Yargıtay'ın amiral gemisi olan, bugüne kadar FETÖ ve PKK ile ilgili birçok büyük dosyayı karara bağlayan Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Batman 3. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan ve "terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme" suçundan ceza alan Musa Balur, Mehmet Kaya, Erdoğan Altan, İhsan Bilayak, Mehmet Karabaş ile ilgili yapılan temyiz incelemesini tamamladı. Daire heyeti, 5 sanığın cezalarını onadı. Kararda, Batman'da tutuklanan 5 sanıkla ilgili olarak önemli tespitlere yer verildi. Sanıkların PKK terör örgütünün talimatı doğrultusunda hareket ettiği belirtildi.
YARGITAY'IN TERÖRİST KABUL ETTİĞİ İKİ İSİM TUTUKLU GAZETECİLER RAPORUNDA
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, verdiği kararla Musa Balur, Mehmet Kaya, Erdoğan Altan, İhsan Bilayak ve Mehmet Karabaş'ın eylemlerinin "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçunu oluşturduğunu, ancak dosya sanıklar tarafından lehe temyiz edildiği ve savcı tarafından aleyhe temyiz edilmediği için daire hükümleri bozamadı. Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından verilen kararla terörist olarak kabul edilen 5 sanıktan iki tanesi dikkat ise çekti. Sanıklardan Dicle Haber Ajansı Batman Temsilcisi Erdoğan Altan ve Batman Postası Gazetesi Muhabiri Mehmet Karabaş'ın Cumhuriyet Halk Partisince (CHP), 2013'te parti vekilleri Nurettin Demir, Veli Ağbaba ve Özgür Özel tarafından hazırlanan "Tutuklu Gazeteciler Raporu"nda yer aldığı ortaya çıktı. Raporda yer alan sanıklardan Erdoğan Altan ve Mehmet Karabaş'ın aktif gazeteci olduğuna, Musa Balur, Mehmet Kaya ve İhsan Bilayak'ın ise PKK terör örgütü talimatıyla örgütün yurt dışında faaliyet yürüten yayın organlarına konuk olarak yorumculuk yaptığı ve bu programlarda PKK'nın propagandasını yaptığından bahsedildi.
HAK VE ÖZGÜRLÜK GÖRÜNTÜSÜ ALTINDA ÖRGÜT PROPAGANDASI YAPTILAR
Dairenin kararında, sanıkların gerçekleştirdikleri eylemin, "örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme" suçunu değil, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçunu oluşturduğuna dikkat çekilerek, bütün sanıkların PKK/KCK'nın basın ayağında görevlendirildiğine vurgu yapıldı. Sanıkların gerçekleştirdikleri eylemlerle, basının koruyucu zırhını giydikten sonra geniş izleyici kitlelerine ulaşıp, örgüte sözde meşruiyet sağlamak ve eleman devşirmek gibi gerçek amaçlarını gizleyerek "hak ve özgürlükleri savunuyor" görüntüsü altında basın özgürlüğü hakkını kötüye kullanarak örgütün amaçları doğrultusunda kitleleri etkilemek için propaganda taktikleri gerçekleştirdikleri kaydedilen kararda, sanıkların PKK/KCK terör örgütünün amaçlarına hizmet ettiğinden kuşku bulunmadığı belirtildi.
Sanıkların eylemlerinin silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısına dahil olacak şekilde "silahlı terör örgütüne üye olma" suçunu oluşturduğunun altı çizilen kararda, sanıklara "örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme" suçundan ceza verilmesinin hatalı olduğu, gösterilen sebeplerle hükmün bozulması gerektiğine vurgu yapıldı.
ÖRGÜTÜN KIRSAL KADROSUNA KATILDI
Yargıtay'ın kararıyla terörist olduğu kabul edilen Erdoğan Altan ve Mehmet Karabaş'ın da raporda yer aldığı tespit edilirken, bu isimlerin PKK terör örgütünün talimatı doğrultusunda hareket ettikleri Yargıtay'ın kararında yer buldu. Sözde gazeteci Dicle Haber Ajansı Batman Temsilcisi Erdoğan Altan'ın 2016'da PKK terör örgütünün kırsal kadrosuna katıldığı öğrenildi. Altan'ın, 2016'da kırsala katıldığı ve faaliyetlerine orada devam ettiği de öğrenildi. Cumhuriyet Halk Partisince (CHP), 2013'te parti vekilleri Nurettin Demir, Veli Ağbaba ve Özgür Özel tarafından hazırlanan "Tutuklu Gazeteciler Raporu" son zamanlarda gündem olmuş ve SABAH, rapordaki teröristlerin gazeteci olmadıklarını açıklamıştı.