Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan programının ardından yurda dönüş yolunda uçakta gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Azerbaycan'daki açılış ve temel atma programlarının Karabağ ve Azerbaycan için önemini, iki ülke arasındaki kardeşlik ve işbirliğine olan katkılarını anlatan Erdoğan şunları söyledi:
TAHIL ANLAŞMASI UZATILABİLİR: 20 Ekim itibarıyla 363 gemi, 8 milyon ton tahıl ve diğer gıda ürünleri dünya piyasalarına arz edildi. Ukrayna limanlarından yapılan sevkiyatın yüzde 62'si Avrupa, yüzde 19.5'i Asya, yüzde 13'ü Afrika, yüzde 5.3'ü Ortadoğu ülkelerine ulaştı. En az gelişmiş ülkelere ise 454 bin 626 ton buğday sevk edildi. Ürün olarak mısır, buğday, ayçiçeği yağı, kolza tohumu ve ayçiçeği küspesi öne çıkıyor. Sevkiyat anlaşmasını uzatma noktasında herhangi bir mâni söz konusu değil. Dün akşam Zelenski ile yaptığım görüşmede de Sayın Putin ile yaptığım görüşmede de yine bunu gördüm. Ama bu arada herhangi bir tıkanma olursa aşmamıza mâni bir hal de yok.
PUTİN, ÖNCEKİNE GÖRE GÖRÜŞMELERE DAHA AÇIK: (Türkiye arabuluculuğunda barış masası kurulabilir mi?) Bu konuyla ilgili ben Sayın Putin'in de şu anda geçmişe göre çok daha yumuşak, çok daha görüşmelere açık olduğunu gördüm. Önümüzdeki günlerde yapacağımız telefon diplomasisiyle bunların nereye varabileceğini her iki liderden de dinlemek suretiyle göreceğiz. Umutsuz değiliz.
AVRUPA'YA DOĞALGAZ TEMİNİ: (Transit enerji merkezi ve Avrupa'nın beklentisi) Bunlar şu andan itibaren tabii ki Rusya'dan istedikleri anda istedikleri gibi doğalgaz temin edemiyorlar. Beklentileri nedir? Türkiye bu işin hub'ı olursa, Türkiye'den bu tür doğalgaz talepleri karşılık bulur mu, bulmaz mı; bunu gidermektir. Aynı şekilde tabii Azerbaycan'dan da yani TANAP'tan bu noktada doğalgaz talebinde bir temin olur mu olmaz mı? Bu konuda da İlham Aliyev kardeşimin olumlu baktığını görüyorum. Bunların değerlendirmesini yapıp ona göre de gelişen süreci değerlendirip adımlarımızı atacağız.
F-16 KONUSUNDA İSTİKAMET OLUMLU: F-16 ile ilgili çalışmalarımızda süreç normal planlandığı şekilde devam ediyor. Burada bütün mesele Kongre'nin de Senato'nun da geneli itibarıyla nasıl bir tavır alacağıdır. Şu an itibarıyla yönetimin bakışı olumlu istikamette gelişiyor. Tabii bizim için tek çıkış yolu Amerika değildir. Gerektiğinde aynen S-400'lerde olduğu gibi biz Amerika'nın dışında da alternatiflerle görüşüyoruz.
KİMYASAL SİLAH İFTİRASINA DAVA AÇACAĞIZ: (Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı'nın 'TSK'nın kimyasal silah kullandığı' yönündeki iddiası) Bu konuyla ilgili arkadaşlarıma da söyledim ve Hulusi Paşa (Akar) ile de bunu tekrar tekrar konuştuk. Arkadaşlar hemen süratle davaları açtılar ve bunun peşini kesinlikle bırakmayacağız. Hem tazminat hem ağır ceza davaları açarak üzerine üzerine gideceğiz. Silahlı Kuvvetlerimizin bugüne kadar kimyasal silah kullanmak gibi bir taksiratı yoktur. Attığı bütün adımları uluslararası hukuk neyi gerektiriyorsa bu çerçevede atmıştır ve bu çerçevede atmaya da devam edecektir. Bu, bunların namussuzluklarındandır, ahlaksızlıklarındandır. Bunlar ilk defa da bu iftiraları atıyor değiller. Bunlar densizdir, bunlar ahlaksızdır. Ordumuza hep attıkları çamur budur. 'Çamur at, tutmazsa iz bırakır' diye düşünüyorlar. Bu komünizmin, komünistlerin de en önemli şiarıdır. Bunlar da onların artıkları olduğu için bu tür iftiraları her zaman atacaklardır. Biz de hukuk içerisinde ne gerekiyorsa bunlara bunun hesabını orada soracağız.
MUHAFAZAKÂR DEVRİMCİLİK İŞTE BUDUR
Biz muhafazakâr devrimciyiz. Milli ve manevi değerlerimize tavizsiz şekilde sahip çıkan; haklarımızı, menfaatlerimizi her şartta koruyan yanımızla muhafazakârız. Ülkemiz için eser ve hizmet siyasetinden demokrasi, hak ve özgürlüklere, her alanda devrim niteliğinde adımlar atan; dünyadaki zulme ve adaletsizliklere itiraz eden yanımızla da devrimciyiz. Yakıp yıkan, taş üstüne taş koymayan sözde devrimciliğin aksine; kendi medeniyetinin değerlerinden yana olarak sürekli okuyan, çalışan, üreten, imar eden, geliştiren ve atılım içinde olan gerçek bir devrimciliktir bu. Muhafazakâr devrimcilik işte budur.
KILIÇDAROĞLU SİYASETİN ACEMISI
(Kılıçdaroğlu'nun ABD ziyaretinde 8 saat ortadan kaybolması) Bir benzin istasyonuna uğramışlar, orada bir hamburgerci dükkânı görünce orada yemişler. Bunu bizzat kendisi söyleyince gerçekten ben de şoke oldum. Yani böyle bir şey yapmış olsan bile söylemeye gerek yok. Bu da siyasetin ne kadar acemisi olduğunu ortaya koyuyor.
(Televizyona çık çağrısı) Böyle sağa sola topu atmakla işi kurtaramaz. Zira futbolu ondan çok çok iyi bilirim. O, bu işin çok acemisi. Kim kalede, kim orta sahada, kim geri dörtlüde veya kim forvette oynaması gerekir bunu bilmez. Lefter'i kaleci olarak tanıtan adamdan bir şey olmaz.
İSVEÇ, TERÖRİSTLERİ YAKALAYIP BİZE VERMELİ
(İsveç'in FETÖ'cülere kucak açması) Bu durumu olumlu değerlendirmiyorum. İsveç'in yeni başbakanı randevu talebinde bulundu. Arkadaşlarımıza "Randevu verin, gelsin" dedim. Kendisiyle bu konuları da görüşürüz. Bizim bu noktadaki düşüncemiz değişmedi. Bu tür cezai müeyyidelere çarptırılmış olan bu teröristleri bunların yakalayıp bize vermeleri lazım. Bunlar bize verilmediği sürece parlamento aşamasında bu iş yürümez.
SABAH, Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov suikastının planlayıcısı firari FETÖ'cü Abdullah Bozkurt ile FETÖ'nün kapatılan yayın organı Today's Zaman'ın genel yayın yönetmeni olan medya tetikçisi firari Bülent Keneş'i, İsveç'in başkenti Stockholm'de görüntülemişti.