İzmir'de bundan böyle kültür merkezi olarak hizmet verecek olan Eski Tekel Sigara Fabrikasındaki restorasyon çalışmalarını yerinde inceleyen Kültür ve Turizm Bakanı Nuri Ersoy, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
12 AYA YAYILACAK
Proje sonrası İzmir'de 12 aya yayılan bir kültür turizmi olacağını belirten Ersoy, ayrıca çalışmaların her aşamasını takip ettiklerini ve proje kapsamında gerekli revizyonların anında yapıldığını vurguladı.
MART SONUNA KADAR AÇILACAK
2023 yılında alanın hizmete girmesini planladıklarını belirten Bakan Ersoy, "2023 Şehir Buluşmaları kapsamında İzmir'deyiz. Gelmişken özellikle Tekel Fabrikasındaki restorasyon ve yeniden inşa çalışmalarını görmek istedik. Biliyorsunuz ki burası için mart ayına yetiştireceğiz diye bir söz vermiştik. İnşaat çok hızlı gidiyor ve mart sonuna kadar buranın açılışını gerçekleştirmiş olacağız. Burası 17 dönümlük bir arazi üzerinde 20 bin metrekarelik bir kapalı alan. İlk yaptığımız iş buranın dokusuna uygun ve orijinal olmayan malzemelerin çıkarılması ve buradaki yükün hafifletilmesi. Yeşil alana daha fazla yer açılmasıyla ilgili çalışmalarımız oldu. Sonrasında restorasyon çalışmalarımıza yoğun bir şekilde başladık. Bittiği zaman İzmir'in çok ihtiyaç duyduğu kültür sanat adına çok önemli bir merkez haline gelecek. 2023 itibari ile Kültür Yolu festivalleri kapsamında İzmir dahil edilmiş oluyor. Mart ayı sonunda burayı hizmete açtıktan sonra nisan sonunda da kültür yolu festivali İzmir'de gerçekleştirilmiş olacak. En büyük etkinlik merkezi olarak da burayı kullanacağız. Birçok noktada etkinlik merkezleri olacak ama burası etkinliklerin merkezi konumunda olacak. Daha önceki İzmir depreminde bildiğiniz üzere bizim resim heykel müzemiz zarar görmüştü. Şimdi Resim Heykel Müzemizi de buraya alıyoruz. Onun yanında arkeoloji müzesini de alıyoruz. İçinde farklı türden kütüphanelerimiz oluyor. Hem çocuk kütüphanesi hem de normal her yaş grubuna hitap eden bir kütüphane" dedi.
PROJENİN BİTMİŞ HALİNİ BİLİYORUM
Projenin her aşamasında kendisine bilgi geldiğini ve takipte olduğunu dile getiren Ersoy, "Aynı zamanda bir tane iktisat kütüphanesi bulunuyor. İçinde sanat merkezilerimiz, sanat atölyelerimiz ve etkinlik merkezlerimiz olacak. Yani açıldığı zaman İzmir'in mevsimsel özelliğine uygun olacak şekilde, 12 ay yoğun bir şekilde kullanılacak bir merkez haline gelecek. Bundan sonra diğer noktalarda da bu tarz rekreasyon çalışmalarımıza İzmir'de ağırlık vereceğiz. Proje için yerinde takip dışında burası ile ilgili sürekli video ve resimler ve son gelişmeler geliyor. Üzerinde de binaları restore edenlerde olduğu zaman işlevselliği konusunda fikir değişikliklerimiz de oluyor. Biz proje üzerinde devamlı çalıştığımız için basın mensuplarından daha hakimim. Sizler belli aralıklarla görünüyorsunuz ancak biz projenin her aşamasını, video, fotoğraflar ve üç boyutlu çalışmalar ile görüyoruz. Ben bitmiş halini de biliyorum, nasıl biteceğini de çok çok iyi biliyorum. Ancak bizim için önemli olan binaların restorasyonları... Binanın bedenini oluşturduktan sonra binanın o bedene ruhunu vermek konu. Biz bu ruhu da kültür festivalleri ile veriyoruz. Önemli olan bir etkinlik cazibe noktası haline gelmesi. Biz tüm konsantrasyonumuzu buna verdik. Bizim gözümüzde bina bitti. Sizin gözünüzde bitmedi ancak bizim gözümüzde bitti ve tamamen oluşturduğumuz bedenin ruhunu nasıl şekillendireceğimiz üzerine çalışıyoruz. Söz verdiğimiz gibi söz verdiğimiz tarihte bitireceğiz ve çok canlı bir etkinlik merkezini İzmir halkına kavuşturacağız" ifadelerini kullandı.
SİYASETEN KARŞI ÇIKILMASINI DOĞRU BULMUYORUM
Çeşme projesi ile ilgili de şikayetçi olanların planların askıya çıkması sonrası görüleceğini dile getiren Ersoy, "Yapılmasını istemeyenler dışında çok büyük bir kesim yapılmasını istiyor. Karşı çıkarılan belirttiği notların çok büyük bir kısmını proje askıya çıktığı zaman endişelerine yer vermeyecek şekilde projelerin ve planlamaların doğru şekilde yapıldığını göreceksiniz. Daha önce İzmir gibi büyük şehirlerimiz söz konusu olduğunda biz siyasi yaklaşmayı doğru bulmuyoruz. İzmir için gerekli olan, doğru olan iyi çalışılmış projelere sırf siyaseten karşı çıkmamak gerekiyor. Siyaset stratejisine uymuyor diye karşı çıkmamanız gerekiyor. İzmir sanayileşmeden öte kültür ve turizm ile, gastronomi ile ekonomisi şekillendirmesi gereken bir şehir. Sizin hava trafikleri oluşturmanız lazım. Hava trafikleri için de cazibe noktaları yaratmanız lazım. Belli doğru projeleri planlayıp İzmir'in dokusuna zarar vermeden hayata geçirmeniz gerekiyor. Ama sadece siyaseten bazı şeylere 'hayır' derseniz, her yapılan projeye 'rant projesi' deyip kestirip atmaya çalışırsanız bu İzmir halkına ihanet olur diye düşünüyorum" diye konuştu.
BİR SENE ÖNCE DE ASKIYA ÇIKARABİLİRDİK ANCAK…
İzmir'in turizmde geri kaldığı yönündeki gerek hükümet gerekse yerel yönetimler tarafından söylenen eleştirilerin nedeni ile ilgili konuşan Ersoy, "Ben eski bir turizmciyim. İzmir'in turizm analizini yaptığınız zaman… Nasıl ki kentsel dönüşüm sıkıntısı var burada da turizm dönüşüm sıkıntısı var. Buranın turizm stratejisi baştan yanlış şekillendirilmiş ve yanlış konumlandırılmış. Tek tip turizm pazarına, Türk misafirlere ve hafta sonu turizmine dayalı bir sistem yaratılmış. Zaten düğmeyi baştan yanlış iliklerseniz sonuna kadar yanlış gider. Buradaki sorunu düzeltmek istiyorsanız burada bir turizm dönüşümü gerçekleştirmeniz lazım. Bu da bizim bakanlık olarak hazırladığımız, Ege Turizm Merkezleri gibi dünya çapında çalışılmış, birçok akademisyenin görüşü alınarak hazırlanmış projelerle gerçekleştirilebilir. Biz herkesin görüşüne saygı duyuyoruz. Onların belirttiği hassasiyetleri de göz önüne alarak planlarımızı şekillendiriyoruz. Yoksa biz bu planı bir sene önce de askıya çıkabilirdik ama biz öyle yapmıyoruz. Biz söylenen her türlü eleştiriyi bilimsel arka araştırıp, sonuçlandırıp ona göre projemizi şekillendiriyoruz. Aralık ayında proje askıya çıktığında endişelerin giderildiğini göreceğiz zaten"