Türkiye, Ayhan Yetim'in ismini ilk olarak Ekim 2007'de duydu. İsviçreli işadamı Anton Dominik Staler, ülkesinde 15 milyon frank bedelle kuracağı peynir fabrikasına ortak bulmak için Almanya'daki gazetelere ve internet sitelerine ilan verdi. İflas etmeden önce turizmle uğraşan, dolandırıcılıktan sabıkalı ve anadili gibi Almanca bilen Yetim, internetteki ilana cevap yazarak, Staler'i İstanbul'a davet etti. Yetim ve arkadaşları, lüks otellerde ağırlayıp gezdirdikleri işadamını fidye amacıyla kaçırdı. Interpol aracılığıyla yerleri belirlenen Yetim, ayrıldığı eşi Ö.D. ve M.K. ile Silivri'de yakalandı. Yetim ve M.K. tutuklandı.
MİRAS KALDI YALANI
Yetim cezasını çekip cezaevinden çıktıktan sonra geçtiğimiz günlerde filmlere konu olacak bir dolandırıcılık hikâyesinin başaktörü oldu. Soruşturma dosyasında yer alan detaylara göre Yetim, iş dünyasına kendisini Katarlı işadamı Ammar Behzat Ekber diye tanıttı. Türkiye'de kendisine 1 milyar 655 milyon dolar miras kaldığını ve bu parayı alabilmesi için Türkiye'de yatırım yapması gerektiği yalanını ortaya atarak önceden tanıştığı Alman ve Danimarkalı işadamlarını ağına düşürdü.
Kendisine miras kaldığını iddia ettiği paranın bulunduğu bankadan alınmış sahte hesap cüzdanını işadamlarına göstererek inandırıcılığını artıran Yetim, bu kişileri Türkiye'ye davet etti. İstanbul Beşiktaş'taki lüks bir otelde bir hafta boyunca işadamlarını misafir eden Yetim, yatlarda kahvaltı, pahalı hediyeler, lüks mekânlarda yemek, lüks araç ve gayrimenkullerle işadamlarının gözünü boyadı.
TURİZM VE ENERJİ YATIRIMI
Joachim Salcher isimli Alman işadamı, Yetim'e inandı ve Türkiye'de bir turizm ve enerji şirketi kurdu. Bir bankanın Beşiktaş şubesinde hesap açan Salcher'i örnek gösteren Yetim, iki işadamını daha Türkiye'de yatırım yapmaya ikna ederek, enerji sektöründe bir şirket kurdurmaya çalıştı. Ancak işadamları buna sıcak bakmadı. Yetim bunun üzerine bu kişileri Salcher'in şirketine sermaye ortağı olmasını sağladı. Yetim bu şekilde aynı banka hesabına toplamda 27 milyon dolar para yatırılmasını sağladı. İşadamlarına paranın hesapta olduğuna dair dekontlar gösteren Yetim, onları ikna ettikten sonra öncesinde anlaştığı banka çalışanlarının yardımıyla hesabı boşalttı.
FİGÜRAN POLİSLERLE GÖZALTI MİZANSENİ
Yetim daha sonra işadamlarından kurtulmak için akıl almaz bir plana imza attı. Zorlu Center'da ikamet eden ve aynı zamanda burada ofisi de bulunan Yetim, tüm işadamlarını ofisine topladığı bir gün hazırladığı planı devreye soktu. Tuttuğu figüranlar sözde polis kılığına girip, ofisi basarak Yetim'i, ters kelepçeyle gözaltına aldı. O sırada ofiste, kendisini Yunan uyruklu Petros olarak tanıtan Vangal Naci ve Yetim'in işbirlikçileri de vardı. Şüpheliler bu sırada işadamlarına korku ve panik içinde ülkeyi terk etmelerini söyledi. İşadamları sahibi olduğu lüks marka araç ve eşyalarını almadan aynı gün içerisinde ülkeyi terk etti.
POLİS, TEZGÂHI ÇÖZÜP ÇETEYI ÇÖKERTTİ
İşadamları Türkiye'deki paralarını çekmek istediğinde ise dolandırıldıklarını anladı. İşadamlarının şikâyeti sonrası İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Soruşturmada Ayhan Yetim'in tezgâhı ortaya çıktı. İstanbul polisi geçen hafta İstanbul, Muğla ve İzmir'de Yetim ile Eren Özbeyendir, Mahmut Arabulan, Gökhan Şen, Petros lakaplı Naci ve 3 bankacının da aralarında olduğu 17 kişiyi gözaltına aldı. Aramalarda 1 ruhsatsız tabanca, 2 kilo 559 gram marihuana, 3 gram kokain, 96 bin 95 euro ve 16 bin 130 dolar para ele geçirildi. Sulh Ceza Hâkimliği 5 şüpheliyi "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, kurulan örgüte üye olma, nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik" suçlarından tutukladı. 3'ü bankacı 12 kişi ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Dosyadaki mağdurların isimler şöyle: Joachim Salcher, Harald Muller Witt, Baskim Kaytas, Kral Salcher, Hemjö Klein, Andreas Hansel.