihtisaslaşmış kurumların kadına yönelik şiddet konusundaki çalışmalarının kalitesini yükseltmek için eğitim faaliyetlerine ağırlık veriyoruz. Cinsel şiddet ve bağımlılık gibi bu alanlardaki mücadelenin teknik altyapısını güçlendiriyoruz. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da cumhurbaşkanı olarak şahsi, Cumhurbaşkanlığı olarak kurumsal himayemiz altında milletimizin tamamını kuşatan bir seferberlik ruhuyla çalışmalarımıza devam edeceğiz.
TİMSAH GÖZYAŞI: Terör örgütlerinin son dönemde yapmış olduğu saldırılarda hayatını kaybeden 8 vatandaşımızdan ikisi kadın öğretmenimiz, üçü de çocuk yaştaki evlatlarımızdır. Dünyanın başka bir yerinde terör örgütü, öğretmenleri ve çocukları böylesine alçakça katletmiş olsa günlerce, haftalarca, aylarca gündem olur, tepkilerin ardı arkası kesilmezdi. Söz konusu Türkiye olunca timsah gözyaşları kabilindeki kınama mesajları dışında ne siyasetçilerden ne sivil toplum kuruluşlarından ne medyadan kayda değer bir ses çıkmıyor. Dünyadaki insan hakları örgütleri nerede? Bunların hiçbirinin Diyarbakır annelerini ziyaret ettiklerini gördünüz mü? Terör örgütleri olduğu zaman ta Kandil'e kadar çıkan bu Batı'nın STK'ları, maalesef Türkiye'de Diyarbakır annelerini ziyaret etme özelliğini bile göstermemişlerdir.
SIFIR TOLERANS: Hanım kardeşlerim unutmayın, kale içeriden fethedilir. İşte bu da sizlersiniz. Bu kaleyi düşürmeyeceğiz. Düşürmeyeceksiniz. Ve bu fetih inşallah 2023'te gerçekleşecek. Biliyorsunuz Anayasamızda, yasalarımızda, uygulamalarda yaptığımız değişikliklerle kadına şiddete sıfır toleransla yaklaşıyoruz. Terör örgütünün insan canına, özellikle de kadınlara yönelik saldırılarına aynı tepkiyi göstermenin boynumuzun borcu olduğuna inanıyoruz.
BUNLAR İYİ GÜNLERİ: İşte particiklerden bir tanesi dün Gaziantep, oradan Karkamış'a geçmiş. Karkamış'ta kalkmış orada mülteci kardeşlerimiz ilgili birkaç laf etmeye kalkınca, tabii ferasetiyle konuşur benim halkım, benim milletim, 'Bugün bunun yeri değil. Lütfen bak büyükşehir belediye başkanı dün buraya geldi. Siz de bugün burada lütfen siyaset yapmayın' deyip kovdular. O da gidip bir dükkâna sığındı. Daha dur, bu iyi günleriniz. Kadın ve çocuk katili bu terör örgütüyle omuz omuza, dirsek dirseğe dolaşanlara inşallah 2023 bir ders yılı olacaktır.
TERÖRİSTLERLE KOL KOLA OLANLAR BU MİLLETİN TEMSİLCİSİ OLAMAZ
Kadının canına kasteden, genç kızlarımızı kandırıp dağlarda ölüme sürükleyen, tecavüzden infaza her türlü insan hakkı ihlalinde bulunan terör örgütünü görmezden gelemeyiz. Bu örgütün parlamentomuzdaki uzantılarını görmezden gelemeyiz. Onların demokrasi adına söyleyecekleri hiçbir söz kalmamıştır. Biz kimin kim olduğunu gayet iyi biliyoruz. Onların neyin peşinde olduğunu gayet iyi biliyoruz. Onun için bunların parlamento kürsüsünü fırsat görerek oradan kullandıkları cümlelerin ve ifadelerin bizim indimizde hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. Buradan kadın ve çocuk katillerinin yakasına yapışmazsak bırakınız ülkeyi yönetme sorumluluğumuzu en temel insani vazifemizi yerine getirmiş olamayız. Parlamentoya öyle veya böyle girip ondan sonra teröristlerle kol kola Kandil'de dağlarda dolaşanlar bu milletin oylarının temsilcisi olamaz.
2023 BUNLAR İÇİN BİR SON OLACAK
Başkan
Erdoğan, "Her türlü sapkınlık gibi ülkemizi kana bulayan bu kadın ve çocuk katili terör örgütünün de arkasında duranlar, yaşanan vahşete, dökülen kana, işlenen insanlık suçuna ortaktır. İşte daha yeni İstiklal Caddesi'ndeki terör eylemini bu terör örgütleri neyle izah edecekler? En ufak bir açıklamalarını duydunuz mu? Ne ana muhalefet, ne yavrusu konuştu mu? Konuşmadı. Konuşacak sözleri yoktu onun için. İnşallah 2023 bunlar için bir son olacak. Buna inancım var" dedi.
BAKAN YANIK: KADINA ŞİDDET AİLENİN DÜŞMANI
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık ise, "Şiddetin yaş, milliyet, eğitim ve kültürel değerleri gözetmeksizin hemen her ülkede yoğun olarak yöneldiği kesimlerden biri ise maalesef kadınlar. Kadına yönelik şiddet en başta ailenin düşmanıdır. Şiddetle mücadele, uzun soluklu bir süreçtir ve şiddet vakaları son bulana dek mücadelemiz kararlılıkla devam edecektir" dedi.