HDP eski Milletvekili ve Grup Başkanvekili İdris Baluken hakkında, 2011-2015 yılları arasında 10 ayrı yürüyüş, basın açıklamasına katılmak ve HDP'yi temsilen katıldığı Demoktratik Toplum Kongresi (DTK) Genel Kurulunda yaptığı konuşma nedeniyle Bingöl Cumhuriyet Başsavcılığında soruşturma açılmıştı. Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada Baluken, "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan 7 yıl 6 ay, farklı parti faaliyetlerinden "Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılarak ihtara rağmen dağılmamakta ısrar etme" ve "silahlı terör örgütü propagandası yapma" suçlarından da 9 yıl 2 ay, toplamda 16 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı.
YARGITAY CEZAYI ONADI
Karara yapılan itirazın ardından dosya, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi'ne gitti. Daire, yerel mahkemenin kararını hukuka uygun buldu. Bunun üzerine, istinafın kararıyla ilgili olarak temyiz isteminde bulunuldu ve dosya Yargıtay 3. Ceza Dairesine geldi. Daire heyeti, dosyayla ilgili olarak temyiz incelemesini tamamladı. Daire heyeti, sanık İdris Baluken hakkında 27 Ağustos 2012 ve 21 Mart 2012'deki eylemleri nedeniyle "silahlı terör örgütü propagandası yapmak" suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerini onadı. Kararda, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığına yer verildi.
"AYNI SUÇTAN SADECE BİR KEZ CEZA ALABİLİR"
Heyet, Baluken hakkında 27 Şubat 2016 ve 13 Aralık 2015'deki eylemleri nedeniyle "silahlı terör örgütü propagandası yapmak" ile 14 Temmuz 2012, 18 Mart 2012, 27 Şubat 2016, 13 Aralık 2015'deki eylemleri nedeniyle "kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılarak ihtara rağmen dağılmamakta ısrar etme" suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerini de bozdu. İlgili deliller ve tüm dosya kapsamına göre Baluken'in bölücü terör örgütü mensuplarına yönelik olarak Diyarbakır Sur'da güvenlik güçleri tarafından yapılan operasyonları protesto etmek amacıyla 13 Aralık 2015 ve 27 Şubat 2016'da düzenlenen kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri ile basın açıklamalarına katılarak yapmış olduğu konuşmalarda, "PKK/KCK terör örgütü üyelerinin cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru göstererek" övdüğüne yer verilen kararda, söz konusu kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşü ile basın açıklamalarının yapılış şekli incelendiğinde, eylemlerin yakın tarihlerde aynı nedenle suç işleme kapsamında gerçekleştirildiğinin anlaşıldığına vurgu yapıldı. Bu kapsamda, sanığın iki ayrı propaganda suçundan cezalandırıldığına yer verilen kararda, sanığın zincirleme şekilde propaganda suçundan bir kez cezalandırılması gerektiğinden bahsedildi.