Kara Kuvvetleri Komutanlığı tarafından FETÖ irtibatı olduğu gerekçesiyle eski Albay Cengiz Cankurt hakkında idari soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında Cankurt'un Kuleli Askeri Lise öğrencisi olduğu yıllarda "örgüt bağlantısı" nedeniyle soruşturma geçirdiği belirlenirken 27 Mart 2017'de örgüt evinde askeri lise sınavına hazırlandığını ve soruların bir kısmının önceden kendisine verildiğini itiraf etti.
Durumun Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na bildirilmesinin ardından Cankurt hakkında diğer örgüt mensupları gibi soruları önceden alarak sınavı kazandığı, örgüt faaliyetleri kapsamında hileli yolla sınavı kazanarak kamu kurumlarını zarara uğrattığı gerekçesiyle 'Silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 15, 'Zincirleme şekilde nitelikli dolandırıcılık suçundan ise 17 yıl 6 aya kadar hapis cezası ile ihraç edildiği güne kadar aldığı maaş miktarı kadar adli para cezasına çarptırılması talep edildi.
Cankurt ifadesinde hep asker olmak istediğini bu nedenle askeri lise sınavına girmeye karar verdiğini, 1985'te Ankara'ya gelerek FETÖ'ye ait bir evde sınava hazırlandığını kaydetti. Cankurt, evde bulunan üniversite öğrencisinin Türkçe, fen ve matematik çalıştırdığını ve evde kaldığı dönemde kendisini tanımaya, ölçmeye çalıştıklarını söyledi. Cankurt, "Sınava 1985 yılında girdim. Beni ders çalıştıran kişi sınavdan birkaç gün önce aynı evde bana sınavda çıkacak Türkçe sorularını verdi. Aslında bana o an bu soruların sınavda çıkacağını söylemedi. Ancak o konulara, o sorulara çalışmamı söyledi. Ben sınava girdiğimde Türkçe kısmında çıkan soruların bir kısmını bana ders veren kişinin 'çalış' dediği sorular olduğunu gördüm. Sınavı kazandım, mülakat ve sağlık muayenesinden sonra Kuleli Askeri Lisesini kazandım. Bana gösterilen soruların sayısını hatırlamıyorum" dedi.
'SORULAR AYNI'
Cankurt iddianamedeki ifadesinde 1985'de girdiği sınavda çıkan Türkçe sorularının bir kısmının evde çalıştığı sorularla aynı olduğunu anlatarak "Askeri okulun ilk yılında koridorda önümü keserek bu örgütün sohbetlerine veya evlerine çağırmış olabilirler. Bahsettiğim bu dönem de dahil olmak üzere Fetullahçı yapıyla hiçbir zaman temasım olmadı. 1986'daki idari soruşturmada verdiğim beyanda ve söylediğim sözlerden dolayı bu kişiler etrafımdan uzaklaştı. kod adı, benimle irtibatlı bir örgüt mensubu olmamıştır. TSK'dan neden ihraç olduğumu bilmiyorum" diye konuştu.
36 YILLIK İHANET
İddianamede, FETÖ'nün kurulduğu ilk günden bu yana öncelikli amacının TSK'ya sızmak olduğu anlatıldı. FETÖ'nün, mensuplarını ordu kadrolarına yerleştirmek için sınav sorularını sızdırdığı kaydedilen iddianamede, "1980'li yıllardan itibaren TSK'ya sızan FETÖ mensupları, 1990'lı yılların sonundan itibaren personel temin, atama, istihbarat, istihbarata karşı koyma birimleri ile eğitim kurumlarının ölçme, değerlendirme birimleri ve diğer askeri okul, eğitim ile kurs birimlerine yuvalanmıştır" denildi.