Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan dün Anadolu Ajansı'nın (AA) "Çevre ve iklim krizlerinin anlatısını yeniden şekillendirmek" ana temasıyla düzenlediği Çevre Forumu'nun kapanış oturumunda konuştu. İklim değişikliğinin insanlığın ortak meselesi ve ortak kaderi olduğunu vurgulayan Erdoğan, 7.5 milyar insanı ve tüm canlı yaşamını doğrudan etkileyen hayati bir mesele olduğunu söyledi. Çevre sorunlarının çözümünde medyanın apayrı önemi olduğunu belirten Erdoğan, "Kitle iletişim araçlarının insanların duygu ve düşünce dünyaları üzerindeki etkisi gün geçtikçe daha da artıyor" dedi. Erdoğan, 2017'de başlattıkları Sıfır Atık Projesi için de "Projenin başladığı ilk andan itibaren 7'den 70'e herkesle ortak bir dil konuştuk. Medeniyetimizin çevre kültürü kodlarına başvurduk. Ve ne mutlu ki halkımız da projeye büyük bir özveriyle sahip çıktı. Türkiye'nin 'Sıfır Atık' başarısı, bu yönüyle yurtdışında çok fazla takdir görüyor" ifadesini kullandı. Dünyada son 20 yılda yaklaşık 7 bin 500 büyük doğal afet gerçekleştiğine, dolayısıyla iklim değişikliğinin de gündeme en çok felaketlerle geldiğine dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu: "Konuyu ele alırken karşısında çaresiz olduğumuz izlenimi veren söylemlerden kaçınmalıyız. Bilakis 'iklim değişikliğinin elbirliğiyle çözebileceğimiz bir sorun olduğu' mesajına sıklıkla vurgu yapılması gerektiğini düşünüyorum." Erdoğan, konuşmasının ardından, haber ajansları arasında iklim ve çevre haberciliği konusunda öncülüğü dolayısıyla İspanyol Haber Ajansı (EFE) İklim Direktörü Arturo Larena ile kariyeri boyunca iklim değişikliği ve çevre sorunlarıyla mücadeleye katkıları dolayısıyla eski Norveç İklim ve Çevre Bakanı, eski BM Çevre Programı Direktörü Erik Solheim'a Çevre Forumu Özel Ödülleri'ni takdim etti.
ÇEVREYİ KORUMAK BİR LÜTUF DEĞİL YÜKÜMLÜLÜKTÜR
Başkan
Erdoğan, Çevre Forumu'na video mesaj göndererek katılımcılara seslendi:
Sanayileşme, teknolojik ilerlemeler ve insan kaynaklı etkiler çevre üzerinde maalesef çok ciddi tahribat oluşturuyor. Zamanında ve yeterli önlem alınmazsa çevre felaketleri, hava kirliliği, su ve gıda güvenliği ile biyoçeşitliliğin kaybı geri döndürülemez noktalara ulaşacak.
Çevreyi ve tabiatı Allah'ın eseri ve emaneti olarak gördük. Tüm insanların ortak hayat alanı olan çevreyi korumanın bir lütuf değil bir yükümlülük olduğuna inanıyoruz. 20 yılda ülkemizde doğayı ve çevreyi korumak ve iklim değişikliğinin etkilerinin önüne geçmek için tarihi nitelikte adımlar attık.
Türkiye, yenilenebilir enerjide Avrupa'da 5'inci, dünyada ise 12'nci sıraya yükseldi. Yenilenebilir enerji seviyemizi toplam enerji seviyemizin yüzde 55'ine ulaştırdık. Orman varlığımızı 23 milyon hektara çıkararak Avrupa'da orman varlığını en çok artıran ülke olduk. 81 ilde 82 milyon metrekare millet bahçesi kurma hedefimize devam ediyoruz. Ülkemizin ilk yerli otomobili Togg'u tamamen elektrikli olarak tasarlarken de çevreye olan sorumluluğumuzun bilinciyle hareket ettik.